Önümüzdeki haftadan itibaren pazartesi akşamları yayınlanacak olan “Güneşin Kızları”na gizemli bir karakter daha katıldı: Melisa... 

Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisinde sevdiği genci ve ailesini öylece bırakıp hiç haber vermeden ortadan kaybolan Melisa’yı canlandıran Ege Kökenli, açıklamalarıyla bu gizemi artırıyor: “Başına gelenleri bilseniz ağlarsınız!”

* Kendinden biraz bahsedebilir misin? Ege Kökenli kimdir?

- 20 Mart 1993 doğumluyum. Kırklareli’nde doğup büyüdüm. Annem ve babam diş hekimi. Liseyi Saint Joseph’te okudum. Ardından Bilgi Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okumaya başladım ama bıraktım.

* Neden?

- Küçüklüğümden beri tiyatro sahnesindeydim, içimde oyunculuk vardı. O zaman gidip bunun eğitimini alayım dedim.

* Şimdi oyunculuk mu okuyorsun?

- Evet. Yeniden ÖSS’e girip Haliç Konservatuvarı’nı kazandım. İkinci sınıftayım.

* Oyunculuk hayatına nasıl girmişti?

- Komik bir hikayesi var. 4 yaşında ana sınıfına başladım. Yıl sonu gösterisinde Yıldız Kenter’in “Ben Anadoluyum” oyununu oynadım. Alkışlanmak çok hoşuma gitmişti, “Ben oyuncu olacağım” diye tutturdum. Annemler nasıl olsa geçici hevestir diye ajansa yazdırmıyor ama... Birkaç yıl geçti, 8-9 yaşlarındayken gazetede birol güven’in ilanını gördüm. “OKS Anneleri” diye bir filmde hülya Avşar’ın kızını oynamak için fotoğraf gönderdim. Çağırdılar. Annemle gittik görüşmeye ve oldu. Ama proje sonradan askıya alındı. Yine de birkaç ay sonra çekilen “Anadolu Kaplanı” için vesile oldu. Bu arada 8 yaşındayken bir de “Şansa Bak” dizisinde rol aldım.

* Madem çocukluğundan beri oyuncu olmak istiyordun, neden üniversitede başka bir alana yöneldin?

- Başka bir dalda da eğitimim olsun istiyordum. Çok geçmeden dedim ki “Kendine neden eziyet ediyorsun, git istediğin şeyi yap...”

* Kararını değiştiren neydi?

- Bilgi Üniversitesi’nde de konservatuvar bölümü vardı. Ben makro-mikro ekonomi dersine girerken, insanlar yaratıcı drama, dans, sahne dersleri alıyordu. Tabii fazla dayanamadım bu duruma...

HİKAYE O KADAR GÜZELDİ Kİ DÜŞÜNMEDEN KABUL ETTİM

* Gelelim “Güneşin Kızları”na... O ekibe nasıl dahil oldun?

- Ben Süreç Film’le daha önce “Yahşi Cazibe”de çalışmıştım. Dizide Melisa’yı oynayacak sarışın bir kıza ihtiyaç duyunca akıllarına ben gelmişim. Aradılar ve hikayeyi o kadar güzel anlattılar ki, hiç düşünmeden kabul ettim.

* Seni bu kadar etkileyen neydi?

- Bir kere Melisa, daha önce oynadığım rollerden çok farklıydı. Ben genelde hep tatlı, şirin kız olurdum. Ekstra bir hareketi olmayan rollerdi. Melisa ise oyunculuk anlamında daha derinlikli, gizemli ve düşündürücü bir karakter. Çok yönlü bir rol. Benim için güzel bir deneyim.

* Melisa’yı izleyici henüz tanıyamadı. Sen biraz ondan söz eder misin?

- Melisa, Savaş’ı çok seven bir kız. Henüz anlatamayacağım bazı şeylerden dolayı farklı bir yola giriyor ve bakış açısı değişiyor. Bir sahnemizde Tolga Sarıtaş’ın canlandırdığı Ali karakteri Melisa’yı şöyle anlattı: “Melisa ortamın gülüydü. Şen şakrak, gülen bir kız.” İzleyici de Melisa’yı havalı, zengin, eğlenceli biri olarak tanıdı. Ama hayatın ona getirdiği şeyler, insan egosu ve bencilliği yüzünden kendisini düşünmek zorunda kaldı. Gerçekten kötü niyetli değil, sadece sevdiklerini korumak zorunda kalmış.

* Bir var, bir yok canlandırdığın karakter. Melisa’yı net olarak ne zaman görebileceğiz?

- Ufak ufak başladı görünmeye.

MELİSA, NAZLI’YI ÖĞRENİRSE YIKILIR

* Seni en net izlediğimiz bölümde Melisa önce Savaş için ağladı, ardından Rana’dan para istedi. Melisa gel gitli bir karakter mi? Yoksa sırlarından dolayı mı böyle yapmak zorunda kalıyor?

- Aynı bölüm içindeydi o, evet. Otel odasında ağlarken başkaydı, para isterken bambaşka. İki farklı duyguyu bir arada yaşamak zorunda kalan bir karakter Melisa. O ağlama sahnesinde de gerçekten Melisa olduğumu, onun yaşadıklarını yaşadığımı düşünerek ağladım.

* Melisa’nın sevgilisi Savaş yavaş yavaş Nazlı ile yakınlaşıyor. Melisa, Savaş ve Nazlı’yı öğrenecek mi?

- Bununla ilgili bir fikrim yok. Ama bu kız gerçekten seviyor Savaş’ı. Öğrenirse kıskanır, çok kıskanır. Hatta yıkılır.

* Set araları nasıl geçiyor? Ekiple diyaloğun nasıl?

- Genç bir ekibiz. 5-10 dakikada kahkahalar atıyor, sonra sete dönüp çekimlere başlıyoruz.

* İlk set günü nasıldı?

- İnanılmaz heyecanlıydım. Çünkü onlara ikinci bölümde katıldım. Ben sete gittiğimde herkes çoktan birbiriyle tanışmıştı. Ama o kadar sıcaklardı ki, kardeşimi oynayan Kanat Heparı beni görür görmez “A ablam gelmiş” dedi mesela. Bu çok hoşuma gitmişti.

* Dizide Melisa dışında hangi karakterler ilgini çekiyor?

- Ben Emre Kınay’ı izlerken inanılmaz etkileniyorum. Mimik, duruş, nefes; her yönden çok etkili oynuyor. Normalde makara kukara bir adam, o yüzden izlerken şoke oluyorum.

* Sosyal medyada Melisa’ya tepkiler nasıl?

- Çok seveni de var, nefret edeni de. Sevmemeleri de güzel, demek ki rolün hakkını veriyorum.

RÜYADA GÖRDÜKLERİM KESİNLİKLE ÇIKAR

* Çekimden arta kalan zamanlarda neler yaparsın?

- Gezmeyi tozmayı, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Kitap okurum sürekli. Ama hobi olsun diye değil, benim için bir tür ezber geliştirme. Hayatımda hiç aman form tutayım, spor yapayım demedim. Spor salonları benim için kabustur. O aletler, yürüyüşler... Yok almayayım.

* Dövmen dikkatimi çekti. Anlamı ne?

- Fransızca “Rüyalara inan” yazıyor. Ben çok rüya görürüm ve gördüklerim kesinlikle çıkar.

* Balık burcusun. Balıklar genelde duygusal olur. Sen duygusal mısın?

- Balık burcu özellikleri taşımam pek fazla... Duygusal değil aksine fazlasıyla mantıklı biriyim.