Türkiye’de darbeyi solumak

ads ads ads ads
17/07/2016

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


Mersin’de heyecanla, Eto’o’nun yardım maçının galasını izliyorduk…

Diğer yandan diziler…

Elimde telefon…

Sosyal medyayı takip ediyorum.

Derken bir bilgi, “Jandarma, Boğaz Köprüsü giriş ve çıkışlarını kapattı”…

Bu devam ederken bir bilgi daha, “F16’lar Ankara semalarında uçuyor”.

Kendi kaynaklarıma sarıldım.

Durum vahimdi.

İhbar şuydu, “Kaçırılan uçaklar var. Ankara’da Beştepe ve Anıtkabir, İstanbul’da köprüler vurulacak, uçaklar kamikaze saldırısı düzenleyecek”…

Bu gözle bakarken olaya…

Acı ile yüzleştik…

Önce, tatilimizi geçirdiğimiz sitenin mikrofonlarından ezan ve sela başladı…

23.00 gibi başlayan ezan, vakitsizdi…

“Vakitsiz ezan ve selam cihat çağrısıdır” dedi bir arkadaşım.

Sonra süreç çorap söküğü gibi gelmeye başladı…

Ordu içerisinde darbe

Ortada bir darbe girişimi vardı…

Ancak, bilgiler muallak…

Darbe siyasilere mi…?

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mi?

Çok geçmeden ortaya çıktı ki, her ikisine de…

Böyle darbe mi olur?

Bilgiler dehşet vericiydi.

Alt kademedeki subaylar…

Ki üst kademe yönetimlerine gelebilmeleri için 6-7 yıl daha vardı…

Darbe girişiminde bulundular.

Hedef, TSK üst kademesini ele geçirmek, ardından da siyasete doğru ilerlemekti.

Öyle de oldu.

Haberler peşi sıra geldi…

Köprü ele geçti…

Genelkurmay Başkanı esir alındı…

TRT ele geçirildi…

Anadolu Ajansı ele geçirildi…

Kısacası, önce ordu içerisinde, sonra da iletişim kanallarında ciddi bir darbe girişimi vardı…

Korktuğu her halinden belli bir kadıncağız çıktı TRT’ye…

Bildiri okudu:

“Ordu yönetime el koydu. Tüm ülkelerle anlaşmalar aynen uygulanacak…”

Bu neydi ki şimdi?

Bildiğiniz darbe,

Üstelik, ekran başında naklen izledik…



YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ 

17/07/2016 13:11
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Hüseyin Ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.