2. Büyük Annan Planı sendromuna hazır mıyız? (Ancak bu kez bedeller daha ağır olacak!)

ads ads ads ads
31/07/2015

ads

Eşref Çetinel Eşref Çetinel


Çözümün şaka olmadığını “müzakerecilerin” masada ciddi ciddi konuşmaya başlamalarından anlayacağız! Derken anlamak için kulak kabartmaya başladık! Tabii kendinize soracaksınız: “Bu konuda işittikleriniz korktuğunuz mu yoksa beklediğiniz mi?” Çünkü “hemen çözüm” demek, “bugünkü durum sürdürülebilir değil” demek, “çözüm Kıbrıslılara refah ve huzur getirecek” demek sadece iyi niyetli temennilerde insancıl duygulardır!

Nitekim o duyguları ifade etmek gereğini duyarken mesela kısa süre önce Mağusa’yı ziyaretinde Anastasiadis şöyle diyordu: “Ülkemin bir parçasını ziyaret ettiğim için mutluyum. Kuzey ile Güney arasında ayırım yapmadan Kıbrıs’ın ortak vatanımız olduğuna inanıyorum…”

Akıncı ise ev sahibi oluşunun heyecanı ile şöyle diyordu: “Eğer birleşirsek bir geleceğimiz olur. Ancak bölünmüş olarak kalırsak bu ada için her hangi bir gelecek görmüyorum. Bir çözüm için, gerekli koşulları oluşturmak için en uygun zamanın içerisindeyiz ve eklemek istiyorum ki çok fazla zamanımız da yoktur…”

Tabii Akıncı müneccim değildir! Buna karşın hem “an”ı hem de geleceği okuyorsa ve bu konuda yorum yapıyorsa vardır bildiği… Nitekim ne diyor? “Eğer birleşirsek bir geleceğimiz olur!.. Yani o kadar ileriyi gören basiret sahibi bir Cumhurbaşkanıdır Akıncı.

Buna karşın Anastasiadis “geleceklerle” değil, “bugün” için konuşuyor. Ve diyor ki “ülkemin bir parçasını ziyaret ettiğim için çok mutluyum!”

VE İŞTE ANASTASIADIS’İN ÜLKESİ: Nihayet “çözüm” diye diye “hayal” satma dönemi bitti! Şimdi masada ve Kıbrıs’ın tüm sathını içerecek hakikatlerin konuşulması aşamasına gelindi. Şöyle ki:

Konu: Mülkiyet! Sorun: Kuzey’deki ve Güney’deki tapulu Türk ve Rum mülkleri!

Çözüm? 40 yıl sonra bu mülklerin iade ile mi takas yoluyla mı yoksa tazminatlarla mı çözülmesi!

Ve ikinci aşama: Kuzey’de ve Güney’de bu üç çözüm formülünden birini tercih hakkı kimin olmalı? 1’incicil söz sahibi kim olmalı?

40 yıl öncesi mal sahibi Güney’deki Rum mu yoksa kırk yıldır tapusu üzerine çevrilmiş Türk mü olmalı?

ŞAKA BİTTİ! Şimdi bedel günü! Evvel emirde ve ilk etapta TC kökenli yurttaşlarımız var. Hatta diyor ki Rum liderliğinin görüşlerine dayanarak diyor ki Rum medyası, “Rum mülkünün büyük kısmını ellerinde tutan yerleşikler TC’ye geri dönerlerse sorun çözülür çünkü geriye kalan Kıbrıslılar Güney’deki malları ile takas da yapabilirler, tazminat yolu da açabilirler, ellerindekini iade de edebilirler…”

FERMAN AÇILDI OKUNUYOR: Hatırlayın ne istiyordu Rum? Türkiye’nin askeri, yerleşikleri, garantisi kısaca adının sanının Kıbrıs’ta yazılıp okunmayacağı şekilde çekip gitmesini! İşte mülk sorunu ile çekip gitmesi bir kez daha gündeme geliyor. Bu bir!

İkincisi: Başka ne istiyordu Rum? Büyük oranda Kuzey’e dönmeyi. Adımlar atıldı!

Hadi bakalım şimdi hazırlanın 2. bir Annan Planı sendromuna! Ancak unutmayın “bedeller” daha ağır olacak! 

31/07/2015 12:44
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Eşref Çetinel
MANŞETLER

HK Eşref Çetinel

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.