En sonunda suyu çıktı

ads ads ads ads
07/09/2016

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, artık kimseyi mutlu etmiyor.



Bunu söylerken haksızlık etmek için söylemiyorum.



Nasıl şifa dağıttığını biliyorum…



Özverili doktorların, çalışanların nasıl bir çaba ortaya koyduğunu biliyorum…



Ama gelin görün ki…



1975 yılı koşullarında planlanan ve tasarlanan bina, işlevini yitirdi…



Elektriğinden suyuna…



Yatağından zemine…



Bitmiş…



Lefkoşa’nın sıfırdan, çağdaş bir hastaneye ihtiyacı var.



Binası da…



Yatağı da…



Çarşafı da…



Elektrik sistemi de…



Su sistemi de…



Tamamen yeni…



Son 10 yıl içerisinde hastaneye üç yeni yatırım yapıldı…



Ayaktan tanı merkezi…



Yeni poliklinik binası…



Ve son olarak da onkoloji hastanesi…



Ara ara yapılan makyajı hiç saymayayım…



Hep boşuna yapılmış yatırımlar…



Gerek yer itibarı ile…



Gerekse ana binanın eskiliği nedeniyle, benim gözümde tüm yatırımlar boşuna.



Evet tedbir ama…



Sorunu çözmediği ortada…



Gördünüz işte…



En sonunda insanların başına b.k boşaldı.

Kökten çözüm



Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun “yeni hastane” girişimi son derece yerinde.



Esas üzerinde durulması gereken ve mücadele edilmesi gereken konu da bu…



Ama gene de sormadan edemiyor insan…



Dev Onkoloji Hastanesi yatırımı ne olacak?



Ana hastane taşınacak ama onkoloji hastanesi orada kalacak?



Gerçekten işin bu kısmı yazık ve düşündürücü…



Bir taşınma olacağı kesin.

İki ihtimal…



Var olan hastane arazisi iki koşulda değerlendirilebilir…



Ya arazi özele satılacak ve elde edilen gelir yeni hastane inşaatında kullanılacak.



Ya da hastane Türkiye kaynaklı yapılacak…



Var olan arazi de…



Hemen karşı yolda yer alan Cumhuriyet Parkı da göz önünde bulundurularak Lefkoşa’nın nefes alacağı devasa bir yeşil alan yaratılacak.



Tercihim ikincisi…

Ve zihniyet…



Yazmadan edemeyeceğim…



“Çalışan tarafından kötü muamele görüyoruz” diyen hasta sayısı fazla…



İnsanlar Devlet hastanelerinden hizmet alırlar.



Neden almasınlar.



Herkesin özele gitmesi mümkün değil.



“Devlete çalışıyor olmanın” rahatlığı içerisinde…



Performans değerlendirmesi olmayan…



“Sırtını sağlama alan” çalışanların yarattığı sıkıntıları biliyoruz.



Ancak…



Örneğin Tapu dairesindeki bir personelin vatandaşa yanlış muamelesi ile hastane personelinin yanlış muamelesi arasında dağlar kadar fark vardır.



Zira hastaneye giden insanların psikolojik olarak da kötü olduğu muhakkaktır.



Bu nedenle…



En az yeni hastane kadar…



“Yeni anlayış” da önemlidir.

***

Babanın hiç mi suçu yok?



Konu hassas…



Konu üzücü…



Geçtiğimiz günlerde, “fetüs” olayı nedeniyle 26 yaşında bir kadın da mahkemeye çıkarıldı…



Neden?



Karnında taşıdığı 19 haftalık çocuğun, yaşamına son vererek, aldırdığı için.



Soruşturmanın seyrini değiştirecek kadar önemli bir konu.



Hani doktorlar “bilmiyoruz, benim suçum değil” falan diyor ya…



Tutuklanan anne adayı yaşadıklarını anlatınca…



Bir çok şey de ortaya çıkacak.



Lakin kafama takılan başka bir soru var.



Anne adayının kelepçeli fotoğraflarını görünce aklıma takıldı…



Yüreğimi burktu…



“Baba nerde?”



Ve evet…



Annenin suçu sabit de…



Bu sonuca neden olan babanın hiç mi suçu yok?



 

07/09/2016 11:19
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: En sonunda suyu çıktı, hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.