AB, Yeni Türkiye’den çekinmemeli

ads ads ads ads
18/11/2014

ads

Ozan Ceyhun Ozan Ceyhun


Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, G20 Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Ukrayna’daki son gelişmelerden dolayı AB’nin Rusya’ya yaptırımları artırmayı düşündüğünü söyledi. Aynı şekilde Almanya Şansölyesi Angela Merkel, AB’nin Ukrayna’daki kriz sebebiyle Rusya’ya finans sektöründe uygulanacak ek ve bireysel yaptırımları değerlendirdiğini açıkladı.

ABD ve özellikle AB, bu yılın Mart ayından beri Ukrayna sorunu nedeniyle Rusya’ya karşı yaptırımlar uyguluyor.

ABD bu krizde AB’nin sahip olduğu sorunlardan oldukça uzakta. Rusya’ya enerji bağımlılığı yok. Rusya’ya uygulanan ve daha da sertleştirilmek istenen ekonomik ambargo ABD’yi değil ama AB’yi de vurmakta. Rusya’ya yönelik her ekonomik yaptırım AB Dış Ticareti için de bir kayıp olmakta.

AB’nin üstelik sadece Ukrayna nedeniyle sorunları yok.

Suriye’de kanlı diktatör Esed’in kendi halkına karşı sürdürdüğü ve tüm insan hakları ihlallarinin gündeme geldiği „kirli“ savaş, Irak’ta hali hazırda süren „kaos“, İsrail’in Filistin üzerinde uyguladığı ve bu uğurda insan haklarını çiğnemekten kaçınmadığı „terör“ ve Suriye ile Irak’ta olduğu sanılan ama çoktan bu ülke sınırlarını aşan IŞİD „belası“ AB için bir çok yeni sorunu da beraberinde getirmekte.

AB, Ukrayna’da ve Ortadoğu’da zaten hiç bir zaman tamamen hakim olamadığı kontrolü tamamen kaybetmiş durumda.

Bu nedenle Avustralya’daki „G 20 Zirvesi“ AB liderleri tarafından asıl amacı dışında daha çok „Ukrayna Sorunu’nun Çözümü Arayışları“ için değerlendirilmeye çalışıldı. Pek bir işe yaradığı söylenemez.

İşte AB’nin Dış Politika alanında böylesine zorlandığı ve özellikle Ukrayna Krizi’nin en başta enerji sorunu olmak üzere İç Politika’ya yönelik bir çok zincirleme soruna da neden olduğu ve sadece Suriye ve Irak’taki „iç savaş ortamı“ nedeniyle yeni bir „mülteci krizinin de“ İtalya’da mülteci yurtları önünde gerçekleşen gösteriler örneğinde izlediğimiz gibi toplumsal sorunlara yol açmaya başladığı bir dönemde „Yeni Türkiye’yi“ kendinden uzaklaştırmak ya da „red etmek“ gibi bir lüksü olamaz.

Aslında AB Başkentleri ve AB Komisyonu bunun farkındalar.

Avrupa Parlamentosu için aynısını iddia edemeyiz.

Eğer AP Yeni Türkiye Gerçeği’nin farkına varabilmiş olsaydı geçen hafta aldığı kararı en azından ertelerdi. Üstelik bu karar bile AB’nin Enerji Sorunu açısından aslında „kendi kalesine attığı bir gol“ konumunda.

Ukrayna Krizi’nin derinleşmesi ve Rusya ile gündeme gelecek enerji sorununun geleceğe yönelik olarak başa çıkılabilir hale gelmesi için üretilecek tüm stratejilerde Türkiye AB için aslında en önemli Enerji Hattı ve Limanı. GKRY, İsrail, Mısır ve Yunanistan isterlerse yüz kere zirve toplantısı yaparak „kendi kendilerini tatmin edebilirler“. AB için hiç bir kazanım getirmemekte bu şovlar. AB enerji açığını „cuntacı Sisi’nin ne kadar iktidarda kalacağının bile kestirilemediği Mısır’a“ güvenerek kapatamayacağını çok iyi bilmekte.,

Geçen hafta AP Genel Kurulu’nda tüm meclis gruplarının çoğunluğu tarafından kabul edilen „Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde gerginlik yaratan Türk eylemleri“ başlıklı çok karar bu dönemde AP’nin „tek taraflı“ ve „AB’nin çıkarları ile çelişen“ en hatalı kararı olarak tarihe kaydedilmeye aday.

AB ve AP açısından aslında bazı konularda „açık konuşulmasında“ yarar var.

Açık olarak söylenmese de kapalı kapılar arkasında sürekli dile getirilen gerçek: „Yeni Türkiye“ ve onun her seçimden ezici bir halk desteği ile çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kısacası „Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’si“ AB’de bazı kesimler için büyük bir sorun.

Anlıyorum. „Yeni Türkiye’nin kendi çıkarlarını kollayan duruşu“ AB’de bazılarını ürkütüyor. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sadece İslam Dünyası için değil dünya genelinde bir „umut“ olması AB’de kimilerini tedirgin ediyor.

Oysa Yeni Türkiye, AB açısından bir şans.

Her geçen gün bizzat AB Değerleri üzerine kurulan, daha da demokratikleşen, Kürt Sorunu’nu Çözme konusunda dev adımlar atan, Alevilere yönelik iddialı reformlar hazırlayan, Ermenistan’a elini uzatan, ekonomisi her geçen gün daha da başarıyla yönetilen, bulunduğu coğrafyada mazlumlar için koruyucu bir güç olan ve geçen haftaki yanlış kararı alan AP milletvekilleri görmek istemese de Kıbrıs Sorunu’nun çözümü konusunda kesin kararlı Yeni Türkiye Gerçekleri’ne gözlerini kapamamalı artık AB’de kimse!

Eğer AB Ukrayna Sorunu’nu çözmek istiyorsa ve Ortadoğu’da özellikle hem iç savaşları sona erdirmeye hem de teröre karşı etkin mücadeleye yönelik üzerine düşen rolü layıkıyla gerçekleştşirmeye kararlıysa „Yeni Türkiye Gerçeği’ni“ görmek zorunda.

AB Üyeliğine aday „Yeni Türkiye“ elbette eski Türkiye değil. Hoş AB zaten eski Türkiye ile özellikle demokrasi ve ekonomi alanlarında bir çok soruna sahipti.

Yeni Türkiye bu sorunların tek tek bertaraf olmasını sağlayan politikları gerçekleştirdikçe AB’de bazı kesimler garip bir şekilde çok şikayetçi oldukları „eski Türkiye’yi“ arar oldular. Neden acaba?

Evet artık AB’nin ve de AP’nin „Yeni Türkiye“ konusunda bir özeleştiri yapma zamanı geldi de geçiyor. AB’nin sahip olduğu sorunlarıyla daha fazla vakit kaybetme lüksü olmadığına inanıyorum.

 

18/11/2014 13:21
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ozan ceyhun
MANŞETLER

HK Ozan Ceyhun

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.