Abestle İştigal: Maraş

ads ads ads ads
04/08/2017

ads

Başaran Düzgün Başaran Düzgün


Mete Hatay Facebook’ta yazdı:

Maraş Türk kontrolünde açılırsa, Kıbrıs Türkü Maraş’ın tüm sorumluluğunu almak durumunda kalacaktır. Türkiye hariç herhangi bir donor ve maddi yardım bulunması zor olacaktır. Altyapının onarılması, bir şehrin tekrar hayat bulması epeyi pahalıya mal olacaktır. BM kontrolünde açılmasının ise ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyorum. Ama eminim Türk tarafından yine pamuk ellerinin cebe gitmesi istenecektir. BM altında açılması siyasi çözüm olana kadar buranın BM tarafından yönetilmesi demektir herhalde. Bu şekilde belki uluslararası donorlar da katkıda bulunabilirler bu hayalet şehrin hayata geçmesine. Öte yandan bence en kolayı Maraş’ın doğrudan mülk ve toprak olarak yasal sahiplerine ve Kıbrıs Cumhuriyetine iade edilmesidir. Bu şekilde Kıbrıs Türk tarafının çok sınırlı bir sorumluluğu kalır. Bir de bu hareketi karşılığı Kıbrıs Cumhuriyet’inden birşeyler koparabilirler. Bu şekilde kapalı duran Maraş adeta bir utanç müzesi olarak görev yapmaktadır. Yanından her geçene “bakınız Türkler bize ne yaptı” demektedirler. Bunun yanında kertenkelelere terk edilmiş bu şehir için “kullanım kaybı” saati de her gün biraz daha ödenecek miktara yeni miktarlar yazmaktadır.                                                                                              ***

Maronitlerle ilgili yapılan açılımdan sonra Maraş konusu gündeme geldi.

Tartışılan çeşitli görüşler var.

Mete Hatay’ınki de bir görüş.

Serdar Denktaş “KKTC hükümranlığında açılsın” diyor.

Bu görüşün de epeyce destekçisi vardır.

Fakat, pratikte zorlukları da.

Malların iadesinin nasıl yapılacağından tutun da Maraş’ta işlenecek bir suça hangi polisin bakacağından ve ortaya çıkacak gelirlerin nasıl vergilendirileceğine kadar günlük detayda ortaya çıkacak binlerce soru olacak.

Bu soruların cevabı “KKTC yasaları” ise o zaman da Rumlar ve yabancı mülk sahipleri niye Maraş’a geri dönsünler sorusunun yanıtlanması gerekir.

                                                                                                              ***

Maraş’ın karşılıksız iadesi epeyce zor bir konudur.

Mete Hatay’ın “bir utançtan kurtulmak” argümanının dışında ve “biriken tazminatlardan kurtulmak” sorunsalından öte güçlü izahlar gerekir.

Geçmişte Güven Yaratıcı Önlemler çerçevesinde Maraş ve limanların açılması denkleminde bile birçok sorun yaşanmıştı.

Şimdi eğer benzer bir denklem kurulmazsa hem KKTC’de hem de Türkiye’de iç cephe karışır.

“Tek çakıl taşı vermeyiz” cephesi hortlar.

                                                                                              ***

İşin acı gerçeği nedir biliyor musunuz?

Maraş, olamayacak bir iştir.

Ve tüm bu tartışmalar abestle iştigaldir.

Askeri operasyonla Maraş’ı alanlar, içini boşaltanlar ve kapayıp koz olarak elinde tutanlar Maraş’ı hala böyle tutmak istiyorlar.

Konu sarayda yapılan üst düzey toplantılarda gündeme geldi ve “bir bakalım” denilerek hasır altı edildi.

Bir daha da gündeme gelmeyecek.

Maraş’ı tartışmak isteyenlerin bunu bilmesinde fayda vardır.

Şahsen ben, bu yaştan sonra abestle iştigal etmek istemem.

Edecek olanların da paşa keyifleri bilir…

04/08/2017 09:46
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Başaran Düzgün,
MANŞETLER

HK Başaran Düzgün

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.