Aç susuz yaralı: 7 gün

ads ads ads ads
16/08/2017

ads
Aç susuz yaralı: 7 gün

15 Ağustos 1974 Taşkent (Dohni) katliamının üzerinden 43 yıl geçti… Katliamın yaşayan tek Kıbrıslı Türk tanığı Suat Kafadar... Kafadar, katliamdan nasıl sağ kurtulduğunu, nasıl kaçtığını ve katliamın nasıl duyulduğunu anlattı

ÖLÜ TAKLİDİ YAPTI: EOKA’cı Rumlar, Taşkentli 45 masum Kıbrıslı Türkün üzerine 10 dakika, durmadan kurşun yağdırdı. Arkadaşı başından vuruldu, kafası açıldı, beyni Suat Kafadar’ın yüzüne döküldü. Kafadar, arkadaşının kanı ile kamufle oldu. EOKA’cılar kaçana kadar nefes bile almadı, ölü taklidi yaptı

ANCAK CANINI KURTARDI: EOKA’cı Rumların kaçtığını fark edince Suat Kafadar kalktı. Yeğeni ve Niyazi Çavuş, hala hayattaydı. Yeğeni, Kafadar’a ‘Beni de kaçır’ dedi. Bacağı kopmuştu, Niyazi Çavuş, göğsünden vurulmuş, delik deşikti. İkisi de can çekişiyordu. Kafadar, ikisini de ardında bıraktı, canını kurtardı

6 GÜN AĞAÇ ÜZERİNDE SAKLANDI: Kafadar, 5 yerinden vuruldu, 6’ncı kurşun kafasını sıyırdı geçti. Tarih, 15 Ağustos 1974, güneş gün boyu tepede. Kafadar, aç ve susuz. Nereye gideceğini bilmiyordu, nerede olduğunu da. 6 gün ağaç üzerinde saklandı. 8’inci gün Mutyaka’ya ulaştı. Muhtara sığındı

KATLİAM 10 GÜN SONRA DUYULDU: Kafadar, Mutluyaka’da bir gece kaldı, ertesi gün Kızıl Haç ambulansı ile kaçtı, Piskobu üslerine götürüldü. Orada babasının arkadaşı Turan Bey’in de yardımı ile Ziya Rızkı’ya ulaştı, olanları anlattı. Katliam, 10 gün sonra her yerde duyuldu

Duygu ALAN/Havadis

EOKA’cı Rumlar, 14 Ağustos günü esir aldığı Taşkentli (Dohni) 45 masumu bir gece Taşkent’te Rum İlkokulunda tuttuktan sonra, 15 Ağustos günü Palodia yakınlarında dağlık bir alana götürdü.

Esir Kıbrıslı Türkler, balkon tipi yarı yıkık bir beton parçasının üzerine, yarım ay şeklinde oturtuldu. Önce kimlikleri alındı ardından kurşuna dizildi.

10 dakika…

EOKA’cı Rumlar çocuk, genç, ihtiyar demedi…

Masum 45 Kıbrıslı Türkü 10 dakika boyunca kurşun yağmuruna tuttu…

Şarjörlerin biri boşaldı, diğeri doldu…

Kimisi göğsünden, kimi tam kalbinden, kimi başından vuruldu…

Ölen olduğu yere düştü, diğeri onun üzerine, diğeri daha üzerine…

Kan gölü oluştu, bedenler paramparça…

Kafası açılan oldu, bacağı kopanlar vardı…

Baba, oğul, kardeş, dayı, yeğen, amca... Acımadan katledildi.

Silah sesleri sustu…

İçlerinden biri, diğerine, ‘Bak’ dedi… ‘Aman deyim iyi bak, kımıldayan varsa başından vur’…

Son çırpınışlar olsa gerek, can çekişen masumlar vardı, hala nefes alıyordu…

Bir iki el daha sıkıldı, kımıldayanın kafasına, alnının tam ortasına sıkıldı…

İçlerinden biri daha konuştu sonra, ‘Hadi bakalım cesetlere, kimin kol saati vs. değerli eşyası varsa alalım da kaçalım…’

‘Hayır’ dedi, ‘Biri görmeden hemen gidelim’, gittiler…

15 Ağustos 1974, öğlen vakti, güneş tam tepede, ortalık kan gölü, 45 masum insanın kanı…

Suat Kafadar, katliamdan sağ kurtuldu, 6 kurşun yedi Kafadar, 5’i vücudunun farklı bölgelerine isabet etti, 1’si kafa tasını sıyırdı geçti, ciddi yara aldı ama hayatta kaldı…

Duygu ALAN'ının haberinin tamamı Havadis'te

16/08/2017 12:08
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Suat Kafadar, kıbrıs, savaş, haber
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.