CUMHURBAŞKANI AKINCI: “VERİLMEMİŞ HER İZİN, TAM BİR SİYASİ İSTİSMAR VESİLESİDİR”

“BU KONUDA DIŞİŞLERİ BAKANI BENİM MUHATABIM DEĞİLDİR. HÜKÜMETİN BAŞKANI VEYA YARDIMCISIYLA KONUŞTUM. O YÜZDEN KİMSE CUMHURBAŞKANINA CEVAP YETİŞTİRME KONUSUNDA KENDİSİNİ GÖREVLİ HİSSETMESİN”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Güney Kıbrıs’tan gelen ayin taleplerine verilmemiş her iznin, bir siyasi istismar vesilesi olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk tarafının, dini ibadet gibi insani konularda bile, kendi ayağına kurşun sıkarcasına bir imaj kaybıyla zorluk yaratan taraf konumuna getirilmesinin yanlış olacağını kaydetti.

Ayinler konusunu, BM aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı’na birtakım sıkıntılar aktarıldığında, Başbakan veya yardımcısıyla görüştüğüne işaret eden Akıncı, “Bu konuda Dışişleri Bakanı benim muhatabım değildir. Hükümetin başkanı veya yardımcısıyla konuştum o yüzden kimse Cumhurbaşkanı'na cevap yetiştirme konusunda kendisini görevli hissetmesin” dedi.

Akıncı, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile gerçekleştirdiği görüşmeden dönüşte Cumhurbaşkanlığı’nda yaptığı açıklamada, bir soru üzerine, Dışişleri Bakanlığı’nın KKTC’deki dini ayinlere ilişkin açıklamasını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, verdiği mesajların doğru algılanmadığını görmekten üzüntü duyduğunu belirterek, Dışişleri Bakanı’nın açıklamasında, “Cumhurbaşkanının her demecini her düşüncesini beğenmek zorunda değiliz, o da bizimkileri beğenmek zorunda değil. O beğenmese de biz bu tavrımızı sürdüreceğiz” yönünde bir yaklaşım olduğunu belirtti.

“BU KONUDA DURUP DURURKEN DEMEÇ VERMEDİM”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Dışişleri Bakanı’nın ibadetler konusunda Rumların istismarda bulunduğunu, bunun önlenmesinin de kendilerinin görevi olduğu yönünde söylemi olduğunu söyledi.

Akıncı, bu konudaki sıkıntıların ister istemez cumhurbaşkanlığına geldiğini ve kendisinin de konuyla ilgili demeci durup dururken vermediğini vurguladı.

“GEÇMİŞTE YAŞANMAYAN YASAKLANMALAR GÜNDEME GELMEYE BAŞLADI”

Bu konuda geçmişte yaşanmayan yasaklanmaların gündeme gelmeye başladığı ve yaşanan sıkıntıların BM yetkilileri tarafından Cumhurbaşkanlığı’na getirildiğini söyleyen Akıncı, bu konuyu gerek hükümet başkanı, gerekse yardımcısıyla birkaç kez ele alarak, ricada bulunduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bu görüşmelerde geçmiş hükümetlerin de uyguladığı kriterler çerçevesinde düzenleme yapılmasının daha mantıklı olacağı noktasında değerlendirme yaptıklarını ve bazı kriterlerin bakanlar kurulu kararına dönüştürüldüğünü söyledi.

Akıncı, sonraki aşamalarda şikayetlerin devam etmesi üzerine hükümet başkanı ve yardımcısıyla konuyu yeniden ele aldığını ve gerekmesi halinde bu konuları kamuoyuyla da paylaşacağını ilettiğini kaydetti.

“KENDİ AYAĞIMIZA KURŞUN SIKARCASINA BİR İMAJ KAYBIYLA ORTALIKTA DOLAŞILMASI YANLIŞ”

Bunu severek yapmayacağını çünkü kendisinin hükümetle de, meclisle de, partilerle de el ele, kol kola yürümek istediğini, burada bağımsız bir Cumhurbaşkanı olmanın gereklerini yerine getireceğine söz vermiş bir insan olduğunu vurgulayan Akıncı, “Ancak göz göre göre Kıbrıs Türk halkının, ister BM’de ister dünya kamuoyu nezdinde, dini ibadetler gibi insani konularda bile, zorluk yaratan taraf konumunda, üstelik müzakere sürecinin bu yoğun döneminde herkesin umutla sonuç beklediği bir dönemde geçmiş yıllarda yaşanmamış boyutta, kendi ayağımıza kurşun sıkarcasına bir imaj kaybıyla ortalıkta dolaşılmasının yanlış olacağı değerlendirmesiyle duygularımı paylaştım” dedi.

“DIŞİŞLERİ BAKANI MUHATABIM DEĞİL”

Verdiği mesaj üzerine düşünülüp değerlendirme yapılması gerektiğini beklerken konunun bir polimik konusu yapılmak istenmesini eleştiren Akıncı, “Bu konuda Dışişleri Bakanı benim muhatabım değildir. Hükümetin başkanı veya yardımcısıyla konuştum o yüzden kimse cumhurbaşkanına cevap yetiştirme konusunda kendisini görevli hissetmesin” dedi.

“VERİLMEYEN İZİN SİYASİ İSTİSMAR VESİLESİDİR”

Cumhurbaşkanı Akıncı, burada önemli olanın yapılan işin doğruluğunu sınamak olduğunu belirterek, ibadet izni vermenin mi, yoksa izin verilmemesinin mi siyasi istismara neden olduğunun sorgulanması gerektiğini kaydetti. “Bana göre verilmemiş her izin tam bir siyasi istismar vesilesidir” diyen Akıncı, bu konuya tam tersi bir yorum getirilmesini de anlamakta zorlandığını söyledi.

Akıncı, bu konuda geçmişte yaşanmayan bu sıkıntıların bugünlerde de yaşanmamasını temenni ederek, “Hiç bunların zamanı değil. Bunlara gerek yok” dedi.

Böylesi konularda Kıbrıs Türk halkını suçlu noktasına götürmeye kimsenin hakkı olmadığını ifade eden Akıncı, kendi içimizde bile tartışma konusu yaratan bu unsurların gündemden kaldırılmasını istedi.