Alternatif arayışlardan korkmamak lazım

ads ads ads ads
03/12/2017

ads

Mete Tümerkan Mete Tümerkan


Kıbrıs konusundaki müzakere süreçlerinde yaşananlar artık farklı arayışların gündeme getirilmesini gerektiren bir sonucu ortaya çıkarmış durumda…

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı…

Bu konuda açıkça konuşulmasa bile herkes fikir eksersizi yapıyor.

Belli ki fikir eksersizi yapanlardan biri de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı…

Mustafa Akıncı Cumhurbaşkanlığı görevine çözüm vizyonu ile talip olmuştu.

Çözüm konusunda da yapabileceklerinin azamisini yaptı.

Çözümü sonuna kadar zorladı.

Riskler aldı.

Müzakere sürecini ileriye taşıyabilmek için inisiyatifler ortaya koydu.

Açılımlar yaptı.

Hedefi süreci son aşamaya taşıyarak ‘End Game’in yani ‘Son Oyun’un oynanabilmesini sağlamaktı.

Bunun için de Kıbrıs Konferansının toplanması gerekiyordu.

Akıncı’nın zorlaması ile Kıbrıs Konferansının yolu da açıldı.

Ama son aşamada Rum Lider masayı devirdi.

Kıbrıslı Türklerle yeni bir ortaklık çatısı altında yetki paylaşımına gidecek iradeyi ortaya koyamadı.

Halkının böyle bir çözüme hazır olmadığını söyledi.

Böylece süreç başarısızlıkla sonlandı.

Kıbrıslı müzakere süreci olarak tanımlanan o süreçte Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye çözüm konusunda üzerine düşeni fazlası ile yaptı.

Uluslararası kamuoyu bunu tespit etti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres raporunda Türk tarafını ortaya çıkan başarısızlık nedeni ile suçlayacak en küçük bir ifadeye ya da imaya yer vermedi.

Gelinen aşamada, Kıbrıs konusunda bir adım atılacaksa bunu kimse Türk tarafından beklememelidir.

Adım atma, radikal bir şekilde açılım yapma, siyasi cesaret ve liderlik gösterme sırası bundan sonra çözüm için niyeti varsa Kıbrıs Rum tarafındadır.

Bu gerçek herkes tarafından not edilmelidir.

Güney Kıbrıs’taki başkanlık seçimleri sonrasında Kıbrıs konusunda çözüm arayışları yeniden gündeme getirilmek istenebilir.

Bu kapsamda elbette ki hazırlıklı olmak lazımdır.

Ama bu hazırlık yapılırken alternatif yöntemler ve modeller üzerinde de durulmalıdır.

Eski denenmiş yöntemlerle bir yere varılamayacağı Cenevre’de artık gözler önüne serildi.

Bunun için belki de fazla aceleci olmadan ama kendi içinde fikir eksersizleri yapılarak gelişmeler yakından izlenmelidir.

Her ne yapılacaksa da Kıbrıs Türkü önce kendi içinde uzlaşarak sonra da Türkiye ile birlikte yapmalıdır.

Ankara’dan bakıldığı zaman Kıbrıs sorununun bildik yöntemlerle çözümü konusunda yapılan arayışlarda Cenevre’de sona gelinmiştir.

Son sözler Crans Montana’da söylenmiş, çözümün gelebilmesi için son teklifler orada yapılmıştır.

Ama Rum Lider Nikos Anastasiades’in tutumu nedeni ile de yakalanan fırsat yitirilmiştir.

Bunun sonrasında koşullar ve duruşlar da değişmiştir.

Özetle hiçbir şey Cenevre öncesindeki gibi değildir.

Yeni dönemde müzakere meselesinin nasıl, hangi zemin ve şartlarda olabileceğini öngörmek için çok erkendir.

Kıbrıslı Türkler çözümsüzlüğün sorumlusu olmadığını birçok kez uluslararası kamuoyuna ispat etmiştir.

Adım atma sırası artık Kıbrıs Türklerinde değildir.

Adım atma sırası diğerlerindedir.

Ve atılacak adımlar çözümsüzlüğün mağduru olan Kıbrıs Türklerinin mağduriyetlerini giderme yönünde olmalıdır.

Kıbrıslı Türklere çözümsüzlük nedeni ile daha fazla bedel ödetilmemelidir.

03/12/2017 11:34
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: mete tümerkan
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.