19 mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, KKTC’de de icra edildi…

Ama, Güney Kıbrıs’taki alış-veriş merkezleri kadar değil…

Kimse, “aman Güney’e geçmeyin” dediğimi sanmasın.

Az sonra bu yazıya nokta koyup, ben de Güney’e geçmiş olacağım.

Derdim o değil.

Derdim…

Ocak- Şubat- Mart- Nisan ve Mayıs ayı, 19 Mayıs çalışmaları ile geçiyor.

Öğretmenler danslar çıkarıyor…

Kareografiler hazırlıyor.

Sonra gençler devreye giriyor.

Sıcak, yağmurda provalar yapıyor.

Tamamı 19 Mayıs’a hazırlanıyor.

Lefkoşa’da…

Girne’de…

Mağusa’da…

Güzelyurt’ta…

Ve Tabii ki İskele’de…

19 mayıs sabahı, gençler sahaya koşuyor bir heyecanla…

Ne güzel değil mi?

Aileler gelemedi…

Lefkoşa’da tuhaf bir gün yaşandı.

Arkadaşlara da sordum…

Hocalarla da konuştum.

Bir çok gencimizin ailesi gelemedi.

Çünkü özel sektör çalışanıydı.

Çocuklar Lefkoşa’da en az 500 kişiydi…

Ama izlemeye gelen vatandaş sayısı 100- 150 civarındaydı.

Nedeni de “özel sektör” çalışan ailelerin çocukları olması.

İzin alıp gelemeyenler vardı…

Ya da izin almak istemeyenler…

Sonuçta…

Hocaların ve gençlerin dört aylık emeği, kimse tarafından izlenmedi.

Protokol hariç…

Sadece Metehan 5 bin kişi…

Ne alakası var diyeceksiniz ama…

Tam alaka.

“19 Mayıs kutlamaları, gençlerin emeği” falan kimsenin umurunda değil.

Kamu da tatil ya…

Sadece Metehan Sınır Kapısı’ndan güneye geçen vatandaş sayısı 5 bin…

Diğerlerini saymayacağım bile.

Şimdi anladınız mı, eğlence kime, tatil kime…

Üstelik şunu da belirteyim…

Öğlene kadar…

Yani gösteriler devam ederken.

Gençler de mecbur değil…

Kimse, gidip 19 Mayıs törenlerini izlemek zorunda değil.

Ben de gitmedim mesela…

Pekala 19 Mayıs tatilinden yararlanan kamu çalışanları da ister Güneye gider, ister Cuma’yı Pazar’a bağlar yurt dışına gider…

Sorun o değil.

Kimse mecbur değil de, gençler mecbur mu bunca eziyeti çekip, ailelerinin bile görmemesine…

Önerimdir…

Gençler hem eğlensin, hem eğlendirsin…

Önerim budur.

Danslar hazırlansın…

Konserler düzenlensin…

Zaten her okulda 19 Mayıs bilincinin yerleşmesi için her türlü aktivite var…

Ders, ödev, köşe, şiir okuma, tören…

Bari 4 ayı heba olmasın, ne öğretmenin, ne öğrencinin.

Zaten izleyen yok.

Çocuklar bayılıp, ayıldığıyla kalıyor…

Yazık…

Eğlensin çocuklar…

Eğlensin…