Av Hayvanı

ads ads ads ads
01/11/2017

ads

Ahmet Okan Ahmet Okan


 “Kızılderililer, Beyazlardan toplu yıkımdan başka bir şey görmeyi hak etmeyen vahşi hayvanlardır. Kurtlardan pek farkı yoktur, en sonunda her ikisi de, biçim olarak farklı olsalar da av hayvanlarıdır.”

Bu sözler Amerika’nın 1. Başkanı George Washington tarafından 1783 yılında söylenmiştir…

O sıralar Amerikalılar İngilizlere ve Fransızlara karşı savaşıyorlardı.

Daha sonra Fransızlarla ittifak yapan Amerikalılar, İngilizleri pes ettirmişlerdi.

Beyaz insanlar bir yandan da Kızılderilileri toplu kıyımdan geçiriyorlardı.

Kızılderililerin neredeyse kökü kazınmıştı.

Yukarıdaki söz de o katliamları onaylayan Washington’a ait işte.

Kendisi,  Başkan olmazdan önce ordu komutanıydı…

Afroamerikan siyahilerin özgülüklerini elde etmeleri 16. Başkan Lincoln döneminde gerçekleşti.

Birçok güneyli eyalet köleliğin kaldırılmasına karşı çıkınca, iç savaş kaçınılmaz olmuştu.

Neticede, iç savaşta kuzeyliler üstün gelmiş ve Amerika yeni ufuklara yelken açmıştı!

Açmasına açmıştı ama siyahlara karşı ırkçı tutumun yasal zeminde olmasa bile hâlâ sürdüğünü görmek mümkün!

Konumuz Kızılderililer.

Kristof Kolomb’un Amerika’ya ayak bastığı dönem “Kolomb Günü” (12 Ekim 1492) olarak kutlanıyor ama Kızılderililer bu günü soykırımı, tecavüzü,  kölelik ve yağmayı kutlama günü olarak algılar hâlâ.

Günümüzdeki Kızılderili kuşakların bilinci o toplu kıyım dönemlerinde de böyleydi, şimdi de böyle.

Amerikalıların bu bilinci yok etmelerine imkan yok.

Zihinsel dönüşüme onların ihtiyacı olacaktı.

Amerikan yönetimleri bu insanlık dramını ve ayıbını çok uzun yıllar siyasi olarak alınlarında taşıyacaklar,

2000 yılında ise bir zamanlar av hayvanı olarak gördükleri Kızılderililerden resmen özür dileyeceklerdi…

Bu durumun bir de tersi vardır.

Amerika’da her yıl Kasım ayında kutlanan “Şükran Günü” bir rivayete göre şu nedenle kutlanmaktadır:

“Günümüzde Yeni İngiltere coğrafi bölgesi olarak bilinen ABD'nin en kuzeydoğu köşesinin o dönemdeki yerlisi Wampanoag(en) kabilesi, 1621'de Plymouth'da Amerika kıtasına ilk ayak basan İngiliz yerleşimcilerin (Pilgrimler), bölge coğrafyasına henüz alışamadıklarını gözlemlemiş ve toprağı Avrupa'dan alışkın oldukları mahsullere boy verecek şekilde verimli kılamamaları nedeniyle açlıkla mücadele ettiklerini görmüştür. Kabile, yeni yerleşimcilerin durumuna acımış ve yardımseverlik ve misafirperverlikle kendi av ve mahsullerini paylaşmıştır. İki toplumun barışçıl bir şekilde bir araya gelmesinden ortaya çıkan bu kutlama, gelecekteki Şükran Günü kutlamalarına ilham ve model olmuştur.”

Ancak, Amerikalılar bu rivayete dayalı hikayeye önem vermemektedirler.

“Şükran Günü” geçmiş yılda verilen tüm nimetlere şükretmek için kutlanmaktadır…

Soykırımın onaylayıcılarından Washington’un ismi bugün için Amerika’da çeşitli yerlere verilmiştir.

Meydanlar, parkalar, oteller ve akla ne gelirse.

Bir Amerikan edebiyat Klasiği olan Henry James’in “Washington Meydanı” adlı eseri de mevcut; filmlere de konu olmuş…

Washington adlı meydanlardan, parklardan, bahçelerden, otellerden geçen milyonlarca insan bir soykırımın komutanı ve başkanı hakkında ne düşünürler bilinmez.

Bir bilinç ve öfke varsa, o da Kızılderililerin gözlerinde okunabilir ancak…

Dünyada hâlâ neler yaptıklarına bakıldığında,

Özürleri kabahatlerinden büyüktür ABD denilen gücün.

Söylenmese de birçok yerdeki toplulukları “av hayvanı” olarak gördükleri belli…

01/11/2017 12:03
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ahmet okan
MANŞETLER

HK Ahmet Okan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.