4 Nisan 2016 Çarşamba Günü Avrupa Parlamentosu Strazburg'ta gerçekleştireceği oturumda her yıl olduğu gibi bir kez daha yıllık Türkiye Raporu'nu oylayacak. Kısacası görüldüğü kadarıyla raporu onaylayacak.

AP'nin “2015 Türkiye İlerleme Raporu'n” okuyan her aklı başında insan sanırım “bu AP milletvekilleri Mars'ta mı yaşıyorlar?” sorusunu sormadan edemiyordur. Haklı bir soru! AP milletvekilleri günlük gelişmelere, sokaktaki vatandaşın neler düşündüğüne ve vatandaşı oldukları ve de temsil ettikleri ülkelerin çıkarlarına bu kadar “yabancı” olabilirler. Türkçe biz buna “Franszı kalmak” diyoruz. AP milletvekilleri Türkiye konusuna gerçekten “Fransız kalmış” durumdalar!

Brüksel'de AP binası içinde “tekerleği yeniden keşfetme” iddiasında bir grup ancak böylesine gerçek dışı iddialarla dolu, saçma sapan ön yargılara dayalı ve Türkiye gerçekleri ile çelişen bir raporu onaylayabilir.

Bu tarz bir raporu son seçimlerde AP'ye yüzün üzerinde milletvekili sokabilen Avrupa'nın aşırı sağcıları yazıp önerseydiler şaşırmazdık. Sadece AB'ye ve AB değerlerine karşı olmayan hatta çok daha sert bir şekilde İslam Dini'ne ve müslümanlara dolayısıyla Türklere ve Türkiye'ye düşman bu milletvekilleri hali hazırda oylanacak olan rapordan daha sert ve gerçeklere ters başka nasıl bir rapor sunabilirler merak etmekteyim?

Aynı şekilde Güney Kıbrıslı Rum milletvekillerinin de bu raporu alkışlıyor olmasını anlamak zor değil. Güney Kıbrıs adına ikisi Türklere ait olmasına rağmen gasp ettikleri koltuklarda oturan Rum milletvekilleri zaten AP'de misyonlarını Güney Kıbrıs iç politikasına yönelik manşetler yaratmak olarak gördüklerinden onları ne AB ne de AB'nin çıkarları ilgilendirmekte. Onların tek dertleri AP'de alınacak tüm kararların bir şekilde Türkiye'nin, Kuzey Kıbrıs'ın ve Kıbrıslı Türklerin aleyhine olmasına katkı sunmak.

Bu nedenle de bu yılkı Türkiye Raporu'na bol sayıda saçma sapan içeriği ve sırf Türkiye karşıtı olması şartıyla gerçekle çelişen her şeyi sokuşturmak için uğraşıp durdular ve AP'deki Türkiye karşıtları ile birlikte oluşturdukları koalisyon sayesinde de belli oranda başarılı oldular.

Oysa bu yılki Türkiye Raporu Kıbrıs'ta çözüm için sürdürülen görüşmelere bir katkı olarak değerlendirilebilinirdi. Ancak tam tersi oldu. Kıbrıslı Rum milletvekilleri Kıbrıs'ta çözüm sürecini baltalayıcı her türlü maddeyi rapora sokmak için ellerinden geleni yaptılar. Bu durumda da aynı Annan Planı döneminde olduğu gibi Kıbrıs'ta çözüm için gerçekten samimi olanların ve bu uğurda çabalayanların yalnızca Kıbrıslı Türkler olduğunu kanıtladı.

Bu yılki raporun hazırlık aşamasında nasıl bir “berbat rapor” olacağı ortaya çıktığından Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eş Başkanı Berat Çonkar ve TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, ortak imzayla, AP Türkiye Raportörü Kati Piri veTürkiye-AB KPK AP kanadı Eş Başkanı Manolis Kefalogiannis'e “AP'de 2015 Türkiye İlerleme Raporu Taslağı” ile ilgili bir mektup bile yolladılar.

Ancak nafile!

Hadi AP'deki Yunanlı ve Rum milletvekilleri ulusal çıkarları nedeniyle AB çıkarlarını umursamamaktalar. Bunu bir şekilde anlamaya çalışabiliriz. Ancak Hollandalı sosyalist Türkiye Raportörü Kati Piri'nin bu yılki rapora yönelik olarak arabulucu değil de “şahinleri” bir tür destekleyici tavrı büyük bir hayal kırıklığı oldu!

Tüm iyi niyetli girişim ve çabalara rağmen rapora Ermeni Lobisi'nin Türkiye düşmanı ifadeleri sokuşturuldu. Üstelik aynısını geçen yıl yaptıklarında Türkiye çok sert tepki vermişti. Bunu bilmelerine rağmen tekrarlamaları bu raporun arkasındaki milletvekillerinin Türkiye ile yapıcı bir diyaloğa karşı olduklarını da göstermekte.

Türkiye'nin her türlü terörizme karşı top yekün bir savaş vermekte olduğunun bilinmesine rağmen DAEŞ'ten daha tehlikeli terör örgütü PKK lehine olduğu inancında oldukları cümleleri rapora katmaktan utanmayacak kadar vicdansız olanları da görmekteyiz. PKK ve PYD terör örgütlerinin Türkiye'de alçak eylemler yaparak sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını değil aynı zamanda AB vatandaşlarını da katletmelerine bu derece kayıtsız kalabilen milletvekillerinin AB'nin en yüksek demokratik organı AP'nin üyesi olmasına inanamıyor insan!

Terörizme karşı Türkiye ve Türkiye'nin insanları ile dayanışması gereken AP'de bir grup AP milletvekilinin terörist PKK ve PYD ile dayanışma içinde olması insanlık adına utanç verici bir durum.

14 Nisan 2016 Çarşamba günü oylanacak olan AP'nin “2015 Türkiye İlerleme Raporu” aslında bir tek amaca hizmet edecek. AB'ye zarar vermek. Son aylarda çok olumlu bir şekilde gelişen Türkiye ve AB arasındaki ilişki ve özellikle Sığınmacılar ile ilgili işbirliğine zarar vermek Türkiye'den önce AB'ye zarar vermektir.

Çok merak ediyoruz. Acaba bu “AB-Türkiye ilişkilerini bozmaya hizmet eden rapora” onay verecek olan AP milletvekilleri eğer başarılı olup da AB-Türkiye işbirliğini bozabilirlerse akın, akın AB'ye gelecek olan sığınmacıları evlerinde misafir etmeye hazırlar mı?

Hazırlık yaparlarsa iyi olur!

Aslında AB kamuoyu nezdinde hiç ciddiye alınmayan AP bir kez daha bu Türkiye Raporu ile “ciddiye alınmamaya devam etme” arzusunda olsa gerek!

Türkiye'ye gelince: Türkiye bu raporu teslim bile almayacak. Geçen yıl olduğu gibi bu raporu da AP'nin çöp kutusunda bulmak mümkün olacak! “Çöp kutusu için rapor hazırlayan milletvekilleri acaba AB vatandaşlarının vergilerini hak ediyorlar mı?” sorusunu soran AB vatandaşlarına da açıklama yapmak onların derdi olacak.