Başkanlık sistemi tartışmaları üzerine görüşler
05/04/2017
Orhan Aydeniz
Uzun süre devlette yönetici olarak görev yapan ve parlamenter sistemin sakıncalarını yaşayarak gören bir kişi olarak, halen herkesin şikayetçi olduğu şimdiki bozuk düzenden kurtulabilmemiz için, ABD modeli Başkanlık sisteminin çıkış yolu olabileceği görüşündeyim.
Statükodan ve bozuk yönetimden şikayetçi olanların, yaşanan deneyimlere rağmen, hala daha parlamenter sistemi savunmalarını anlamakta zorlanıyorum.
Küçük toplumlarda, parlamenter sistem, popülizme zemin hazırlar. Bu nedenle bozuk düzenden kurtulmak istiyorsak parlamenter sistem nedeniyle, geçmişten günümüze yaşanan acı deneyimleri dikkate almalıyız.
Şimdiki sitemin popülizme, partizanlığa, kayırmacılığa, devlet olanaklarının oy avcılığında araç olarak kullanılmasına, siyasilerin halka şirin görünme ve halk dalkavukluğuna, zemin hazırladığı biliniyor.
Mevcut sistemde, siyasi makamda oturan kişilerin, ona oy verdiğini bildiği partililere ayrıcalıklı davranmaması, isteklerini geri çevirmesi, dost, akraba ve tanıdıklarının taleplerine olumsuz yanıt vermesi kolay değildir.Seçimlerde de halkın büyük bir kısmı, ülkeye hizmet eden veya edebilecek kapasiteye sahip kişiler yerine, kendine faydası dokunan ve yakın gördüğü kişilere oy verir.
Bir de yürütmede görev yapan Bakanların, yasamada da denetleyici durumunda olması, hoş değildir.
KKTC’de bazı siyasiler, ülkemizdeki bozuk düzenin, parlamenter sitemden değil, yanlış uygulamalardan kaynaklandığını ileri sürerek başkanlık sistemine karşı çıkmaktadır. Fakat sistemin siyasilerin yetkilerini kötüye ve/veya yanlış kullanmasına izin vermemesi gerekir. Hatalı uygulamalara uygun olması, parlamenter sisteminin sakıncalı olduğunu gösterir.
Bugüne kadar iktidara gelen tüm siyasi partiler, sistemin boşluklarından yararlanarak, uygulamada hatalı davrandığına göre, istismara olanak vermeyen ABD modeli başkanlık sistemine geçmemizde yarar vardır.
Başkanlık sistemi, ‘yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayırım ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükümet sistemidir.Bu tanım çerçevesinde dünyada birbirinden farklı, kendi tarihi, sosyolojik ve siyasal koşullarının ürünü olan başkanlık rejimleri mevcuttur. Bütün bu rejimlerin içinde herkes tarafından en başarılı bulunan örnek, ABD başkanlık sistemidir.’(Wikipedi)
ABD’de Başkan, Bakanları yasama organından seçebilir. Ancak Bakanların, yasama organında üyeliği sona erer. Böylece hem yürütmede hem de denetimde yetkili olmaz.
Bakanların seçimle değil de atanarak makama getirilmesi ;oy kaygısı ile hareket etmemesi, yönetimde tarafsız davranması ve popülizm yapmaması bakımından isabetlidir.
Ayrıca başkanlık sisteminde, bakanlık makamına ülkedeki değerli , başarılı ve yararlı olabilecek kişilerin atanması olanağı da vardır.
Ülkemizde deneyimlerin dikkate alınmaması bir yana, deneyimli kişilerin, samimi ve yararlı görüşlerine de önem verilmemektedir. Fakat, uzun süre Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görev yapan rahmetli R.R.Denktaş’ın, Sayın Atun’un, Sayın Eroğlu’nun, Sayın Talat’ın da başkanlık siteminin ülkemiz için daha uygun olacağını açıklamalarının, tüm siyasi yetkililer tarafından ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyim.
Kısaca belirtmek gerekirse geçmişte yaşanan acı deneyimler, KKTC’nin kökleşebilmesi kalkındırılabilmesi ve bozuk düzenin başarılı bir yönetim şekline dönüştürülebilmesi için, ABD modeli başkalık sistemine geçilmesi isabetli olacaktır.
- Adım adım Girit senaryosunun uygulanmasına çalışılıyor
- ‘Şimdi birleşelim’
- Kalkınabilmek için yabancı yatırımlara muhtacız
- Gurbetteki Türklere acilen sahip çıkmalıyız
- Umursamaz yönetim anlayışından vazgeçilmeli
- Kıbrıs sorununun çözümünde anahtar Türkiye’dir
- Orman yangını felaketi ile karşılaşmadan önlem alınmalı
- Yan yana yaşamak, her iki halkın yararınadır
- Barış istismar edilmemesi gereken ulvi bir değerdir
- Hak arama eylemlerinde vatandaşlar mağdur edilmemeli
- TÜM YAZILARI için tıklayınız