Bir cuma günü

ads ads ads ads
05/05/2018

ads

Ahmet Okan Ahmet Okan


Tarih 04 Mayıs 2018.

Gün hareketli olacaktı.

Televizyonla aram pekiyi değil ama kahvemi yapıp ekranın karşısına geçtim.

Muharrem İnce’nin adı açıklanmıştı bile cumhurbaşkanı adayı olarak…

Kıbrıs’ta oturup Türkiye’de olup bitenleri izlemenin ağırlığı içindeyiz doğrusu ama kaçınılmaz…

Demirtaş’ın adaylığı henüz açıklanmadı fakat belli ki o olacak.

Demir parmaklıkların ardında bir Cumhurbaşkanı adayı!

Diğer partiler bunlarla aynı ortamda nefes almaktan bile kaçınıyorlar…

Avrupa haberlerinde Fransa’da 68 kuşağı hakkındaki davalar yeniden görülecekmiş.

Pazar günü 6 Mayıs.

Denizler idam edilmişti.

Bir gün bu davalar da görülecek…

Klasik arabam MG’ye tur attırmam gerekiyordu.

Bizim bölgede yeni asfaltlanmış yollar bugünlerde delik deşik olduğu için bundan vazgeçtim.

Asfaltı yenilenmiş yolların birkaç ay içerisinde şu ya da bu kurum tarafından delik deşik edilmesi nedendir?

Yapılacak işler için asfaltlanma mı bekleniyor?

Niye bu durum çözülemiyor anlaşılır gibi değil…

Haberlere takılıp gittik…

-Yok, dedi Gül.

-Geldiler ama baskı yapmadılar; saygısızlık etmediler…

Demek geldiler!

Oya Baydar’ın yazısında HDP vardı.

İttifak çalışmalarında HDP’nin dışlandığı üzerine bir yazıydı bu.

Sonuçta olan olmuş HDP bu oluşumların dışında kalmıştı.

Oya Baydar da HDP’nin barajı aşması için çalışmak gerektiği yönünde görüşlerini belirtiyordu…

Bir elimde kitap, zaman zaman sayfalarını çeviriyordum.

Bir zamanlar Kıbrıs’ın en güzel kentlerinden biri Larnaka’ydı anlaşılan.

Sahil boyunca daracık uzanan bir yol ve o yolun üzerinde ayakları denize çakılı cumbalı, köşklü evler.

O sıra sıra ev ve dükkanların bir kısmı kahvehanelerden oluşuyormuş.

Larnakalılar o kahvehanelerde kahvelerini denize karşı yudumlayarak içiyorlardı çocuklar çevrede oynarken, ayakları köpük köpük.

Denizde mavnalar ve sandallar iskeleye yük indirip yük almaktalar, yani böyle bir zaman.

Böyle bir zamanda yabancı konsoloslukların ikamet yeri de Larnaka’ydı.

İngiltere, Venedik, Napoli, Tuscany gibi ülkelerin kolonileri de bulunurmuş Larnaka ve genel olarak adada…

1900’lü yıllara ait fotoğraflarda Larnaka’daki sahil boyunun bu halini görmek mümkündür...

O yıllarda yaşamak daha mı güzeldi ne!

Bir ara Tayyip çıktı ve “Bunlar iktidara gelirse ne yapacaklar? Yol mu yapacaklar, köprü mü yapacaklar?” diye sordu.

Buna benzer bir şeyler daha söyledi…

Muharrem İnce de annesinin elini öpmek için Yalova’ya gidecekmiş, yarın da ilk mitingini orada yapacakmış.

Yaptığı konuşmada Tayyip için “askere birlikte gitseydik ben çavuş olurdum o onbaşı” dedi.

Bu arada 100 bin imza meselesi için kuyruklar oluşmuştu sabahın erken saatlerinden…

24 Haziran günü bizde de seçimler var.

Ama ne halse herkes “orada” olup bitenleri konuşuyor bu yazı gibi!

Sonra Akşener’in bir haberi verildi medyaya.

Son günlerin yükselen ismi Akşener lambalara “Kıbrıs’ı verdiniz mi?” diye sordu…

Bizdeki “çerçeve” belgesinin tartışmaları da düşünülürse, haberler, yazılar, yorumlar baş döndürücüydü doğrusu.

Üstüne bir de toz yüklü sert rüzgarlar eklenince…

Hindistan’da meydana gelen kum fırtınasının görüntüleri ürkütücüydü öte yandan ve Hawaii adasında patlayan volkan…

Gel Kıbrıs’a sor!

Bu adanın her yeri yanardağ!

Neyse ki bahçeye baktığımda, küçük gül ağacında bir demet olabilecek kadar pembe güller açmıştı…

05/05/2018 12:06
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Bir cuma günü, Ahmet Okan
MANŞETLER

HK Ahmet Okan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.