“(…) dünya birbiriyle yarışan militaristik devlet arasında bölünmüş kaldıkça, kamu kuruluşlarının eğitiminde anne babanın yerini alması, vatanseverlik (milliyetçilik anlamında A.O) denen şeyin şiddetlenmesi demektir. Örneğin, hükümetin aklına esti mi, bir an duraklamaksızın insan öldürmeye kalkabileceklerdir.

Şüphesiz ki vatanseverlik denen şey, uygarlığın şimdi karşı durmakta olduğu en büyük tehlikedir ve bu mikrobik durumu artıran her şeyden, vebadan, felaketlerden, kıtlıktan, daha korkulacak bir şeydir.

Şimdiki halde, gençlerde kısmi bir itaatkarlık var, bir yandan ana babalarına, öte yandan devlete. Biricik itaat devlete karşı olacaksa, dünyanın şimdikinden daha çok kana bulanacağından korkulabilir.”

…

Bu satırlar, Nobel sahibi ünlü İngiliz filozof Bertrand Russel’a ait…

…

Öngörüsünde yanılmadı.

Dünya daha çok kana bulandı…

…

Bertrand Russels1930’lu yıllarda belirttiği bu görüşleri ile filozof kötü gidişatın çaresini “uluslararasıcılık sorunu” nun çözümüne bağlamıştı.

Buna göre, dünyadaki kötü gidişatın engellenmesinde en iyi reçete, Uluslararası bir Devlet veya hükümetin oluşmasıdır…

…

Günümüzde ülkeler ve insanlık birbirine daha yakın,

Birbirinden daha haberdar durumdadır.

İletişim teknolojisi o kadar ilerledi ki, kanlı kalkışmaların bile biricik aracı durumuna geldi.

Kalkışmalar, darbeler ve buna bağlı karşı kalkışmalar da aynı araçlar ve olanaklarla hedef arayabilmektedir.

Teknolojinin bu çarpıcı gelişmesi,

Hayatı kolaylaştırır, dünyayı küçültürken,

Kan akıtmak isteyenlere daha kolay, kestirmeden, anında olanaklar sunmayı da beraberinde getirdi…

…

Teknoloji hayatı değiştirmişti,

Ama insanlığın kandan, baruttan, toptan, tüfekten uzak durmasına yönelik zihin değişikliğinin oluşmasına gücü yetmeyecek,

Tam aksine bu hız ve kolaylıklar kan emicilerin işine yarayacaktı…

…

Aynı zamanda bir toplum bilimcisi olan Russel birçok şeye de içerliyordu.

Düşünür, Eski Sovyetler Birliğindeki eğitim durumunu değerlendirirken onu ayrı bir yere koymuş,

Sınıf farkı gözetmeksizin her çocuğun okula gidebilecek olmasını övmüştü.

Ancak,

İngiltere’de bir İşçi Partili siyasetçinin kendi çocuğunu alt tabaka insanların gittiği okullara gitmesini reddettiğini söyleyerek “Ne! Benim çocuklarım aşağı mahallelerin çocuklarıyla yan yana ha! Asla!” şeklinde tepkiler ortaya koyduklarını anlatmış, onların anlayışlarını eleştirerek şöyle demişti:

“Tuhaftır ki, sınıflar arasındaki ayrılığın eğitim sistemiyle ne kadar derinden bağlı olduğunun farkına varmıyorlar.”

…

Bu sözler, bizim bugünkü durumumuzu (özellikle sol düşünce içinde olan kesimlerin) açığa çıkarması bakımından da önemli bir saptamadır…

…

Russel’ın parmak bastığı bu sorunun bugün oldu ortadan kalkamadığını söylemek mümkündür…

…

Demek istediğim,

Gezegenimizde yaşayan insanlığın daha çok çekeceği var…