'Bir kereden bişey olmaz' dedi hayatı karardı

ads ads ads ads
15/10/2014

ads
'Bir kereden bişey olmaz' dedi hayatı karardı

ANTALYA’da lisedeyken, bir arkadaşını uyuşturucudan uzaklaştırmaya çalışırken geri dönüşü çok zor bataklığa saplanan 23 yaşındaki Seçil A, yaşadığı eroin krizlerinin ardından okuldan atıldı. 

'Bir kereden bir şey olmaz’ sözünün arkasına sığınarak ilk eroin deneyimini yaşayan sonra uyuşturucu alabilmek için hırsızlık yapan ve annesinin altınlarını çalan genç kızın, hastaneye kaldırıldığında serum takılacak damarı bulunamadı. "Ölsem de kurtulsam" dediği anda narkotik ekiplerinin desteğiyle yeni bir hayata başlayan ve tedavi olan Seçil, şimdi madde bağımlılığıyla mücadele ediyor. Tiyatroda rol alan ve yaşadıklarını yazan genç kız, "Yolun sonuna gelmiştim. Artık ya ölümü tercih edecektim, ya da yaşamayı. Hayatım boyunca hep kolay olanı seçtim. Ama bu kez zoru başardım" dedi.

Seçil A, Antalya’da tanınmış bir ailenin iki kızından küçüğü olarak 1991 yılında dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokul sıralarındaki başarılarının ardından liseye başladı. Ailesinin gözbebeği olan ve başarısıyla gururlandıran dünyalar güzeli Seçil, lise 2’nci sınıfta sevdiği bir arkadaşını uyuşturucudan uzaklaştırmaya çalışırken kendisini geri dönüşü çok zor bataklığın içerisinde buldu. Alkolün de etkisiyle çok klişe olan 'Bir kereden bir şey olmaz’ sözünün arkasına sığınarak ilk eroin deneyimini yaşayan Seçil, ’Sadece bir kez denedim, zaten ben bağımlı olmam’ derken haftanın 7 günü eroin kullanan bir bağımlıya dönüştü.

BULAŞICI HASTALIK GİBİ

Uyuşturucuya erişiminin de çok kolay olduğunu anlatan Seçil A, şunları söyledi: "Uyuşturucu kullanan bir arkadaşı varsa öğrencinin nereden temin edebileceğini rahatça bulabilir. Çok da fazla kullanıcı var. Talep azaltılamadığı için satıcıyla da mücadelede istenen sonuç alınamıyor. Polisin de elinden bir şey gelmiyor. Bütün iş çocuklara sahip çıkılmasında. Talep olmaz ise bunun satıcısı da kalmaz. Bulaşıcı bir hastalık gibi, bir kişi bağımlıysa en az 10 kişi de bağımlı hale gelebiliyor. Kısırdöngü oluşuyor. Asıl yapılması gereken gençleri daha donanımlı hale getirmek."

UYUŞTURUCUNUN ESİRİ OLDU

Esrar, eroin, kokain derken denemediği uyuşturucu kalmadı. 5 liralık paketlerle alınan zehire para yetiştiremez oldu. Vücudu her gün daha fazlasını isterken bulduğu bütün parayı uyuşturucuya harcıyordu. Günde 200- 300 lira harcar hale gelmişti. Uyuşturucu parası temin etmek için yoldan gelip geçenden para dileniyordu. Buna ’sinyal çekmek’ diyorlardı. Bazı genç kızlar beyaz zehir için bedenini bile pazarlıyordu. Seçil ise uyuşturucu parası için hırsızlık yapmaya başladı. Başlangıçta dumanını çekerken bir süre sonra bu yetersiz kaldı. Her gün onlarca kez kullandığı eroin nedeniyle damarları delik deşik oldu. Eroin almadığı zaman ağrılar ve kan ter içinde kalıyor, kriz geçiriyordu.

’BEN, BEN OLMAKTAN ÇIKTIM’

Krize girdiği anda gözünün hiçbir şeyi görmediğini söyleyen genç kız, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Esiri olmuştum uyuşturucunun. Artık içilmeyen günler bir kabus oluyordu. Gece yatağa girdiğinde o gün hiç içmemişsem ve içme sansım da yoksa o çaresizlik hayatının en kötü gecesini yaşatıyordu. Öyle kötü anlar oluyordu ki ’Ölsem de kurtulsam’ diye düşünüyordum. Lise öğrencisiydim ve okulda bile uyuşturucu almaya başlamıştım. Hatta bir keresinde dersten izin alıp tuvalette uyuşturucu kullandım. Okuldaki arkadaşlarım da uyuşturucu bağımlısı olduğumu öğrenmişlerdi. Nihayetinde okuldan atıldım. Ailem ise öğrendiğinde yıkıldı."

’ÇOCUĞUM YAPMAZ’ DEMEYİN

Anne ve babalara da seslenen Seçil, "Benim çocuğum yapmaz diye düşünmeyin. Belki de uyuşturucuya başlayacak en son kişi dünyada bendim. Zeytinköy’de madde bağımlısı imam hatip lisesi mezunu da, 7 dil bilen psikolog da gördüm. Bağımlıların arasında piyanisti de var, sporcusu da, yazarı da var. Bu zehir için para karşılığında bedenlerini pazarlayan abla- kız kardeşleri de gördüm. Bu nedenle şu yapmaz, bu yapmaz denmemeli. Çocuklarınızın daima yanında olun. Onları dinleyin. Bağımlıysa bile onlara sahip çıkın, sokaklara atmayın. Onların size ihtiyacı var" dedi.

EVDEKİ ALTINLARI ÇALDI

Uyuşturucu için para bulmanın zorlaştığı dönemde evi talan edip annesinin zor günler için sakladığı dövizleri buldu. Her gün azar azar almaya başladı. Kısa sürede onları da bitirdi. Geriye altınlar kalmıştı. Bir gün hiç düşünmeden onları da alıp bütün eşyalarını toplayıp evden kaçtı. Bu süre zarfında sokaklarda yaşamaya başladı. Kimi zaman kaçırılıp dövüldü, kimi zaman hırsızlık yaptı. Geçen yıl Mart ayında ise Zeytinköy’den aldığı eroini içmek için müstakil bir evin bahçesine girdi. Bir gazetecinin fotoğraflarını çekip haber yapmasıyla, Seçil için yepyeni bir sayfa açıldı.

BİR HABERLE HAYATI DEĞİŞTİ

Gazetede yayımlanan haberden sonra Narkotik Büro’dan polislerin kendisini bulduğunu ve ’Bir Bağımlı Bir Hayat Projesi’ kapsamında tedavi ettirmek istediğini belirten Seçil, "Yıllarca illegal yaşamım yüzünden kaçmak zorunda kaldığım polislerin bana ne derece yardımı dokunur ki diye düşündüğüm için tedaviyi başlangıçta kabul etmemiştim. Buna karşılık vücudum berbat durumdaydı. İğneler yüzünden damarlarım delik deşik olmuştu. Haliyle kol ve bacaklarında enfeksiyon oluşmaya başlamıştı. Annemin de zoruyla hastaneye gittiğimde kolumu kesmek zorunda kalacaklarını söylediler. Kolum umrumda değildi. Krize giriyordum ve sadece eroin istiyordum. Ailem beni ikna edip hastaneye yatışımı yaptırdı. İlk hafta benim için ölümdü. Krizlerimi biraz atlattığımda doktorların kararıyla ameliyata alındım ve bacağımdan alıp koluma koydukları ek parçayla artık hayatımı devam ettirmek zorundaydım" diye konuştu.

’HAYATIMDA U DÖNÜŞÜ YAPTIM’

Hastanede 1 ay kaldıktan sonra Antalya’da Narkotik Büro’ya tedavi için görüşmeye gitti. Seçil, o süreci şöyle anlattı: "Yapılan görüşmelerde polis bana her türlü desteği verdi. Uyuşturucu bağımlılarının tedavi edilmesini öngören bir proje kapsamında İstanbul’daki özel bir hastaneye yatırıldım. Serum takacak damar bile bulamıyorlardı. Uzun süren bir tedavinin ardından krizleri de atlatıp normal bir hayata başladım. Hastaneden çıktıktan sonra artık bir şeylerin farkına varabiliyordum. Hatalarımı geç de olsa idrak edip büyük hasarlı bir ’U’ dönüşü yaptım. Ve ben hayatımda ilk kez bir zaferi kutluyorum. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’ne (TUBİM) çok teşekkür ederim. Aileme ise yaşattığım bunca şeyden sonra pişmanlık kelimesi eksik kalır."

HAYAT BÖYLE DAHA GÜZEL

Kendi ifadesiyle belki de dünyada uyuşturucuya başlayacak en son kişi olan Seçil, şimdi Antalya’da narkotik polisle birlikte uyuşturucuyla mücadele programlarına katılıyor. Yaşadıklarını, "Yolun sonuna gelmiştim. Artık ya ölümü tercih edecektim, ya da yaşamayı. Hayatım boyunca hep kolay olanı seçtim. Ama bu kez zoru başardım. Artık eski Seçil olamam. Hayat böyle çok daha güzel" diye özetleyen Seçil, tedaviden sonra günlerini dolu dolu geçiriyor. Büro yönetimi ve makyaj kurslarına gidip sertifikalarını alan genç kız, ardından emniyetin uyuşturucuyla mücadeleyi konu alan tiyatro oyununda rol aldı. Şu sıralarda uyuşturucu madde bağımlılığını önlemeyle ilgili ’Eğer Baştan Başlasaydım’ adlı yeni bir oyun üzerine çalışıyorlar.

HAYATINI ROMAN YAZIYOR

Seçil, günlerini nasıl geçirdiğini ise şöyle özetledi: "Haftanın 5 günü tiyatro çalışmalarım var. İçinde bulunduğumuz ekim ayının sonlarına doğru ilk gösterimizi Antalya’da yapacağız. Arkasından Türkiye turnesine çıkacağız. Buna ilave olarak yazılar yazıyorum. Şiir yazıyorum. Kendi hayatımla ilgili bir de roman yazıyorum. Bu kitabı tiyatro nedeniyle biraz ertelemek durumunda kaldım. Geri kalan zamanlarda narkotik büroda vakit geçiriyorum. Oraya gelen bağımlılara neler yapmaları gerektiğini anlatıyorum. Ben uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyenlere kendimi örnek gösteriyorum. Ben başardıysam siz de başarabilirsiniz diyorum."

ESKİ DEFTERLERİ KAPATTIK

Uyuşturucu kullandığı dönemde kopan ailesiyle ilişkileri de çok iyi. "Eski defterleri tamamen kapattık. Artık onların istediği gibi bir evlat olmaya çalışıyorum. Yeterince acı çektirdim geçmişte onlara" diyor Seçil... Küçük yaşına sayısız dram sığdıran ve ölümün kıyısından dönen genç kız, uyuşturucuya karşı gençlere de çağrıda bulundu:

"Arkadaşlara şunu söylemek istiyorum. Bu tarz maddelerden uzak durun. Bir kere kanınıza girdiği an size hükmediyor. Esrar ve hap kullanımı eroine basamaktır. Her basamak seni biraz daha karanlığa iter. Bir kereden bir şey olmaz demeyin. Oluyor çünkü. Ola ki düştünüz, nereden dönerseniz kardır, unutmayın daima bir umut vardır." 

Hürriyet

15/10/2014 12:41
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: antalya, türkiye, uyuşturucu, genç kız, haber
MANŞETLER

HK TÜRKİYE

YKS'ye başvuru sayısı yarım milyon düştü! Eğitim uzmanı değerlendirdi

HK TÜRKİYE

8-9 Haziran tarihlerinde yapılacak üniversite sınavına başvuranların sayısı, geçen yıla göre yarım milyon azaldı. Özellikle üniversite öğrencisi, üniversite mezunu gibi bazı mezun kategorilerinde başvurular yarı yarıya düştü. Sınava giren 12. sınıf öğrenci sayısında ise 224 binlik bir artış var. Peki bu durum, sınavı nasıl etkileyecek? Eğitim Uzmanı Salim Ünsal değerlendirdi.

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.