Birikim Özgür'den Ekonomi Yorumu

ads ads ads ads
11/05/2017

ads
Birikim Özgür'den Ekonomi Yorumu

Fransa’da, 1. turda % 24,01 oy alan, 2. turda ise % 66,01 oy oranına ulaşan 39 yaşındaki Emmanuel Macron Cumhurbaşkanı seçildi.

Macron, seçim kampanyasında Fransa için İskandinav Modeli diye tabir edilen ekonomik modeli savundu. Bu model, iş gücü, eğitim ve sosyal politikaları ön planda tutan, serbest piyasa ekonomisi içerisinde refah devletinin gereklerine yoğunlaşan ve toplu iş sözleşmelerine ağırlık veren bir model…

Slide2

Bu modelin gereği olarak Macron seçmenlerine 5 yıllık sürede kamu harcamalarında 60 milyar Euro kesintiye giderek 50 milyar Euro’luk bir ekonomiyi canlandırma paketi uygulamayı vadetti. Fransa’da 5,3 milyon kamu çalışanı var. Bu sayı aktif nüfusun % 21,1’ine tekabül ediyor. Macron’un vaatleri arasında kamu çalışanı sayısını 120 bin azaltmak var.

Slide3

Macron aynı zamanda işletme ve şahıslardan toplanan vergileri 20 milyar Euro azaltmayı öngörüyor. Bunun için kurumlar vergisini %33’ten AB ortalaması olan % 25’e düşüreceğini söylüyor.

Refah devletinin gereği olarak ise girişimcilere ve kendi işini kuracak olanlara ciddi hibe destekleri sunarak işsizlik oranını düşüreceğinden söz ediyor.

Yeni Fransa Cumhurbaşkanı, kampanya süresince sık sık mali disipline tam uyulacağının altını çizdi.

Bu sayede bütçe açığının milli gelire oranını önümüzdeki yıldan itibaren AB sınırı olan %3’e çekeceğini vurguladı.

Her ülkenin kendine has koşulları vardır.

KKTC’de kamu bütçesi, tahayyül edilen harcamaları karşılamaktan çok uzak bir yapıya sahiptir.

2017 bütçesi hazırlanırken 10 milyar TL’nin üzerinde talep gündeme gelirken bütçe gelirleri 5 milyar TL’lik kamu harcamasına imkân yaratacak şekilde oluştu.

Bu bütçenin 4,2 milyar TL’si yerel giderlerden oluşuyor. Yerel giderlerin % 80’i ise maaş ve maaş nitelikli harcamalar için kullanılıyor. Buna göre, maaş ve maaş nitelikli harcamalar için genel bütçemizin %67’sini yani 3,36 milyar TL ayırıyoruz.

KKTC’de DPÖ Ekim 2016 Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçlarına göre kamuda istihdamın toplam istihdam içindeki payı % 27,2 olarak hesaplanmış. Bu oran, 32 bin 201 kişiye tekabül ediyor. KKTC’de toplam istihdam, 118 bin 387.

KKTC’nin özgün koşullarında, kamu personeline ilişkin Macron’un vaatlerine benzer bir siyaseti uygulamak çok ciddi sosyal sorunlara yol açar.

Bu nedenle bütçe hedeflerine ulaşabilmek için kamu çalışanlarının sayısını azaltmaya dönük bir yaklaşımı benimsemek mümkün değil.

Bu durumda, makroekonomik hedeflerden uzaklaşmamak açısından maaş ve maaş nitelikli harcamaların oransal olarak bütçe içindeki payının tedrici düşüşünü sağlayacak kontrollü bir politikanın uygulanması şart…

Ancak şurası bir gerçek ki Macron’un Fransa için önerdiği kamu harcamalarını azaltarak kamu kaynakları ile ekonominin canlandırılması hedefi, bire bir KKTC için de geçerli bir modeldir:

Macron, yapısal reformlarla kamu harcamalarını azaltmak ve gelirleri artırmaktan, ekonomiyi daha esnek bir yapıya kavuşturmaktan, yatırımlar için ve insan kaynaklarını geliştirmek için kamu kaynaklarını daha fazla kullanabilmekten söz ediyor.

Gerek bugün içinde bulunduğumuz koşullarda gerekse önümüzdeki aylarda gündeme gelecek olan seçimler süresince, hem siyasilerin hem de diğer toplumsal paydaşların, kamuoyu ile paylaşacakları görüş ve önerilerinde mutlak surette 3 boyutta kendilerini doğru ifade edebilmeleri gerekiyor:

Uygulanacak projenin; 1) İlgili alandaki hizmet kalitesine etkisi; 2) Finansman modeli; 3) Bütçe politikası ile uyumu (maaş ve maaş nitelikli giderlere ilişkin politika ile uyum ve bütçede gelirler kalemindeki karşılığının somutlaştırılması).

“Nereden bulursan bul ve benim ayrıcalıklarımı artırarak devam ettir” yaklaşımını ile bir yere varmamız mümkün değildir.

Son haftalarda ülkemizde dikkate değer eylemler gerçekleşiyor. Eğer hükümet yapısal dönüşüme odaklanmış bir hükümet olsaydı, bu eylemler neticesinde halkımız ilgili alanlarda çok daha nitelikli hizmetlere kavuşabilecekti.

Emmanuel Macron Fransa’daki ekonomi bilmecesini çözmek için somut önerilerini sundu. Belki sadece ekonomi ve maliye alanındaki vaatleri sayesinde değil başka dinamiklerin de ciddi etkisiyle Cumhurbaşkanı seçildi. Bizde de siyasi taktik veyahut da stratejilerin sistemimizdeki aksaklıkları ortadan kaldıracak ilkesel hedeflere bizi yaklaştırdığı oranda siyasetteki nitelik sorununun aşılabileceğini ve halkımızın siyasete güveninin yeniden tesis edilebileceğini akıldan çıkarmamak gerekiyor.

11/05/2017 12:55
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: birikim özgür, Birikim Özgür
MANŞETLER

HK EKONOMİ

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.