BM durumu netleştirmeli
12/02/2017
Mete Tümerkan
Rum tarafı ortalığı karıştırmaya devam ediyor.
Müzakereleri sabote etmeye…
Rum Temsilciler Meclisi 1950 Enosis kararının okullarda kutlanması kararı aldı.
AKEL ve DISI bu kararın alınmasına seyirci kaldı.
Biri red oyu verirken diğeri çekimser kaldı.
Sonuçta böylesi bir karar Kıbrıs müzakere sürecinin en kritik safhasında Rum Meclisi’nden geçti.
Rum Meclisi’nde alınan bu karar başlı başına müzakere sürecinin temellerini sarsacak nitelikte bir karar.
Zamanlaması da anlamlı!
Hüseyin Ekmekçi ile dün konuyu değerlendirirken de söylediğimiz gibi BM bu karar geri çekilene kadar müzakere sürecinden çekilmeli.
Durum netleşmeden devam etmemeli.
Rumların 11 Şubat belgesine ve orada öngörülen hedeflere bağlılığını teyid etmeli.
Uluslararası toplum da yaşanan bu gelişme karşısında sessiz kalmamalı.
Rum tarafına Kıbrıs’ta gerçek niyetlerinin ne olduğunu sormalı.
Rumlar, “Kıbrıs’ta çözüm mü istiyor, yoksa kaos mu?”
Rum Lider NikosAnastasiades ve müzakere sürecine destek verdiğini söyleyen AKEL ile DISI aslında neyin peşinde?
ELAM’cılar ve faşistlerle birlikte Kıbrıs’ı geçmişteki çatışma ortamlarına, kaosa, bilinmeze sürüklemenin mi peşinde, yoksa Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dediği gibi gelecek nesillerin huzur içerisinde yaşayacağı yeni bir ortaklığın mı?
Rum Meclisi’nde alınan karar tüm Rum siyasi partilerini ve Başkan NikosAnsatasiades’i bağlayan nitelikte bir karar.
Bu karar bize Rum Meclisi ile Rum Lider’in niyetinin Kıbrıs’ta huzur dolu bir gelecek inşa edilmesi yönünde olmadığını gösteriyor.
Ve bu karar orada durduğu sürece de bu konudaki algı değişmeyecek.
Kıbrıslı Türklerin isteği bu ada üzerinde ortak bir gelecek kurmak. Bunun için de siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık en temel olmazsa olmaz unsurlar.
Rum Lider NikosAnastasiades bugüne kadar Kıbrıs Türk halkının kurulacak bir ortaklıktaki en temel hakkı olan siyasi eşitliğini, kararlara etkin katılımını ve dönüşümlü başkanlığı kabul etmedi.
Öte yandan çözüm için en temel konulardan bir diğeri ise güven meselesi…
Rum Liderliği 2003 yılından bu yana Güney Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklere dönük yapılan salıdırı ve tacizleri cezasız bıraktı.
ELAMCILAR’dan bir tanesi bile tutuklanıp mahkeme karşısına çıkarılmadı.
O zaman toplumlar arasında güven nasıl tesis edilecek?
Tüm bunlar bir sorun olarak dururken şimdi de ENOSİS kararı çıktı.
Bu görmezden gelinebilecek bir gelişme değildir.
Uluslararası topluluk, yabancı diplomatlar bu gelişme karşısında sessiz kalamazlar. Böyle bir hakları yoktur.
Onlar da çıkıp bu karara tepki göstermek ve kararın geri alınmasını sağlamak için girişimde bulunmak zorunda.
Müzakere sürecinin geleceği buna bağlı.
Müzakere sürecinin temellerini sarsan ENOSİS kararı orada dururken, çözüm konusunda samimi çabalarını bugüne kadar sürdüren Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan kimse bir şey beklemesin.
Şimdi kalkıp KKTC ya da Türkiye 6-7 Eylül olaylarını Türkiye ve Kuzey Kıbrıs için kutlanacak gün olarak ilan etseler, uluslararası aktörler buna nasıl bir tepki verirlerseydi, şimdi aynisini Rumlara dönük yapmalıdırlar.
Daha fazla bir şeye gerek olmaz sanırım.
Bu karar orada durduğu sürece müzakereler zor devam eder.
- Guterres mandasını iade etmeli
- Mete Tümerkan yazdı: Haber Kıbrıs 13 yaşında
- Mete Tümerkan: Siyaset adrese teslim işler yapmaktan vazgeçmeli
- Anastasiades’in Maraş rahatsızlığı
- Haber Kıbrıs büyümeye devam edecek
- Bir de böyle deneyelim
- Rahat uyu babam
- Diplomasi’nin yeniden kurgulanması ve Antalya forumu
- Guterres’e Rum engeli
- Eşitlik müzakere konusu değil
- TÜM YAZILARI için tıklayınız