Bu düğümü Erdoğan çözer…
02/07/2017
Başaran Düzgün
Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs sorununa resmen taraf olduğu ve askerini gönderdiği 1964 yılından günümüze Kıbrıs sorunu 6 Genel Sekreter eskitti.
Şimdi, Crans Montanas’ta tarafları uzlaştırmak için ter döken Anotnio Gutteres yedincisi olacak.
Bir gazeteci arkadaş, yıllar önce şöyle bir çizelge tutardı:
Kıbrıs sorunu ile ilgilenen kaç özel temsilci, kaç özel temsilci yardımcısı, kaç danışman, kaç büyükelçi ve benzerleri vardır.
Yıllar önce görmüştüm bu çizelgeyi ve sayı bini geçmişti.
Şimdi kaçtır bilmiyorum.
Çizelgeyi tutan arkadaş “Kıbrıs sorunu çok gelişmiş bir sektöre dönüştü, herkes iyi paralar kazanıyor, bunun için bitmesini istemezler” iddiasındaydı.
Şimdi geriye dönüp bakıyorum da galiba doğru söylüyordu.
Hele Crans Montana’da liderler hariç, özel temsilciler ve danışmanlar ordusunu görünce haklılığını yıllar sonra teslim ediyorum.
Kıbrıs sorununda sadece bu açıdan bile ciddi bir statüko oluştu.
“Kıbrıs sorununun devam etmesinden geçinenler” statükosu.
Tıpkı adada süren ve bir türlü yıkılmayıp da bazılarını nemalandıran statüko gibi.
İlginçtir, benzer sorunlar için de aynı tespitler yapılır dünyada da.
Kolombiya’da nerdeyse iç savaş düzeyine çıkan ve 40 yıl süren çatışmaları bitirmek için ortaya konan çabalara en önemli muhalefeti savaş statükosundan beslenen köylüler (ağalar) yapmış.
Her iki tarafa da silah satan, lojistik ihtiyaçlarını gideren ağalar, büyük paralar kazandıkları için elbette iç savaşın bitmesini istemiyorlardı.
Bizdeki durum o boyutta değilse bile enteresan benzerlikler içeriyor.
Özel temsilciler ve danışmanlar ordusu bir ömür para kazanıp emekliye çıkıyor, yerlerine başkaları geliyor ama ne iş ise Kıbrıs sorunu çözülmüyor.
***
Neyse, sayfada yeralan fotoğraf 2004’te gerçekleştirilen İsviçre-Bürgenstock zirvesinden.
Hani meşhur Annan planının hazırlandığı ve sonrasında referandumlara gidildiği zirve.
Fotoğrafı incelediğinizde ne dikkatinizi çekiyor?
Alvero De Sotto, Serdar Denktaş ve Recep Tayyip Erdoğan’ın çizgili takım elbise giymeleriJ
O zamanın modası çizgili takım elbiseymiş demek ki.
Sağ tarafta Abdullah Gül’ün yanında duran Mehmet Ali Talat’ı tanımakta zorlanabilirsiniz çünkü bayağı kiloluydu.
Şimdilerde Afrika’daki açlara yardım ekibinde çalışıyormuş gibi oldu.
Fotoğraftakilerin tümü artık aktif politikada yokturlar.
Sadece Serdar Denktaş ve Recep Tayip Erdoğan hariç.
Serdar Denktaş Başbakan Yardımcısı olarak Crans Montana’dadır şimdi. Görüşmelere girmiyor ama perde gerisinde çalışıyor.
Bu 9 kişi içinde yoluna devam eden, hedeflerine bir bir ulaşan ve kafasındaki yönetim şeklini Türkiye’de uygulayan bir tek Recep Tayip Erdoğan oldu.
Şimdi Türkiye Cumhurbaşkanıdır.
Ve hükümet de anayasal olarak kendisine bağlıdır artık.
Bence bu düğümü çözerse Recep Tayip Erdoğan çözer.
Annan planı döneminde rahmetli Denktaş’a rağmen cesur adımlar attığını, aşırı milliyetçi Generallerin sırf bu yüzden yapacakları darbeyi savuşturduğunu, ve “bir adım önde olacağız” diyerek Birleşmiş Milletler’i yetkilendirip, referandumlara giden sürecin önünü açtığını çok iyi hatırlarız.
Bu satırların yazarı, Recep Tayip Erdoğan’ın Bürgenstock zirvesinde neler yaptığına bizzat şahit olmuştu.
İsterse yine yapabilir.
Şimdi daha da güçlüdür.
Bir vuruşla Gordion düğümüne benzeyen Kıbrıs sorunu düğümünü çözebilir.
Ve şimdi de tam zamanıdır.
Eğer isterse…