Kıbrıs meselesinde Pazartesi gecesi liderlerin yemekte buluşması sonrasında bundan önce yaşanan hayal kırıklıklarına bir yenisi daha eklendi.

Yemekten Kıbrıs meselesinin geleceğine dönük olumlu bir mesaj çıkmadı.

Şimdi gözler bundan sonra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’te olacak.

Onun atacağı adımlarda…

Peki Guterres bundan sonra nasıl bir adım atabilir?

Aslında BM Genel Sekreteri de bundan sonra ne yapacağına ilişkin bir karar vermiş değil.

Kararını Haziran ayında hazırlayacağı Kıbrıs raporu sonrasına bırakabilir.

Bu arada BM Genel Sekreteri Guterres geçici bir özel danışman atama yoluna da gidebilir.

Bunun için de Kıbrıs’ta liderlerin var olan pozisyonlarının değiştiğini ve çözüm konusunda ileri adım atma kararlılığında olduklarını görmek isteyebilir.

Ya da bekleyip görmek yerine atayacağı özel danışmanın taraflarla ayrı ayrı temas yaparak bir durum tespiti yapması yolunu seçebilir.

Bunlar tabii ki olasılıklar.

Kıbrıs meselesinde gelinen bu aşamada BM Genel Sekreteri Guterres’in atacağı adım bundan sonrası için belirleyici olabilir.

Diyelim ki Guterres geçici bir özel danışman atama yolunu seçti.

Kıbrıs konusuna müdahil olmak üzere BM Genel Sekreteri Guterres tarafından atanacak kişi zaman kaybına fırsat vermeden taraflar arasında süratle bir mekik diplomasisi yapıp bir durum tespiti yapma yoluna gitmelidir.

Tarafların pozisyonlarının ne olduğunu kayıt altına alıp, bunu rapor edecek bir eksersiz yapmalıdır.

Kimin neyi kabul edip, neyi reddettiğini ve bunların BM Genel Sekreteri Guterres’in Crans Montana’da ortaya koyduğu görüş ve yaklaşımlarla ne kadar uyumlu olup olmadığını ortaya çıkarmalıdır.

Atanacak geçici özel danışman yapacağı temaslarla herhangi bir belirsizliğe fırsat vermeden tarafların pozisyonlarını not etmelidir.

Ve yazacağı raporda, kimin sorunun çözümü konusunda engel çıkardığını objektif bir şekilde belirtmeli, yanlış yapanı deşifre etmelidir.

Ancak o zaman bir danışman atanmış olmasının bir anlamı olur.

Kıbrıs Türk tarafının bundan sonrası için tutumu çok net.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı aslında bu tutumu muhatabı olan Rum Lider Nikos Anastasiades’e yemekte açık ve anlaşılacak bir şekilde anlattı.

Ön koşullarda ısrarla bu işin olamayacağını, Kıbrıslı Türkler için dönüşümlü başkanlığın önemini, hidrokarbon yatakları meselesinde tek yanlı adımlara izin verilemeyeceğini söyledi.  

Ucu açık müzakerelere kapının kapalı olduğunun, eski yöntemlerle artık bir yere varılamayacağının ortaya çıktığını ve yeni yöntem ve arayışların gündeme gelmesi gerektiğinin altını çizdi.

Rum Lider Anastasiades ise liderler yemeğinde bir kez daha çözüm odaklı müzakere yapmak yerine oyun peşinde koştuğunu ortaya koydu.

Kelime oyunları yaparak işi savsaklama peşinde olduğunu gösterdi.
Ön koşullarında ısrarını sürdürdü.

Sonuç itibarı ile bu aşamada müzakerelerin başlayabileceği bir zeminin olmadığı yemekte bir kez daha ortaya çıktı.

Guterres devreye girecekse artık bir durum tespiti yapmalı, bundan sonrası için neyin olup, neyin olamayacağı konusunda kafalarda soru işareti bırakmayacak bir rapor ortaya çıkarmalıdır.