Çekingenliğinizin nedeni hiperaktivite olabilir!

ads ads ads ads
05/05/2016

ads
Çekingenliğinizin nedeni hiperaktivite olabilir!



Hiperaktivite genellikle toplumda yaramaz, yerinde duramayan çocuklarda görülen bir hastalık olarak tanımlanır.

Hiperaktivite genellikle toplumda yaramaz, yerinde duramayan çocuklarda görülen bir hastalık olarak tanımlanır. Oysa dikkat bozukluğu da bir hiperaktivite çeşididir ve yetişkinlik döneminde de devam edebilir. Günümüzde pek çok kişi farkında olmadan bu hastalıkla bir ömür geçiriyor. Bu yüzden insanlarla sağlıklı iletişim kuramıyor…

Aşırı hareketli, sosyal ve girişken olarak bildiğimiz hiperaktif kişilerin utangaç olması bir tezat oluşturmuyor mu?

Genel olarak bakıldığında, sosyal fobisi olan kişiler genellikle sessiz, sakin, uysal ve utangaçtırlar. Hiperaktivite ise bu durumun tam tersi gibi görünür. Ama dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) pek fazla bilinmeyen bir alt tipi vardır; adı da dikkat eksikliği baskın tip yani DEHB’dir. Bu tip genellikle gözden kaçar çünkü hiperaktif olarak aşırı yaramaz çocuklar damgalanmıştır. Sosyal fobik hastalarıma kendilerinin hiperaktif olduğunu ve erişkin oldukları halde hiperaktivitelerinin devam ettiğini söylediğinde çok şaşırmışlardır. Bana ilk yanıtları “Ama doktor bey, ben uslu bir çocuktum. Nasıl hiperaktif olabilirim ki?” şeklinde olmuştur.

Onlara dikkati bozuk tip hiperaktif olduklarını açıkladığınızda nasıl tepkiler aldınız?

Çok şaşırdılar çünkü dikkat bozukluğunun da bir hiperaktivite çeşidi olabileceğini pek çok kişi bilmez. Bu nedenle dikkati bozuk tip hiperaktif sosyal fobikler hastalıklarıyla neredeyse bir ömür geçirirler. Dalgın, unutkan, dinlemeyen, işlerini son dakikaya erteleyen, dağınık, sakar, dikkatsiz olurlar… Bu kişiler ders dinleyemez, dikkatlerini sürdüremez ve insanları dinlerken bile aslında dinlemediklerini belli ederler. Sık sık dikkatsizlikten kaynaklanan basit hatalar yaptıklarından dikkat gerektiren işlerden kaçarlar. Evde odaları, işyerlerinde masaları dağınıktır. Sık eşya kaybederler ve fazla unutkandırlar. Yaptığımız çalışmalar sonucunda sosyal fobiklerin yüzde 60-70’inde çocukluk dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olduğunu saptadık ve erişkinlik yıllarına gelmiş olmalarına rağmen hastalık hâlâ devam etmekteydi. Bilimsel çalışmalar sonucunda sosyal fobi ve dikkati bozuk tip DEHB’yi ilişkili bulduk. Bu çalışmalar ‘Journal of Attention Disorder’da yayınlandı. Şu an Prof. Dr. Raşit Tükel ve Prof. Dr. Tunç Alkım’ın desteğiyle de bir hipotez geliştirdik.

Önce çekingenlik sonra sosyal fobi başlar

Dikkat eksikliği baskın tip kavramını biraz daha açar mısınız?

Tabii… Bu çocuklar, dalgın, dağınık, unutkan, hatta ayakta uyuyan çocuklardır. DEHB nedeniyle çok fazla hata yapar, pot kırarr ve sosyal ortamlarda uyumsuz davranışlar sergilerler. Bu özellikleri nedeniyle de sık sık eleştiriye maruz kalırlar. Eleştiri, hakaret, aşağılama, dalga geçilme ve hatta dövülme… Ama kendilerini düzeltemezler. Bu kişiler ve aileleri, aslında işlem belleklerinin bozuk olduğundan bu davranışları sergilediklerini bilmezler. Zaman içerisinde bu kişiler, kendilerine olan güvenlerini kaybeder ve eleştirilme, reddedilme duyarlılığı geliştirirler. Bu süreç davranışsal çekingenliğe yol açar ve zaman içerisinde sosyal anksiyete atakları ortaya çıkar. Geliştirdiğimizi hipotezde biz bu süreci ‘presosyal anksiyete dönemi’ olarak isimlendirdik. Bir DEHB’li çocuğun adım adım nasıl sosyal fobik hale geldiğini anlattık.

Erken teşhis edilebilecek

Hipotez iki açıdan çok önemli… Bu hipotez, sosyal fobi sınıflandırmasını ve tedavi yaklaşımını değiştirecek. Şu an için psikiyatri kliniklerinde DEHB’ye ikincil gelişen bu sosyal fobi hastaları, gerçek sosyal fobi olarak kabul edilmekte ve hastalara tedavi olarak antidepresan ilaçlar verilmektedir. DEHB’ye ikincil gelişen sosyal fobiklerde altta yatan primer nedene yönelik tedavilerin ön plana çıkarılması önemlidir. İkincisi ise biz bir ‘presosyal anksiyete’’ yani tomurcuklanma dönemi tarif ettik. Bu bilgi sayesinde sosyal fobi daha erken dönemde yakalanabilecek.

Varoşlardan dünyanın en saygın bilim dergilerine yolculuk…

Doktor Ahmet Koyuncu, yurtdışında tanınan ancak ülkemizde adı duyulmamış bir psikiyatrist… Son üç yıl içerisinde 15’e yakın makalesi ‘SCI Index’ bilim dergilerinde yayınlandı. Altı bilimsel kitap yazmış olan Koyuncu özellikle ‘sosyal fobi’ konusunda yaptığı çalışmalarla adını dünya çapında duyurmayı başardı. Sosyal fobi konusunda yeni bir sınıflandırma ve tedavi modeli geliştiren Koyuncu, şu anda dünyanın en saygın bilim dergilerinde danışmanlık yapıyor. Son olarak, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun zamanla sosyal fobiye (iş görüşmesi, toplantı, okulun ilk günü gibi sosyal durumlara karşı yoğun bir korku yaşamak) yol açtığını bulan Koyuncu’ya bu konuda merak ettiklerimizi sorduk…

Bağımsız bir bilim insanıyım

Doktorum ve en önemlisi de bağımsız bir bilim insanıyım. YÖK’e bağlı çalışmıyorum ve bilimi unvan sahibi olmak için kullanmıyorum. Merkezimi ise ucuz fiyatla hizmet verebilmek için varoşlarda açtım. Dolayısıyla Türkiye’nin dört bir tarafından pek çok hasta beni bulabiliyor. Hastalarımdan elde ettiğim bilgiler dünyada tanınmamı sağladı. Bu, paradan çok daha değerli. 

05/05/2016 09:09
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Çekingenlik, hiperaktivite
MANŞETLER

HK SAĞLIK

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.