Cenevre’deki kuluçka süreci ve çözüm
10/01/2017
Mete Tümerkan
Liderlerin Cenevre’deki görüşmelerin ilk gününde gündemlerinde en zor üç başlıkla ilgili konular vardı.
Sabah saatlerinde liderler önce Mülkiyet başlığı ile ilgili konuda üzerinde bugüne kadar uzlaşma sağlanamamış konuları ele aldılar.
Askıda bekleyen ancak pozisyonlar arasında çok fazla fark olmayan, ayrıntı gibi görünüp çözümün uygulanabilmesi açısından ise son derece kritik olan ve üzerinde potansiyel yakınlaşmanın mümkün olduğu düşünülen hususları listeleyen liderler, müzakerecileri ile uzmanlarına bunlar üzerinde yeni yakınlaşmalar sağlamaları konusunda talimat verdiler.
Bunun ardından Yönetim ve Güç paylaşımı başlığını görüşmeye geçtiler.
Bu arada akşam saatlerinde ise Kıbrıs’ta da daha önce yapıldığı formatta Güvenlik ve Garantiler konusunda fikir eksersizi yaptılar.
Gelen bilgilere göre Yönetim ve Güç Paylaşımı başlığı altında görüşülen konularda sıkıntılar devam ediyor. Mülkiyetle ilgili müzakerecilerin çalışmaları ise sürüyor. Bu konuda ufak tefek ilerlemeler olduğu yönünde bilgiler var.
Gelinen aşamada tarafların Cenevre’de ortak bir zeminde buluşup anlaşmaları için aynı hedef doğrultusunda çalışmaları gerekiyor.
Kıbrıs Türk tarafı, Cenevre’de müzakere sürecinde var olan yakınlaşmalara yenilerini ekleyip, 12 Ocak günü garantörlerin de katılımı ile oluşacak beşli konferansa süreci taşıyıp, buradan siyasi bir anlaşma ile geri dönmeyi hedefliyor.
Kapalı kapılar arkasından gelen bilgilere göre Kıbrıs Rum tarafı ise var olan yakınlaşmaların sayısını artırmak yerine, anlaşmazlıklara yenilerini ekleyerek süreci beşli konferansa taşıma gayretinde…
Güvenlik ve Garantiler konusunda masaya oturulduğu andan itibaren Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafının beklentilerini asgari düzeyde karşılamış olacağı bir durum yaratmak istiyor.
Böylece Türk tarafını ve özellikle Türkiye’yi Garantiler konusunda köşeye sıkıştırıp kendince koyduğu hedefi 12’den vurma peşinde koşuyor.
Hal böyle olunca da müzakere masasında işler zora girmeye başlıyor.
Kıbrıs konusunda kimin neyi, hangi amaca ulaşmak için neden yaptığını bu konuda mesai harcayan ilgili herkes anlayabilir.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide Cenevre’de dün başlayan süreçle ilgili düzenlediği basın toplantısında, 12 Ocak günü başlayacak beşli konferansın başarısının 9-11 Ocak tarihlerinde sağlanacak ilerlemelere bağlı olduğunu söyledi.
Müzakerelerde üzerinde hala uzlaşılamamış konularda uzlaşma sağlama zamanın da artık geldiğinin altını çizdi.
Yani yakınlaşmaların sayısını artırmanın zamanı şimdi… 9-11 Ocak arasında bu yapılmalı…
Aksi takdirde 12 Ocak’ta başlayacak beşli konferansta başarı şansı olmaz!
Cenevre’de yaşanmakta olan ve yaşanması olası gelişmeleri değerlendirirken bunu kuluçkadaki bir tavuğun yumurtasına benzeterek yazıyı noktalayalım.
Yumurtadan sağlıklı civcivlerin çıkması kuluçka sürecinin sağlıklı ve doğru bir şekilde geçmesine bağlıdır.
Cenevre’deki görüşmelerin de sonuç odaklı ilerleyip siyasi bir çözümle sonlanması, 9-11 Ocak tarihlerinde yapılacaklarla doğru orantılı olacaktır.
Özellikle Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık konusunda beklentilerine vereceği karşılık, çözüm prespektifinin ortaya çıkıp çıkmayacağını gösterecektir.
Sonuç olarak, müzakere sürecinin son aşaması olan bu üç gün Kıbrıs müzakerelerinin geleceğini belirleyecektir.
- Guterres mandasını iade etmeli
- Mete Tümerkan yazdı: Haber Kıbrıs 13 yaşında
- Mete Tümerkan: Siyaset adrese teslim işler yapmaktan vazgeçmeli
- Anastasiades’in Maraş rahatsızlığı
- Haber Kıbrıs büyümeye devam edecek
- Bir de böyle deneyelim
- Rahat uyu babam
- Diplomasi’nin yeniden kurgulanması ve Antalya forumu
- Guterres’e Rum engeli
- Eşitlik müzakere konusu değil
- TÜM YAZILARI için tıklayınız