TBMM Başkanı Cemil Çiçek, AP Başkanı Schulz'a mektup gönderdi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) "Türkiye'nin, Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgesinde gerginlik yaratan faaliyetleri" başlıklı kararı nedeniyle AP Başkanı Martin Schulz'a bir mektup gönderdi.

Çiçek, mektubunda, Schulz'un AP'deki tarafsız ve adil liderliğinize güvenerek, AP'nin 13 Kasım'da kabul ettiği karar hakkında bazı konulara dikkati çekmek istediğini belirtti.

Bu kararın, Kıbrıslı Türkler'in haklarını görmezden geldiğini ve Kıbrıslı Rumlar'ın temelden yoksun suçlamalarını yansıttığını ifade eden Çiçek, "Kıbrıslı Türklerin adanın tabii kaynakları üzerinde eşit ve ayrılmaz hakları olduğu, uluslararası toplum, hatta Kıbrıslı Rumlarca da kabul edilmektedir. Bu temel gerçeğe rağmen Kıbrıslı Rumlar sözkonusu tabii kaynakları tek taraflı arama ve çıkarma çalışmalarına devam etmektedir" dedi.

Çiçek, Türkiye'nin adanın güneyindeki deniz alanları üzerinde herhangi bir talebinin bulunmadığına işaret etti. Çiçek, Kıbrıslı Rumlar'ın, 25 Eylül 2014'te tek taraflı sondaj faaliyetleri başlatmaları üzerine, KKTC'nin, adanın tabii kaynakları üzerinde eşit ve ayrılmaz haklarını korumak için karşı önlemleri alacağını açıkladığını anımsattı. Çiçek, Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisinin, adanın güneyindeki sismik araştırma faaliyetlerini, TPAO'ya verilen lisans çerçevesinde KKTC adına yürüttüğünü vurguladı.

"KAYNAKLARIN NASIL KULLANILACAĞINA ORTAK KARAR VERMELİ"

Kıbrıslı Türkler ve Rumlar'ın, açık denizlerdeki doğalgaz ve petrol kaynaklarının nasıl kullanılacağına ortak karar vermesi gerektiğine dikkat çeken Çiçek, şunları kaydetti:

"Kıbrıs Rum tarafının tek taraflı sondaj faaliyetlerine son vermesini ve Kıbrıs sorununun en kısa zamanda çözümü için BM müzakere sürecine yoğunlaşmasını bekliyoruz. Esasen Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüme ulaşılması hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımı sorununun aşılması için en uygun yöntem olacaktır. Adada çözüme ulaşılması doğu Akdeniz'de işbirliğinin geliştirilmesi için de olumlu bir atmosfer yaratacaktır.

Bu hususlar çerçevesinde Parlamentonun söz konusu kararının tamamen kabul edilemez olduğunu vurgulamak isterim. AP'nin adil ve dengeli bir yaklaşımla, Kıbrıs Rum tarafını müzakerelere ciddi bir şekilde katılması ve uzun süreli bu sorunun çözümüne gereken katkıda bulunması için cesaretlendirmesini ümit ediyoruz."