Çıkarın Ve Asın Nazi Bayraklarınızı…

ads ads ads ads
20/04/2016

ads

Bülent Dizdarlı Bülent Dizdarlı




Bir medeniyet projesi olduğunu iddia eden Avrupa Birliği. Sözüm sanadır:

Sana inanmıyorum artık.

Sen git Amerika ve hatta Rusya ile birlik ol. İnsanların ülkesini karıştır. Kafalarına bombalar yağdır. Evlerini işlerini yık. Hayatlarını yaşanmaz hale getir. Gözlerinin önünde en yakınlarının ölümüne sebep ol. O güne kadar edindikleri tüm birikimleri ellerinden al.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, yaşadıkları topraklar üzerinde, onları garip yaşam tarzlarına zorlayan ucube yönetimler yarat. İnsanların doğup büyüdükleri topraklardan, her şeylerini bırakarak ve hatta ölümü göze alarak kaçmalarına neden ol.

Çareyi komşu ülkelere sığınmakta bulsunlar. Komşu ülkelere sığınmaları ve perişan olmaları esnasında sen yine gözlerini kapat. Hiç sesini çıkartma, parmağını oynatma. Ama gün gelipte senin sınırlarını zorlamaya başladıklarında, üç beş tanesi senin topraklarında yaşamak için zorlama yaptığında, senin halkının refahı riske girecek iddiası ile kapılarını kapat, onları sınırlarda sefil beklet, sınırı aşana kötü muamele et ve geri yollamanın çaresini ara ve bul.

Ah Avrupa ! Bırak artık bu ayakları. İnsan hakları koruyuculuğu sergileyen maskeni indir. Artık esas yüzünü biliyoruz zira. Çıkar gönlünde ki Nazi bayraklarını ve o bol yıldızlı lacivert bayrağın yerine as. “Ode joy” çalarken bandolar, çek gamalı haçı göndere çünkü senin gerçek sembolün o. Faşistsiniz resmen. Bu gerçeği artık saklama.

Ne yazık ki son yapılan anlaşmayla Türkiye’de bu suça ortak olmuştur. Bu güne kadar tartışılsa bile kendi olanakları ile mağdur insanların yanında olan Türkiye Cumhuriyeti de, yaptığı doğruların hepsinin yok olmasına, hiç sayılmasına neden olmuştur.

Avrupa gün gelecek tarih önünde yargılanacaktır. Belki de yüz yıl sonra olacak ama birileri bu yaşananları sorgulayacaktır.

İnsanlığın bu ayıptan kurtulması için iki yol vardır. İlki güç birliği yapıp yaşadıkları topraklarda güvenliği huzuru yeniden sağlamaktır. Yok eğer bu sağlanamıyorsa en azından onların güvenli yerlere geçip insanca yaşamasına olanak tanınmalıdır. Ama bunu düşünen dünya lideri yok. Varsa da uygulamak için çaba harcayan yok.

Oysa hâlen hayatlar tehdit ediliyor. İnsanlar, doğup büyüdükleri toprakları terke zorlanıyor. Seks kölesi haline getiriliyor. Organ mafiasının elinde oyuncak oluyor. Dilenciliğe, hırsızlığa zorlanıyor. Ve bu biçare insanlar, çareyi azgın dalgaları lastik botlarla geçmekte arayıp boğuluyor. Ama kimin derdi ki bunlar?

Böyle bir devirde yaşayan bizlere gerçekten çok yazık. Tarih kitaplarına vurdumduymaz dönem insanları olarak geçeceğiz. Zira bu insanlık dramına karşı kendi iç sorunlarımız dahilinde kalarak boş boş bakmayı sürdürmekteyiz.

Aslında biz dünya insanları, hepimiz birer Gamalı Haç bayrağı edinip evimizin duvarına asmalıyız. Çünkü bizi idare eden egemen güçlere karşı sesimizi çıkarmıyor, bencilce kendi rahatlığımızın korunmasını alkışlıyoruz.

Yazıklar olsun…

ANLAYAMADIKLARIM

Tayland’da yeni yıl dolayısıyla yapılan geleneksel “su savaşları” sırasında meydana gelen trafik kazalarında iki binden fazla insan yaralanırken , üç yüzden fazla kişi de hayatını kaybetmiş. Hiç anlayamadım yani, beş gün süren bu kutlamalar sırasında “su” yerine “ gerçek mermi” kullanılsaydı zaiyat bu kadar olur muydu acaba?



BELLAPAİS

Geçen hafta sonu , Bellapais’te , Girne Belediyesi, muhtarlık ve Bellapais’i geliştirme derneği ortaklığında bir toplantı gerçekleştirildi. Amaç bu tarihi yörenin yaşanan sorunlarına çare üretmek ve marka değerini yükseltici önlemler almaktı. Toplantıya köyde yaşayan insanlardan yoğun ilgi oldu.

Öncelikle mayıs ayı içinde yapılması planlanan “İpek böceği festivali” masaya yatırıldı. Bu festivalin diğer yerlerde yapılan festivallerden farklı olması, kendine özgü özelliği ile tanınıp anılması gerektiğine vurgu yapıldı. Festivalde sadece İpek böceği, onun kozası ve ondan elde edilen ürünlerin sergileneceği stantlar açılması konusunda ortak bir görüşe varıldı.

Köylünün diğer konularla ilgili şikayetleri dinlendi. Sonunda manastıra zarar vermeksizin, söz konusu festivalin o tarihi bina ve bahçesinde ve sadece bir gün yapılmasına yönelik tavsiye kararı üretildi.

Toplantı sırasında Bellapais’in ulaşım park, ışıklandırma, temizlik ve özellikle geç saatlerde ki gürültülü ziyaretçi sorunu hakkında faydalı görüş ve öneriler de ortaya atıldı.

Belediye Başkanı, konuşmacıları ilgiyle dinleyip, not aldı. Zaman zaman tartışmalara katıldı. Sonunda alınan tavsiye kararlarını tekrar gözden geçirecek ve uygulamak için programa yapacak komitenin belediye ile teması için randevuyu da orada verdi.

Güzel bir toplantı oldu. Benim için ilginç olan Kıbrıs’ta, yerinden demokrasi adına şahit olduğum ilk toplantı olmasıydı. Eğer orada konuşulanlar belediye tarafından uygulama çabası içine girilirse, diğer bölgeleri de gayrete getirecek, motive edecek bir unsur olacağına inanıyorum.

Bu toplantıyı düzenleyenleri kutlarken sonuç alıcı olmasını da umuyorum…

20/04/2016 11:51
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: bülent dizdarlı
MANŞETLER

HK Bülent Dizdarlı

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.