Çocukları vuran 10 besin

ads ads ads ads
20/09/2014

ads
Çocukları vuran 10 besin

Çocuklar, en değerli varlıklarımız. Onların sağlıklı büyüyüp gelişebilmesi için nasıl da üzerine titreriz. Ancak beslenme alışkanlıklarına gelince çoğu anne baba aynı sorundan muzdarip. Zira gün boyu sağlıkları açısından pekçok zararlı besinle karşı karşıya kalan çocuklar, bu besinleri gün içerisinde sıkça tüketebiliyorlar. Market raflarını adeta şenliğe dönüştüren 'abur cubur' olarak nitelendirilen hazır ambalajlı ürünler, çeşit çeşit bisküviler, krakerler, okul kantinlerinde bile kolaylıkla ellerinin altında olduğundan, açlıklarını da çoğunlukla bu şekilde bastırmayı tercih edebiliyorlar. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu “Hazır ambalajlı gıdalarla birlikte fast food gıdalar, şerbetli tatlılar, gazlı ve kolalı içecekler hatta hazır meyve suları çocuklarımızı uzak tutmamız gereken besinlerden birkaçı” diyor. Diyetisyen Torluoğlu, çocukların uzak tutulması gereken 10 besini anlattı.

Fast food gıdalar kalpten diyabete ve kansere tehlike saçıyor



Yetişkinler gibi çocuk beslenmesinde de hızla yaygınlaşıyor fast food beslenme tarzı. Yüksek enerjili ve besleyici değeri olmayan fast food yiyeceklerde vitamin ve mineral oranları dşük, tuz oranı ise oldukça yüksek. Üstelik bu besinlerdeki kalorinin % 50'den fazlası yağlardan geliyor. Son yıllarda çok genç yaşlarda çocukların da kapısını çalan kalp krizinde, sıklıkla sağlıksız pişirme yöntemleri kullanılarak pişirilmiş fast food yiyecekler önemli yer tutuyor. Tehlike bununla da sınırlı değil. Hipertansiyondan şişmanlık ve obeziteye, diyabetten sindirim sistemi rahatsızlıklarına, vitamin mineral eksikliğinden kansere dek birçok soruna davetiye çıkarıyor.

Bisküviden krakere, cipsten gofrete hazır paketli ürünler



Reklamlarda ve raflarda nasıl da karşı konulmaz bir his yaratıyor hazır ambalajlı gıdalar. Üstelik okul kantinlerini de süslüyorlar. Çeşit çeşit renkli paketlere, tüketimi özendirici tanıtımlar da eklenince çocuklar için vazgeçilmez beslenme kaynakları olabiliyor. Uzmanların önerilerine kulak verip çocuklarına bu gıdaların zararlı olduğunu anlatmaya çalışan anne-babalar ise bu nedenle çoğu zaman çaresiz kalabiliyor. Ancak siz siz olun çocuklarınızın sağlığı için onların anlayabileceği şekilde 'baskı kurmadan' onları bilinçlendirmeye çalışmaktan vazgeçmeyin. Haftalık sınırlar koyun. Zira bisküvi, şeker, çikolata, cips vb çok yüksek yağlı ve tuzlu besinler çocuk sağlığını vuruyor. Hem bağımlılık yaratıyor hem de bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Pekçok ciddi hastalığa zemin hazırlıyor.

Gazlı ve kolalı içeceklerdeki tehlike



Gazlı ve kolalı içecekler özellikle kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi minerallerin kemiklerden ve dişlerden çekilerek zayıflamasına neden oluyor. Tiroid hormonları üzerinde de olumsuz etkileri olan bu içecekler büyüme ve gelişme geriliği ile zeka gelişiminde yavaşlamayı tetikleyebiliyor. İçeriğindeki kafein oranlarıyla huzursuzluk, hiperaktivite ve uykusuzluk gibi problemlere yol açabiliyor. Bu nedenle ayran, kefir, maden suyu, ölçülü olmak kaydıyla taze sıkılmış meyve suyu tüketimi bu tip içecekler yerine alışkanlık haline getirilmeli.

Sucuk, salam, sosisin zararlarını bilseniz!



Sucuk, salam, sosis gibi şarküteri ürünleri, içeriğindeki nitrozamin gibi koruyucu tuzlarla birlikte vücutta stres yaratıyor ve kanseri tetikliyor. Yüksek yağ oranlarıyla birlikte obezite ve kalp rahatsızlıklarını erken yaşlara çekiyor. Anne ve babalara da bu konuda büyük görev düşüyor. Anne babaların rol model olmaları ve bu tip gıdaları tüketmemeleri, eve almamaları gerekiyor. Dışarıda tüketmek zorunda kaldığı noktalarda ise limon, portakal suyu, şekersiz limonata gibi doğal bir C vitamini katkısıyla yıkıcı etkisini vücuttan uzaklaştırmak gerekli.

Kepekli ürünler yerine tam buğdayı tercih edin



Çocuk beslenmesinde kepekli ürünlerin yeri yok. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, “Kepekli makarna, kepekli ekmek gibi ürünler yetişkinler için sağlık açısından faydalı olsa da büyüme, gelişme çağındaki çocuklarda bazı minerallerin vücuttan daha kolay atılmasına neden olmaktadır. Bunun yerine tam buğday ve tam tahıl ürünleri tercih edilmelidir” diyor.

Kızarmış gıdalardaki 'zehir'li lezzet



Patates kızartması ya da çıtır çıtır kızarmış tavuk parçaları, çocukların damak tadına çokça hitap ediyor. Ancak hem yüksek ısıda kızartma işlemi hem de bu yağların değiştirilmeyerek gün içinde birçok kez kullanılması tehlike saçıyor. Her kızartma işlemi, bu yağların yapılarını daha da bozarak kanserojen madde oluşumuna yol açıyor. Bu yöntemle pişirilen gıdalarda yağ ve enerji oranı yükseliyor ve kiloya bağlı kronik rahatsızlıklar tetikleniyor. Kalpten kansere birçok hastalığa yol açabiliyor. Bu nedenle çocukların kesinlikle tüketmemesi, onun yerine haşlama ya da ızgarayı tercih etmelerinin öğretilmesi gerekiyor.

Gıda boyası içeren şekerlemelere dikkat!



Görüntüleriyle market raflarının çoğunu bir şenliğe dönüştüren renkli şekerlemeler içerdiği gıda boyaları ile vücuda toksin madde girişine yol açıyor. Yapılan çalışmalar bu maddelerin sıklığı ve miktarının artmasının, çocuğun konsantrasyon yeteneğinde zayıflamadan kansere kadar giden bir risk eğrisi oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle anne babaların veya akrabaların çocuklara sevgilerini göstermek veya ödül amaçlı şekerlemeler vermeye son vermeleri şart.

Sakatat yedirmekten kaçının



Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporunda, sakatatın zararlarına değiniliyor. Omurilik ve beyinde gelişim gösteren deni dala hastalığının (BSE) kırmızı etten insanlara bulaşma ihtimalinin milyarda bir, sakatat ürünlerinden bulaşma riskinin ise yüzde 1-2 civarında olduğu bildiriliyor. Büyüme ve gelişme çağındaki çocukların bağışıklık mekanizmaları yetişkinlere oranla az gelişmiş olduğundan sakatat tüketiminden kaçınmak gerekiyor.

Rafine şeker sağlığı vuruyor!



Yapılan çalışmalar rafine şekerin son derece zararlı olduğunu ortaya koyuyor. Kilo artışından tansiyon ve diyabete birçok soruna yol açan şekerli gıdaların bağışıklık sistemini düşürdüğü hatta kansere kadar giden çok sayıda ciddi hastalığa zemin hazırladığı kanıtlanmış durumda. Şekerli gıdaların vücuda getirdiği asidik yük ise hücre yenilenmesini geciktiriyor, yıkıcı etkiye yol açıyor. Bunun yerine belirli sıklık ve miktarlarda, rafine şeker kullanılmadan hazırlanan meyveli sütlü tatlılar veya dondurma tercih edilebilir.

'Meyve suyu sağlıklı' inanışı yanlış!



Toplumda çok yaygın yanlış bir inanış, meyve sularının sağlık deposu olduğu! Hatta anne babalar çocuklarına çeşit çeşit meyvelerin sularını sıkarak 'bağışıklıklarını kuvvetlendirmek' adına içirebiliyorlar. Oysa sağlıklı içecek olarak tercih edilen meyve suları tam bir şeker deposu. Örneğin günde 1 portakal yenilmesi yeterli olurken, 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu 4-5 portakala denk geliyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, meyvelerin posa kısmı ile birlikte tüketilmesi gerektiğini belirterek, “Suyu sıkıldığında posa ve vitamini azalmakta, bir anda yüklenen şeker ise artmaktadır. Fayda yerine zarar görmemek için hem çocuğunuz hem kendiniz mevsim meyvelerini suyunu içerek değil posasıyla tüketin” diyor.

Kaynak: hurriyet.com.tr 

20/09/2014 11:17
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: sağlık, çocuk sağlığı, besin, haber
MANŞETLER

HK SAĞLIK

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.