Ülkemiz gerçekten çok kirli. Evinizin kapısından dışarı çıktığınız anda inanılmaz manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Şehirler, şehirlerarası yollar, adeta hiç temizlenmeyen helaymış gibi pislik içinde kalmıştır. Kâğıtlar, naylonlar, pet ya da teneke şişeler her yerde gözümüze çarpıyor.

Adam istediği yerde çekirdeğini çitileyip yere tükürüyor.

Kadın arabasında içtiği sigarasını dışarı atabiliyor.

Çocuk ağzına attığı çikolatasının ambalajını olduğu yere savurabiliyor.

Hem de on metre ötede çöp tenekeleri olduğu halde.

Adam kadın ve çocuk, beraber gittikleri piknik alanından da bütün atıklarını sağa sola saçarak orada bırakarak ayrılıyorlar.

Kısacası ülkeyi kirletme yaşımız yediden yetmiş yediye uzanıyor. Hem de bu Cinsiyet farkı gözetmeksizin oluyor. Eğitimden mi kültürden mi kaynaklanıyor bilemem ama, her evin içi pırıl pırıl tertemizken kapıların dışı tam bir felaket.Oysa evimizin içine gösterdiğimiz itinayı çevremize de göstersek bu gün bu sıkıntıyı yaşamazdık.

Ülkesini sevdiğini iddia eden insanlar gibi davranmıyoruz toprağımıza. Onu kirleterek adeta hakaretliyoruz.

Ne var ki böyle gitmez. Bu çağda değil insanlar hayvanlar bile bu pis çevre içinde yaşamaya kendi kendini mahkûm etmez.

“Peki ne yapmalıyız?” diye başımı ellerimin arasına alıp sessizce düşünmeye başlıyorum :”

“Bir kere belediyeler ve çevre dairesi, etrafı kirletenlere ciddi cezalar uygulayacak etki ve donanıma sahip olmalıdırlar.Tabii ki iş sadece ceza ile bitmez. İnsanlar şu andaki kirliğe karşı organize edilip topyekün seferber edilmelidir. Belediyeler mahalle mahalle, çevreden sorumlu bakanlık ise ülke sathında adım adım temizlik kampanyaları başlatmalıdır. Hatta bu sırada bölgeler arası temizlik yarışı bile yapıla bilinir.”

Bu düşünceler aklımdan geçerken, bu kez de “tamam da bu işlere kim öncülük edecek ,kim organize edecek?” diye bir soruya takılıyorum. Bu soruya cevap aradığım anda cep telefonuma bir mesaj düşüyor : “Cumhurbaşkanı, yetkililer ve Sivil Toplum Örgütleri temsilcileriyle çevre seferberliği planlamak üzere bir araya geldi. Bu toplantıda “Temiz Düşün” adlı çevre temizliği ve koruma projesinin uygulanması onaylandı. 28 Belediye pilot uygulama alanlarını belirleyecek” diye bir mesaj düşüyor. “İşte bu diyorum” ve Umutlanıyorum. Umutlanıyorum çünkü belli ki bir proje yapılmış ve bu projede temizleme kadar temiz muhafaza etme konusu da değerlendirilmiş.

Pislik içinde yaşamak kaderimiz olmamalı. Tüm ülke evimizdir. Evimizi kirletmediğimiz gibi evimizi de temiz tutmak uğraşımız olmalıdır.

Her vatandaş bu uğurda çalışmalı, kirliliği kültür edinmekten kurtulmalıyız.

Aksi halde “Bu ülke üzerinde ona en kirli dönemini yaşatan insanlar olduğumuz” tezi kanıtlanmış olacaktır.

ANLAYAMADIKLARIM

Yani bu akaryakıt zamları neden gece yarısı yapılır. Hiç anlayamam…

BANA GÖRE HAFTANIN EN ÖNEMLİ ÜÇ OLAYI

1- Sayın Akıncı’nın İstanbul’da Rusya Devlet Başkanı Putin ile tanıştırılması

2- Yakın Doğu Üniversitesi’nin “Günsel” isimli yerli araç yapımı ile ilgili atılımı ve tanıtımı

3- Türkiye’den kablo ile elektrik getirilme anlaşmasının yapılması