Crans Montana'da Gergin Başlangıç

ads ads ads ads
28/06/2017

ads
Crans Montana'da Gergin Başlangıç - Mete Tümerkan Yazdı

Mete Tümerkan Mete Tümerkan


Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yine devrede.

Crans Montana’da bugün başlayacak olan Kıbrıs Konferansı’nın daha başlamadan bitmesi için ne gerekiyorsa onu yapıyor.

Tıpkı Mont Pelerin 1 ve Mont Pelerin 2'de olduğu gibi.

Ya da son olarak Cenevre’deki Kıbrıs Konferansı’nda…

Bunları şimdi neden mi yazdım, işte nedeni:

Mont Pelerin 1’deki Kıbrıs zirvesinde gündem toprak konusundaki kriterlerin belirlenmesi idi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Kıbrıs Konferansı’nın önünü açabilmek için kritik bir adım attı ve Türk tarafının yüzde 29.2 olarak toprak önerisini masaya koydu.

Anında Rum Lider Nikos Anastasiades masadan kalktı ve ara istedi.

Arayı Yunanistan ile istişare yapmak için istemişti. Bu sonradan oraya çıktı. Ardından Yunan Dışişleri Bakanı Kocias Mont Pelerin’deki zirvenin ikinci aşaması başlamadan masaya bomba gibi düşen ön koşullarını açıkladı. Sıfır asker ve sıfır garanti olmadığı takdirde Yunan tarafının Kıbrıs Konferansının toplanmasına onay vermeyeceğini duyurdu.

Bu açıklamanın gölgesinde başlayan Mont Pelerin 2’de zirve Rum- Yunan tarafının Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu’nun ifadesi ile ‘maksimalist’ talepleri sonucu başarısızlıkla sonuçlandı.

Başarısızlığın ardından BM, liderleri 1 Aralık 2016 akşamı Lefkoşa’da bir araya getirdi. Buradan Cenevre’deki Kıbrıs Konferansı’nın ön koşulsuz şekilde Ocak 2017’de toplanacağı duyuruldu.

Mont Pelerin 1 ve 2’yi perde gerisinden sabote eden Yunan Bakan Kocias, Cenevre’de bizzat kendisi sahne aldı.

Ve orada diğer taraflarca suç üstü yakalandı.

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Cenevre’de Yunan tarafının engeline resmen tanık oldu.

Ocak 2017’de Cenevre’de ilgili tüm tarafların katılımı ile toplanan Kıbrıs Konferansı Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocias’ın olumsuz tutumu ve ara talebi ile çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.

Cenevre’de Konferansa verilen arada süreç yeniden Kıbrıs’a taşındı. Kıbrıs’ta liderler görüşmelerinde istenen ilerlemeler özellikle Rum Lider Nikos Anastasiades’in olumsuz tutumu nedeni ile sağlanamadı.

Anastasiades müzakere sürecine ölümcül darbeyi 17 Mayıs 2017 günü yapılan liderler görüşmesinde vurmayı denedi.

Liderler görüşmesi devam ederken bir ara verildi.

Verilen kahve ve sigara molası beklenenden uzun sürdü.

Aranın ardından masaya dönen Rum Lider Anastasiades şapkasından bir kez daha Kocias’ın Mont Pelerin‘deki Kıbrıs zirvesi öncesinde ortaya attığı ön koşullara benzer ön koşulları masaya sürdü.

Kıbrıs Konferansının güvenlik ve garantiler ile toprak konuları görüşülüp halledildikten sonra devam edebileceğini söyledi.

Böylece hem 11 Şubat 2014 liderler mutabakat belgesi ile, hem de Ocak 2017’de Cenevre’deki Konferansın sonunda yayınlanan ortak açıklama metni ile ters düştü.

Süreci bir kez daha tıkadı. Krize neden oldu. Ardından 28 Haziran 2017’de New York’ta BM Genel Sekreteri Guterres’in liderlerle yaptığı görüşmede bu ön koşullarını geri çekmek zorunda kaldı.

New York’taki bu görüşmeden Kıbrıs Konferansı’nın Cenevre’de ön koşulsuz bir şekilde devamı kararı çıktı.

İlginçtir, bu kararın hemen sonrasında Rum muhalefeti koro halinde Rum Lider Nikos Anastasiades’i eleştirmeye ve New York’tan çıkan karara Yunanistan’ın onay verip vermediğini sorgulamaya başladı.

Rum Muhalefeti net bir şekilde Anastasiades’e “New York’ta Kıbrıs Konferansı’na onay verirken Yunanistan’a sordun mu?” diye sordu.

Bu arada Crans Montana zirvesi hazırlıkları çerçevesinde BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Eide güvenlikle ilgili bir belge hazırladı ve taraflara sundu.

Aradan bir hafta geçtikten sonra Rum tarafında kıyamet koptu.

BM ve Kıbrıs Konferansı ile ilgili üçüncü tarafların baskı altına alınması için Yunanistan merkezli çıkartılan bu gürültü belli ki ortalığı bir kez daha karıştıracak gibi.

Cenevre’de Ocak ayında suç üstü yakalanan Rum- Yunan tarafı bugün Crans Montana’da başlayacak olan konferansta bir kez daha yakalanmamak için hakemi baskı altına alma stratejisi ile harekete geçti.

Durum artık çok net. Rum -Yunan tarafı Kıbrıs Konferansı’nın verimli bir çalışma ortamında başlamasını ve sonuç üretmesini istemiyor. Çünkü niyetleri Kıbrıslı Türklerle eşit koşullarda bir ortaklık kurmak değil. Bunun da açığa çıkmasını istemiyorlar. Bunun için de her türlü oyunu oynuyorlar.

Crans Momtana’daki Kıbrıs Konferansı yine Rum- Yunan oyununun gölgesi altında gergin başlıyor.

Böyle başlayan bir konferanstan sonuç çıkmasını beklemek fazla iyimserlik olur.

Dilerim yanılan biz oluruz.

28/06/2017 12:20
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: mete tümerkan
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.