Kıbrıs konusunda krize giren müzakere süreci doğru kurgulanmadığı sürece kendi kendini tekrar etmeye mahkumdur.

Gelinen aşamada yaşanan kriz müzakerelerin doğru kurgulanabilmesi için çok büyük bir fırsattır.

Masanın yeniden sonuç alıcı bir hedefle kurulması ve statükoyu ortadan kaldıracak yolun açılması için…

Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Lider Nikos Anastasiades arasında sürüdürülen görüşmelerde son altı aydır ilerleme sağlanamıyordu.

Yeni yakınlaşmalar ortaya çıkarılamıyordu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bu sorunu çözmek için uluslararası ilgiyi artırmayı denedi.

Bunun için İsviçre’deki Mont Pelerin zirveleri ile Kıbrıs Konferansı’nın toplanmasını zorladı.

Amacı sürece dönük ilgiyi artırmak ve müzakerelerin son aşamaya geçmesini sağlayarak sonuç odaklı müzakerelerin yapılabilmesine, kapsamlı al-ver’e geçilmesine fırsat yaratmaktı.

Kıbrıs Konferansı’nın toplanmasını sağlamayı başardı.

Ama orada Rum-Yunan engelini aşıp kapsamlı al-ver ile birlikte sonuca gidemedi.

Süreç Yunan tarafının istediği ara ile birlikte soğumaya alındı.

Ardından hepimizin malumu Enosis krizi geldi.

Bu arada Kardak meselesi nedeniyle Türk-Yunan ilişkilerinde geri vites atıldı.

Sürecin geldiği aşama itibarı ile belli ki Rum-Yunan tarafı sonuç odaklı müzakere yapmak ve hemen bir çözüme gitmek istemiyor.

Buna hazır değil!

Hazır olmadığı için de krizi tırmandırma yolunu seçti.

Amacı müzakereleri tamamen koparmak ya da çökertmek değil.

Amacı sürecin sonuç odaklı bir anlayışla hemen çözüme gidilmesi hedefi ile devam etmesini engellemek.

Müzakere edermiş gibi görünülecek bir ortam yaratıp, sürecin nafile müzakereler şeklinde devamını sağlamak.

Türk tarafı da buna karşı…

Türk tarafı Kıbrıs konusunda daha fazla zaman kaybına tahammül kalmadığı yaklaşımı ile hareket ediyor.

Bunun için de sırf müzakere etmek için müzakerelerin devamının artık bir anlamı kalmadığını savunuyor.

Haksız değil…

Müzakerelerde alınabilecek azami mesafe alınmış durumda. Artık tüm konuların paralel toplantılarda ele alınabileceği, kapsamlı ‘al-ver’lere gidilebilecek bir yola girilmeli.

Kıbrıs Konferansı’nın toplanmış olmasının nedeni de bu.

Ancak bu şekilde müzakere sürecinden bir sonuç çıkabilecekse çıkacak.

Çıkmayacaksa da çıkmayacak…

Bu nedenle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ortaya koyduğu net tavır doğru bir tavırdır.

Akıncı ortaya koyduğu tavır ile birlikte müzakere masasını doğru kurmak ve süreci doğru kurgulamak istiyor.

Sonuç alıcı bir anlayışla müzakere edilebilecek bir zemin yaratmak hedefi ile hareket ediyor.

Bu nedenle süreci kurtarmak için uğraş veren herkes Akıncı ve Türk tarafının ortaya koyduğu duruşa destek vermelidir.

Anastasiades ve ekibinin gerçekleri saptırmaya dönük yaklaşımlarına prim vermemelidir.

Ancak bu şekilde süreç kurtarılabilir ve sonuç alıcı bir yola sokulabilir.

Gerisi statükonun devamına katkı sağlamanın dışında bir işe yaramaz.

Karar sizin.

Ya Anastasiades’in duruşuna yani statükoya destek çıkılacak, ya da statükoyu yıkacak yola girişin sağlanabilmesi için Akıncı’ya…