Denetimli serbestlik, terfiler ve Polis teşkilatı
17/04/2015
Erçin Şahmaran
Bu ülkenin uyuşturucu ile ilgili bir sorunu var mı?
Evet, var hem de ciddi şekilde var.
Olmayan, ilgi, alaka, ciddiyet, en başta da politika.
Bunların olmaması, gidilecek yolun, uygulanacak stratejilerin belirlenmemesi ve bir yerlerden başlanmamasını gerektirir mi?
Elbette hayır, herkesin iyi niyet ve aynı amacı taşıdığından şüphem yok.
Uyuşturucuyla ilgili bazı adımlar atılıyor, ciddi şekilde oluşturulan, ciddi şekilde çalışan kurumlar, oluşumlar var.
Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık bünyesinde ayrı ayrı çalışmalar yapılıyor.
İster istemez aklıma takılıyor, amaç birse, amaç uyuşturucunun kökünü kazımak ve gençlerimizi, insanlarımızı korumaksa neden devletin zirvesi, neden bütün kurumlar el birliği ile bu sorunun üzerine gitmiyor?
Geçtiğimiz hafta, Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu “KKTC 1. Uyuşturucu ile Mücadele Çalıştayı” düzenledi.
İlk adım için önemli bir olay.
İlgili tarafları bir araya getirmek, sorunu her bölümüyle irdelemek.
Devletin önemli isimleri, önemli şeyler söyledi, söylemek yeterli mi, mutlaka ki değil, artık sözler bir yana işlem ve icraat bir yana.
Somut adımlar, girişimler, gelişmeler istiyoruz, üstelik en erken zamanda.
Uyuşturucu, üretenler, satanlar ve kullananlar arasında yaşanan bir olay.
Bu olayda en fazla mağduriyeti kullananlar yaşıyor.
Uyuşturucu kullanan insanların tedaviye ihtiyacı olduğu kesin, bu dünyanın her yerinde böyle.
Tedavi, rehabilitasyon merkezleri, cezadan çok tedavi amaçlı bir uyuşturucu politikası, bunlar çok geç kalınmış konular.
“Denetim serbestliği” de çok tartışılan bir yöntem.
Denetim serbestliğinin, uyuşturucuyu serbest bırakma anlamında değil, kullanıcıyı, yani aslında uyuşturucu hastası olan insanları tedavi etme, topluma kazandırma için uygulanabilecek ve sadece kullanıcıya verilen bir hak.
Destekliyorum, ama eksiklikler giderildikten sonra.
Anladığım kadarıyla, polis teşkilatının da çekincesi altyapı eksiklikleridir.
Bu adım, alt yapılar tamamlanmadan, yasal boşluklar doldurulmadan hayata geçirilirse, daha ciddi sorunlara yol açabilir.
Bir şans ve tedavi hakkı verilmek isteniyorsa ki mutlaka faydası olacaktır, sabıka kayıt yasası yeniden düzenlensin, güncellensin.
Denetimli serbestlik, altyapısız, hazırlıksız uygulamaya konursa “nasıl olsa bir şey olmaz” denilerek, kaş yapayım derken göz çıkarılmasını sağlayabilir.
Bu düşünce için iki ayda yasal hazırlık yapılabilir deniyor.
Düşünün ki bu ülkede henüz bilişim suçları yasası yok.
Günümüzde yaşanan en önemli suç ortamı, internet ve sosyal medya suçları, bu önemli konuda bile adım, ses, seda yok.
Amaç ve gaye herkes için aynı, kimse hiçbir öneriye karşı değil, yasal eksiklik, altyapı noksanlığı, bürokratik hantallık, üretimsiz siyasi yapı, birçok konuyu geride bıraktırdı.
Polis teşkilatının endişesi ve anlatmaya çalıştığı aslında bu.
Teşkilattan söz açmışken;
Bilindiği gibi bazı polis mensupların rütbesi geri alındı.
Yaklaşık 340, aileleri ile beraber bin kişi mağdur.
Söz konusu terfiler için zamanında yüksek mahkemeye danışıldı ve izin alındı, tüzük başsavcının onayından geçti, Başbakanlığa, mevzuat dairesine gitti, onaylandı.
En son olarak da Bakanlar kurulundan geçti, henüz erken seçim durumu yoktu, bu izinlerle terfi sınavları yapıldı.
Terfi alanların yerleri dolduruldu, kuruma altı yıldır istihdam yok.
Olay istinafta, sonuç kurumu çok etkileyecek, çöküş yaşanabilir, kaos olabilir.
Bizim olanlar bizimdir, adı ne olursa olsun, korumakta görevimizidir.
Siyaset elini her yerden çekmeli, aksi durumun sonuçları ortada.
- Ek mesai ikinci iş oldu, peki çözümü nedir?
- Kıbrıslılara düşen masaya dönmektir
- Devletin geçici memurları
- Önce gözünün önündekileri gör
- Akaryakıt şirketleri neden sessiz?
- Neden susuyoruz?
- Dürüst ve Atun sadece siyasetçi
- Matbaa yok, yasa var
- Üzülme KKTC
- Takıldık bir soruna, milliyetçilik, solculuk kılıfında
- TÜM YAZILARI için tıklayınız