Sanmayın ki kamu, sadece kamu çalışanlarının geçim kaynağıdır.

Herkes bir şekilde çarkını kurmuş.

Kamunun ensesinden deveyi hamudu ile götürüyor.

Kimisi, kmauda kilit noktalarda bulunanları haraca bağlıyor.

Kimisi, yasal boşlukları kullanarak, sistemi kilitliyor, para kazanmaya devam ediyor.

Kimisi de, “nasıl olsa hesap soran yok” diyerek, rantını sürdürüyor.

Son tartışılan olay, “Gümrük Dairesi’ne kesilen karşılıksız çekler…”

Herif galeri sahibi…

Arkadaşına bir şirket kurduruyor.

Arkadaşı adına kurulan şirket, yurt dışından araba getiriyor.

Arabalar kurulan fason şirketin antreposuna giriyor.

Bu arada, “fason şirket” devlete “çek” kesiyor.

Karşılıksız.

A antrepodan, galerinin antreposuna geçiyor arabalar, sistem buna da izin veriyor.

Araba 40 bin sterlin…

Diyelim ki 500 bin sterlin toplam değerinde araba geldi memlekete.

200 bin sterlin karşılıksız çek kesiliyor devlete.

Gümrük dairesi çeki alıyor.

Hemen Vergi Dairesi’ne veriyor.

Tahsilatı yapacak olan da Vergi dairesi haliyle…

500 bin sterline mal edilen arabalara 200 bin sterlin de gümrük ödendi değil mi?

Etti 700 bin sterlin.

Toplamda 300 bin sterlin de kar koyduk mu?

Arabaların tamamı piyasaya yasal bir şekilde 1 milyon sterline satılıyor.

Galerimizin karı yarım milyon sterlin…

Anlamdınız mı?

500 bin sterline mal edildi.

200 bin “karşılıksız çek” devlete okutuldu…

300 bin sterlin kar kondu.

Arabayı sattığı şahıslara gümrük de ödetildi.

O 200 bin sterlin de devlete itmedi haliyle…

Zira çekin karşılığı yok…

Sadece galeri mi?

Bakınız sadece galeri, de değil.

Devlete karşılıksız çek kesme meğersem moda…

İnşaat malzemesi getiren de kesiyor…

Beyaz eşya da…

Hatta, bu çarktan yolunu bulan kamu çalışanlarının da olduğu söyleniyor.

Her şey yasal mı?

Yasal…

Çek kabul edildi mi?

Edildi.

Arabalar antrepodan çıktı mı?

Çıktı…

Gümrüklendi mi?

Gümrüklendi…

Malı satan alan gümrüğünü ile beraber galeriye parasını ödedi mi?

Ödedi.

Malı getiren sattı.

Alıcı malı aldı…

Karşılığını alamayan bir tek devlet…

200 bin sterlin karşılıksız çek örneği verdim ama…

Bu bedel milyon sterlinlere çıkıyor.

Hesabını kim soracak?

İddia o ki…

Bu çarkı polise de maliyeye de ihbar eden kişiyi polis arıyor.

Ama, belli ki çarkı biliyor, çarkın farkında.

Beyefendiler, karşılıksız çekleri yazıyor, “mazbata” ile “yırtacaklarını”, “malım yok” diyerek, “ayda 150 TL ödeyerek” işin içinden sıyrılacaklarını da biliyorlar…

Yani onlar da farkında…

Farkında olmayan kim?

Devlet.

Nasıl olsa kamu maliyesi “ye ye bitmez…”

Bu yaşananlar ve ortaya çıkarılanlar bir fırsattır.

Öyle bir hesap sorulmalı ki…

Bir daha kimse cesaret edememeli…

Hesap sorulmadığı ve devleti dolandıranlar hep “ödüllendirildiği” için…

Bunlar daha iyi günlerimiz…

İbretlik fotoğraflar

Bu fotoğraflara vatandaşlar “lanetleyerek” bakıyor.

Ama siyasetçiler, “utanarak” bakmalı…

Bugün, devlet mezarlığına kimin gömüleceği belli değil.

Gömülenlere hangi muamelenin yapılacağı…

Kabir boyutlarının ne olacağı?

Hepsini geçtim…

Devlet…

Devlet Mezarlığı’ndan kimin sorumlu olduğunu bilmiyor.

Ölen eski vekil, bakan, meclis başkanı, başbakan oraya gömülüyor…

Sanki kimsesizler mezarlığı.

Siyasetçi ailelerine de çağrımdır…

Diriyken bu topluma hizmet eden babanızın, ölünce bu hakarete uğramasına izin vermeyin.

Götürüp aile mezarlığına gömün, üç kuruş para ödeyerek, babanıza bir mezar taşı yapın.

Bugünün siyasetçilerine gelince…

Siz de bu fotoğraflara ibretle bakın…

Bu ülkenin geçmişine hangi saygıyı gösterdiyseniz…

Gelecekte de aynı saygıyı göreceksiniz… 

30/09/2016 12:11 Bu habere tepkiniz:

Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın