Eide’nin Tasavvurları Hayaldir!

ads ads ads ads
26/06/2017

ads

Eşref Çetinel Eşref Çetinel


Çözüm uğruna sirk cambazları gibi atraksiyonlar yapılıyor! Yapa yapa da Eide müzakerelerin tadını kaçırdı çünkü olayı politik hırs haline getirdi.  Çabasını küçümsemiyoruz. Politikacıda olması gereken “hırsı” da. Fakat oluşturmaya çalıştığı çözümün özellikle garantiler konusunu  içinden çıkılmaz bir labirent haline getirdi!

ÇÜNKÜ:  Anastasiadis ne Kıbrıs’lı Rumları tanıyor ne Türkleri! Ne Yunanistan’ı tanıyor ne Türkiye’yi! Ne de Güney’deki kiliseyi!

Zaten BM’lerin öteden beri sürdürdüğü yanlıştır: Ne zaman Kıbrıs siyasi sorunu masaya yatırılsa en ilgisiz “özel temsilcisi ile  en ilgisiz danışmanlarını” gönderir Lefkoşa’ya! Kafalarına yerleşmiş yahut Rum ve Yunan lobileri tarafından özel çabalarla yerleştirilmiş  saplantılarıyla!

MESELA: Bildikleri ile bilinçleri şudur:  1974’den önce Türk ve Rumlar tarihleri boyunca birlikte yaşadıklardı da  nasılsa dış etkiler sonucunda Kıbrıs Cumhuriyetini  yıktıklardı!  Türkiye ve Yunanistan’ın birbirlerine duydukları husumetten dolayı da  adadaki toplumlar karşı karşıya geldilerdi!   Tabi 1974’den sonra da Türkiye’nin Kuzey’i işgal ederek  Rum halkını göçe zorladığını, mağdur ve mazlum duruma düşürdüğünü eklemeyi unutmuyorlar bu bildiklerine! Oysa hepsi de  yanlış!

       BUNA karşın  BM’ler Rusya’nın ve ötesi Güvenlik Konseyi üyelerinin de etkisiyle,  adadaki siyasi soruna  çözüm  öncesinde de sonrasında “Rum haklılığının” gözlüğü ile baktı! Bakmayan “tarafsız” bir  temsilcisi olmuşsa Rum liderliği postayı koydu, adadan kaçırtırken ardından teneke çaldı!

GARANTİLER:  Eide bir yanlış daha yapıyor: Zannediyor ki  TC’nin garanti sorununu aşarsa çözüm çantada kekliktir! Hayır değil!

Yukarıda vurguladığımızca “iki halkın bir arada hele “birleşik” mefhumuna sarılı ortak bir federal sistemde yer alması; toprak ayarlamaları, tek devlet haline gelecek Kıbrıs’ın dıştaki tek temsiliyeti, ortak enerji kullanımı, polis, vergilendirme, AB ile ilişkilerden dolayı  çok zordur!

“Garantiler” olsa olsa Rum tarafının Türk halkına yönelik her hangi bir askeri saldırısına karşı “emniyet supabı” gibilerinden bir güvencedir.

FAKAT  iki halkın federal devleti “yürütmesi” çok daha zor, tamamen “yürek, gönül, sevgi, saygı, anlayış ve insanlığı” gerektiren bir yakınlaşmayı gerektirir.   Bunlar da ne Rumlarda vardır Türk halkına yaklaşırken ne Türklerde vardır Rum halkına bakarken! Birbirlerinden ve her yönden o kadar ayrı gayrıdırlar!

EİDE geçmişte bazı siyasi sorunları çözmüş başarılı bir politikacı olabilir. Fakat Kıbrıs Türk ve Rum halklarını çok zorlayıcı ve inatçı bir  tutumla ortak federal sistemde halkları iç içe koyarak  “birleşik Kıbrıs”ı kurma düşüncesi hayaldir!

_______________________________________________________________________________

ÖLMELERE DOYAMIYORUZ!

Mübarek Ramazan Bayramı. En azından beklersiniz ki sabah görücüye çıkan günlük gazetelerimizin manşetlerinden güller yaseminler gibi çiçekler gibi güzellikler, sevinçlerinizde büyüyen haberler fışkırsın, içiniz aydınlansın!                                                          Ne mümkün! Kırk iki yılda  “bayramlarda” bile sevinemeyeceğimiz, gülemeyeceğimiz bir memleket yarattılar!

NİTEKİM dün sabah her zamanki gibi bir tomar gazeteyi aldım. Abartmıyorum, keşke  kör olup bakmaz olaydım manşetlerine! İki gencecik kızımız daha trafik kazasında  öldü!

Kimse duduramıyor bu kazaları. Aynen Durkheim’in “intiharlar” teorisi gibi bir oluşum. Desek ki “insanlar ölümüne kullanıyorlar arabalarını, çarpışıp kaza yapıp ölsünler diye!”

OLAMAZ! Çünkü o kadar sevgiyle bağlılar ki arabalarına, artık o kadar arabasız olamıyorlar cep telefonsuz olamadıkları gibi insanlar.. Araba sevdasının yerini hiç bir bağımlılık tutamaz insanların hayatlarında…  Bu durumda neden arabalarının  kurbanı olsunlar!

TAMAM: Kabul ettik. Henüz toplu taşımacılık gelişmedi.. Gidilip gelinecek yollar yayalar için uzun ama arabalar için kısa, maliyet sorunu var!

O zaman  da egolarda patlayan o  büyük aidiyet duygusunda,  özel arabalar çoğalmakta!

Peki kazalar neyin nesi olmakta? Neden “kaza sonucu ölümsüz gün” yaşanamamakta?

ÇÜNKÜ toplum huzursuz, toplum sinirli, insanlar gelecek korkularıyla yaşıyorlar! Ve şunu biliyorlar: Mevcut yönetimler de dahil kimseler kimselerin sorunuyla ilgili değil, kaldı ki  devletin yükümlülüğü altındaki siyasi ve sosyoekonomik sorunlar  bile umursanmaz olmakta!

ÖTE yandan: Zamanı sırası geldi miydi yazarız. Araba bir makinedir! Onu aklı olan insan çalıştırıp yönetir. Makineye egemen olan akıldır eğer o “akıl” gitgide daha çok gelişen makinelerin  gerisinde kalmış, ona hakim olamıyorsa,  kimse trafik kazalarını önleyemez!

ASIL facia ise hayattan intikam alırcasına süratli araba kullanma! Ölümüne ölümüne hem de!                                   Allah beterinden saklasın demekten başka da çare kalmadı! Kalmadı çünkü artık “bayramlar” da trafikte ölenlerin acılarıyla ağlayıp karalar bağlamakta!

_______________________________________________________________________________

KISACA TAKILDIĞIM:        (ÖDÜLE LAYIK KİMLERDİR?)  Geçen hafta çok da ses soluk getirmeyen  bir haber vardı medyada. “İki Toplumlu İşbirliği Ödülleri müracaatları sürüyor” deniyordu! 75 kuruluşa toplam 750 bin yuro verilecek. Allah artırsın diyeceğim de helal etmeden önce sorayım:

Hesap ettim bu 75 STÖ’ne ortalama 10 bin yuro düşmekte!  Peki bu parasal ödülleri hak edecek hangi başarılı, sonuç getirici  etkinliğe imza attılar! Mesela onca çaba ve etkinliğe karşılık Türklerin Güney’de dayak yemesinin önünü mü kestiler? Enosis plebisiti gibi abuk bir olayı mı önlediler? Rum’un sürekli devam eden askeri tatbikatlarını mı durdurdular barışa katkıda? Elam gibi faşist bir partinin Meclis’e girmesine mi set çektiler? Ambargoların kaldırılmasını mı sağladılar? Falan…                                                                Ha bunu da yazayım ama. Bu örgütler beleşinden  paraları kaparken asıl ödüle layık olanlar kimlerdir bilir misiniz? Güney’den kelle koltukta et kaçıranlarla her gün binlerce yuroluk alış veriş yapan yurtaşlar!

26/06/2017 12:08
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Eide’nin Tasavvurları Hayaldir!, eşref çetinel
MANŞETLER

HK Eşref Çetinel

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.