Eroğlu'ndan 'Göç Yasası' Açıklaması

ads ads ads ads
17/04/2015

ads
Eroğlu'ndan 'Göç Yasası' Açıklaması

 Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Derviş Eroğlu dün akşam BRT’de yayımlanan “Seçim 2015” programına katılarak, açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Derviş Eroğlu, 11 Şubat Ortak Açıklama metninin Kıbrıs müzakerelerinde bir yol haritası olduğunu belirterek, bu belgenin 1977-79 Doruk Anlaşmalarından sonra iki liderin imzaladığı en önemli belge olduğunu söyledi.

Eroğlu, “Biz 1-2 yıl içerisinde bu sorunu çözmek istiyoruz. (BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı) Eide de açıklamalarında 2015 sonunu hedef göstererek bizim ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu kanıtlamıştır” diye konuştu.

Basın bürosunun açıklamasına göre, “Nasıl bir çözüm öngördüğü” ile soruya karşılık Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti temsilcileriyle sık sık Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya geldiğini, Halk Konseyi’ne bilgi verdiğini, halkla paylaştıklarını ifade ederek, çözüm önerilerinin Meclis Platformu tarafından hep benimsendiğini ve desteklendiğini ifade etti.

Eroğlu, Sibel Siber'in Kıbrıs müzakereleriyle ilgili söylemlerini eleştirerek, "Kıbrıs müzakere tutanaklarını okumadı. Kıbrıs konusunu gazetelerden okudu" eleştirisinde bulundu.

Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:

“Ben eski Rum lider Hristofyas ile birçok görüşme yaptım. Rum lider Anastasidis ile sadece 7 kez görüşme nasip oldu. Bildiğiniz üzere çeşitli bahanelerle zamana oynayarak masaya gelmemeye çalıştı. En son ortak açıklama metni talep etti. O ortak açıklamada egemenliğin 2 halktan neşet edeceği açıkça yazıyor. Bir de tarafların birbiri üzerinde baskı yapamayacağı koşulu var. 11 Şubat Ortak Açıklama metni bir yol haritasıdır. 77-79 Doruk Anlaşmaları’ndan sonra liderler tarafından imzalanan en önemli metindir. Bu metni de kimse bana zorla imzalatmadı.”

“EIDE BENİ DOĞRULADI”

Kıbrıs sorununu şöyle ya da böyle 1-2 yıl içerisinde bir çözüme kavuşturacağını ifade eden Derviş Eroğlu, “Anlaşma olursa olur. Olmazsa ne yapacağımızı halkımızla konuşacağız” dedi. Eroğlu, CTP adayı Sibel Siber’in “Ben olsaydım Anastasiadis masadan kaçamayacaktı” şeklindeki sözlerini “Ne verecektin de kaçmayacaktı?” sözleriyle eleştirdi.

Masadan kaçanın Anastasiadis olmasına rağmen kendisinin eleştirildiğine dikkat çeken Derviş Eroğlu, bunun bir tezat olduğunu belirtti. “Biz bu sorunu 1-2 yıl içerisinde çözeceğiz” diye konuşmasını sürdüren Eroğlu, kendisini Eide’nin de doğruladığını kaydetti.

“5 yıllık Cumhurbaşkanlığı süresince ne yaptığı” yönündeki eleştirileri de cevaplayan Derviş Eroğlu, “Hazırladığımız kitapçığa bakıp okusalardı, ne yaptığımızı görürlerdi. Ben bu 5 yılı boşa geçirmedim. Müzakereleri pazarlıklar safhasına getirdik ve masada halkımızın istekleri noktasında Rumları zorladık. Ben bugüne kadar nasıl bir çözüm istediğimi söyledim. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisine inanan, Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının devamından yana, vatandaşları hakkında ayırım ve yorum yaptırmayan, dönüşümlü başkanlıktan yana ve bulunacak çözümün AB’nin birincil hukuku olmasını isteyen bir kişiyim. Ben bunları açıkça söylüyorum.”

“YENİ DÖNEMDE ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK”

“Önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz” şeklindeki soruyu ise Eroğlu şöyle yanıtladı:

“Hükümet başkanlarıyla periyodik olarak görüştüm. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla da bir araya gelerek görüş ve düşüncelerini aldım. Bunları gerek başbakanlarla görüştüğümde, gerekse de Bakanlar Kurulu’na giderek aktardım. Kamu Hizmeti Komisyonu’ndan şikayet edenler var. Ben iddia ederim ki, bugünkü komisyon, daha öncekilerden çok daha iyi durumdadır. Tek bir soru şu an dışarıya çıkmıyor. Daha önce, komisyonun soru bankasında 500 soru bile yoktu. Biz hem kendi üniversitemizden soru aldık, hem de Türkiye’deki üniversitelerden sorular alarak, soru bankamızı genişlettik. Sınavda gözcülük yapacak olanlar o akşam içerde kalıyor. Sınavlar kameralarla izleniyor. Sınav esnasında da sendikaların gelip gözlemcilik yapmasına imkan verdik"

Kamu Hizmeti Komisyonu'nun bir önceki başkanının icraatlını da eleştiren Eroğlu, "Soru bankası evine bağlıydı. Her sınavda ilk üç CTP’li çıkıyordu" dedi.

Komisyonda çok sıkı bir kontrol olduğunu kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:

"Ombudsman’ı da ben tayin etmem. Sadece Meclis’e öneririm. Meclis’teki partilerle mutabakat sağlamadığınız sürece öneriniz geri gelir. Ben sağlayamadım. Şu anda Ombudsman Dairesi çalışıyor ve çok tecrübeli bir arkadaş müdür vekili olarak çalışıyor. Sayın (bağımsız aday) Akıncı’nın söylediği birçok güven yaratıcı önemler şu an masadadır. Telefonlar konusu masada. Kapıların açılması için komite kurduk.”

“BENİ, İÇİMİZDEKİLER DIŞINDA KİMSE SUÇLAMIYOR”

Kendisinin yabancı ülkelerle temas etmemekle suçlanmasının doğru olmadığını ifade eden Eroğlu, yaptığı dış temaslar bir yana ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in kendisini Cumhurbaşkanlığı’nda ziyaret ettiğini anımsattı.

Müzakere masasından kaçan Anastasiadis’in suçlandığını ama kendisinin suçlanmadığını belirten Derviş Eroğlu “Bana hiç kimse, çözüm istemeyen sensin diyemiyor” diye konuştu.

“YASAYI MECBUREN GEÇİRDİM”

“Göç Yasası” olarak nitelenen yasayı Meclise kendisinin getirmediğini ifade eden Eroğlu, “Yasayı Meclis’e CTP getirdi. Ve geçireceği bir zamanda da erken seçime gitti. Bütçe açığının 600 milyon TL’yi aştığı bir zamanda seçime gittiler. Ben geldim ve önce düşünmek zorunda kaldım. O gün için çalışanların maaşını verecek pozisyonumuz yoktu. Ne yapmam lazımdı? Bütçeyi kapatmak için bu yasayı mecburen geçirdim. Benden sonra başka hükümetler geldi. Niye değişmediler?” dedi.

“SAYIŞTAYLIK 3 MİLYON TL’Yİ BULDU”

Mustafa Akıncı’nın “belediyenin 3 milyon TL’sinin kendisinde olduğu yönünde” bir konuşma yaptığına dikkat çeken Eroğlu, şöyle devam etti:

“Sayıştay’ın raporu var. Bu rapora göre 3 milyonun ne olduğu bulundu. Sosyal Sigortalar Dairesi’ne 3 milyon TL tutarında bir ödeme yapıldığını raporlarında belirttiler. Yatırılan paranın gösterilmesinde gecikme oldu ama sonra Sosyal Sigortalar Dairesi’nin bu paranın yatırıldığına ilişkin açıklaması var. Bakanlar Kurulu olarak o kararı neden almıştık? Çünkü Belediye Başkanı’nın görev süresi yetmiyordu ve ancak bizim yetki vermemiz halinde borçlanabilirdi. Biz sadece yetkiyi verdik ama Belediye Meclis’inin onaylaması durumunda bu parayı alabileceklerini söyledik. Ama hangi bankadan alacaklarını biz tespit etmedik. Para da 4 Mayıs 2010 tarihinde çekilmişti. Yani Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra. Dolayısı ile söylenenler yanlıştır.”

17/04/2015 15:04
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: derviş eroğlu, göç yasası, haber
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.