Ruh kanseri

ads ads ads ads
08/03/2017

ads

Bülent Dizdarlı Bülent Dizdarlı


Bir insanın ruhu kanser olur mu? İlk bakışta olmaz gibi görünüyor değil mi? Oysa kemiğin, dalağın, kanın, gırtlağın kanseri oluyorsa ruhun neden olmasın? Hem unutmayın ki tıpta “Ruh hastalıkları” diye oldukça popüler bir uzmanlık dalı vardır. Bu dal içinde de uzmanlaşan hekimleri oldukça uğraştıran bir sürü hastalık mevcuttur.

Yine unutmayın ki, tıpta uzmanlığı olan her dalın mutlaka kanseri de vardır. Örneğin Cilt hastalıkları uzmanı deri kanseri, kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı gırtlak kanseri, ürologlar prostat, jinekologlar rahim kanseri ile uğraşırlar. Bu örneklerden hareketle ayrı bir ruh hastalıklar uzmanlığı olduğuna göre bu dalında uğraşacağı kanser vakası bulunmalı ve bunun adı da ruh kanseri olmalıdır.

Psikiyatristler bana kızmasın. “Bu iş senin dalın değil. Nereden çıkardın bunu? “demesin hiç. Bal gibi bir insanın her hangi bir doku veya organının olabileceği gibi ruhu da kanser olabilir.

Üstelik bu kanser çok yaygındır. Mesela bizim toplumda yüzde doksan oranında bulunmaktadır.

Peki, bu ruh kanserine yakalanıp yakalanmadığınızı nasıl anlayacaksınız? Aslında tanısı son derece basittir. Hekime, hakime, polise, öğretmene, tüccara, işçiye, siyasetçiye memura güvenmiyorsanız ruh kanserisiniz demektir. Kendi sanatçınızı kendi sporcunuzu beğenmiyor, kendi iş adamınızı aşağılıyorsanız bilin ki ikinci evreye ulaşmışınızdır. Kendinizden başka kimseyi sevmiyorsanız, hastalığınız üçüncü evrededir.

Hele hele eşinizi, kardeşinizi, arkadaşımızı, komşunuzu da bir sebepten kıskanmaya başladınız mı artık terminal dönemdesiniz, insan olarak hayatınız bitmiş demektir.

Ve ne yazık ki bu kanser türü bizde çok yaygındır.

Henüz tanımı dahi yapılmamış bu hastalığın tedavisini konuşmak belki de erkendir. Ancak klasik tedavilerin yaramadığı ortadadır. Ruh kesilemediğinden cerrahi müdahale yapılamaz. Yine ışın tedavisi ve kemoterapi de aynı sebepten faydasızdır.

Bu kadar yayılmış ve neticede toplumu direk etkileyen bu rahatsızlığı sosyolog ve psikiyatristlerin ortak sempozyumlar düzenleyip irdelemesi sonrada tedavi metodunu ortaya koyması gerekmektedir.

En azından hastalığın evrelerinde belirti olarak saydığım güvensizliğin, kıskançlığın , sevgisizliğin sebeplerinin üstüne gitmek gerekir.

Sistem değişikliği mi yapılır, ikinci cumhuriyet mi ilan edilir, bilemem. Tek bildiğim bir kanser vakasının tedavisiz bırakılması halinde sonucun ne olacağıdır.

Kısacası popülasyonumuzun % 90 ının yakalandığı bu hastalığı tedavi etmezsek toplumun sonu da bellidir .

Bir şeyler yapmanın ise zamanı şimdidir.

HAFTANIN BENCE EN ÖNEMLİ OLAYLARI

Bu yaz erken seçim olmayacağının netleşmesi

YDÜ kadın basket takımının Türkiye Kupasını kazanması

Y.Ö.D.A.K yasasının onaylanması



ANLAYAMADIKLARIM

Trafik konusunda uzman iki arkadaşımı dinliyorum . Bizim bu duble yolların arasına konulan sekileri eleştiriyorlar. Bu iki otorite söz birliği etmiş gibi anlatıyor. “ Bu şekilde yapılan yollarda 60 km süratle giden araba bu sekilere çaptığında 2 metre havalanır ve 17 metre karşıya uçar” diyorlar… O zaman bu korkuluklar neden yükseltilmiyor anlayamıyorum. 

08/03/2017 09:40
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: bülent dizdarlı
MANŞETLER

HK Bülent Dizdarlı

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.