Farklı modeller üzerinde kafa yormaya başlanmalı

ads ads ads ads
01/10/2017

ads

Mete Tümerkan Mete Tümerkan


Rum Başkanlık seçimlerinde yarış gittikçe kızışıyor.

Başkan adayları yavaş yavaş seçimleri kazanmaları halinde ne yapacaklarını kamuoyu ile paylaşmaya başladılar.

İlk anketler de bu arada gelmeye başladı.

Görünen o ki Rum Başkanlık seçimlerinde en güçlü aday şimdiki Başkan Nikos Anastasiades.

Anastasiades’i en yakından takip eden aday ise DIKO Başkanı Nikolas Papadopulos.

AKEL’in adayı Stavros Malas anketlerde üçüncü sırada.

Rum başkanlık seçimi bu anketlere göre iki turlu olacak.

İkinci tura kalacağına kesin gözüyle bakılan tek aday ise şu anda Nikos Anastasiades.

Anastasiades’in ikinci turda karşısında yarışma olasılığı en yüksek aday DIKO Başkanı Papadopulos.

Bu ikili arasındaki yarışı büyük ihtimalle Anastasiades kazanacak gibi.

Tabii ki Başkanlık seçimlerine kadar geçecek zaman içerisinde dengeleri değiştirecek bir gelişme olur mu, onu bu aşamada bilemeyiz.

Adayların Kıbrıs konusuna ilişkin bakış açıları ve vizyonları da netleşmeye başladı.

Anastasiades’in bakışını hepimiz biliyoruz.

Kıbrıs Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olan, Başkanlık süresini soruna çözüm bulma konusunda verimsiz bir şekilde harcayan Anastasiades, Kıbrıs konusunda inandırıcılığını yitirmiş durumda.

Onun karşısında en güçlü aday olarak öne çıkan Papadopulos’un Kıbrıs konusunda yaklaşım ve vizyonu Anastasiades’ten de beter.

Papadopulos’un Kıbrıs konusunda gerçeklerden çok uzak olan vizyonuna bakınca, onun kazanması durumunda Kıbrıs konusunda çözümsüzlüğün artık kesin bir şekilde çözüme dönüşmek zorunda olacağını söylemek yanlış olmaz.

Bu durumda Anastasiades’in seçilmesi halinde Kıbrıs konusunda daha iyi birşeyler olabileceği sonucu ortaya çıkabilir.

Ama fazla da ümitlenmeye gerek yok. Çünkü Anastasiades ile yaşanmış bir deneyim zaten var!

Kıbrıs konusunda daha yaratıcı ve Güney Kıbrıs’ta değişik politikalar ortaya koyma potansiyeline sahip olan AKEL adayı Malas’ın yapılan araştırmalarda kamuoyu desteği yüzde 15’i geçmiyor.

Bu da bize Güney Kıbrıs’ta ağırlıklı bir kesimin değişime karşı olduğunu göstermesi açısından önemli.

Kısacası Güney Kıbrıs’ta ‘hayır’ cephesinin gücü, ‘evet’ cephesinden ezici bir şekilde fazla.

Durum böyle olunca Kıbrıs meselesine iki tarafın da siyasi eşitliğine dayalı, güvenlik endişelerine yanıt verecek federal bir çözüm bulma olasılığı ortadan kalkıyor.

Federal çözüm arayışı gerçekçi ve ulaşılabilir bir çözüm modeli olmaktan çıkıyor.

Kıbrıs’ta bir şeylerin değişebilmesi Güney Kıbrıs’ta bir şeylerin değişmesine bağlı.

Görünen o ki Güney Kıbrıs’ta değişim konusunda umutlanmak için bir işaret yok.

Olmayınca da başka çıkış yolları konusunda kafa yormaya başlansa iyi olur.

Ama bu da akılcı bir şekilde yapılmalı…

01/10/2017 10:29
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: mete tümerkan
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.