Öyle olaylar oluyor ki etrafımızda gerçekten fıkra gibi. Adeta fıkralar içinde yaşıyoruz. Gülelim mi

ağlayalım mı misali.

***

Bütün dünya farkında bir biz Kıbrıslılar farkında değiliz. Bu coğrafya böyle kaldıkça bu adanın etrafında

Türk, Yunan, İsrail, Suriye, Lübnan ve belki gün gelecek Filistin savaş gemileri, semalarında ise yine bu

ülkelerin savaş uçakları eksik olmayacaktır. Bu tarih boyunca böyle olmuştur. Eski Mısırlılar dönemin de

de böyle olmuştur, Hitit uygarlığı boyunca da böyle olmuştur. Coğrafyada güçlü olan adanın üstünde

volta atmıştır. Zamanımızda dünya globalleştiğinden, uzakta olmalarına rağmen, süper güç olmaları

dolayısıyla, bu ülkelere Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya federasyonu da eklene bilinir. Bu realite ile

yaşamak zor olsa da aslında bizlerin çokta yapabileceği bir şey de yoktur. Hele hele şimdi etrafımızın

hidrokarbon rezervinin varlığı da bilinirken hiç yoktur. Hâl böyleyken Türk gemilerinin ekonomik münhasır

bölgede görünmesini öne sürüp Rum Yönetimi’nin “Görüşmelerden çekildim” demesi bana fıkra gibi

geldi. İddia ediyorum bu söylem o bölgeye daha fazla ülkeden daha fazla savaş gemisi gelmesi dışında

hiçbir şeye yaramaz ve bu görüşmeler sürer. Zaten herke de biliyor ki etrafta barış gemilerini

görebilmenin tek yolu da budur.

***

Serdar Denktaş Bey’in Devlet Tiyatrosu Müdürü ataması da fıkra gibi oldu. Yani bu satırların yazarı

olarak atanan kişiye karşı olmadığımı belirteyim. Bence de hapis cezası almak (yüz kızartıcı bir suç

olmadıktan sonra) bu tür atamalara engel olmamalı. Beni güldüren konu, atanan kişiyle ilgili değil zaten,

atamanın oluş şeklidir. Yahu Sevgili Serdar Başkan. İnsan atayacağı kişiyi arayıp “Seni bu mevkiye

getiriyorum. Kabul ediyor musun” diye sormaz mı? Velev ki sordunuz karşıdaki muhatabınız size “Sayın

Başkan teşekkür ederim ama bunun için acele etmeyelim. Benim bir mahkumiyetim var 3-5 gün sonra

biter, bu atamayı bunun hitamında yaparsanız daha uygun olur” diye uyarı yapmaz mı? Dinlemez misiniz

bu uyarıları yoksa. Ama ne önemi var. Fıkra gibi olay yaşattınız bize. Gülüştük biraz sayenizde. Yani bu

sıkıntılı dönemde iyi güldürdünüz toplumu. Ne deyim Allah’ta sizi güldürsün.

***

Ya Sevgili Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’nun, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın

kendisini ziyaret etmemesine koyduğu tepkiye ne demeli. Yahu Hasan kardeşim, sen fıkra sevmez

misin? Bak ne güzel güldük olaya. Hem sana niye gelsin Aziz başkan, değil mi ama? Zaten o da

Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin başı. Sende Futbol Cumhuriyeti ilan etseydin seni de ziyaret ederdi. O

sadece Cumhurbaşkanlarını ziyaret eder. Bak KKTC Başkanı’nı ziyaret etti. Reklamını yaptı.

Formacıklarını sattı. Paracıkları topladı aldı gitti. Seni ne eylesin Allah aşkına? Bak ne güzel fıkra

yaşadık. Bırak bari tadını alalım. Hasan Sertoğlu bu tepkini anlamakta zorlandım. Yoksa sen fıkra

sevmiyor musun?

***

Ya şu Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde yaşananlara ne demeli? Zaten ekonomik ve ağır rekabet koşulları

altında olan bu üniversitede yaşanan rektör krizi tam bir fıkra. Bana yarış başlamadan daha iyi koşması

için ayağına kurşun sıkan atletin hikâyesini anımsatıyor. Gerçekten de tam da yeni eğitim yılı başında

yaşanan bu kriz okula çok şey kaybettiriyor. Ne var ki bunu tarafların anlaması ve anlaşmaya yönelmesi

de mümkün değil gibi. Tıpkı dar bir köprü üzerinde karşılaşıp birbirlerine yol vermeyen iki inatçı keçi

gibiler. Gerçi son o hikâyedeki gibi iki keçinin köprüden düşmesi gibi olacaksa hiç umurum değil, bir an

evvel olsun. Ancak köprü acayip sallanıyor ve her an yıkılabilir. İşte o zaman hepimiz altında kalacağız,

haberiniz olsun. Benim de derdim bu. DAÜ’nün fıkra olacak hâli yok. Lütfen itidal…

VE ŞİİR…

Bu hafta Sayın Mehmet Kansu’yu takip ediyoruz.

UPUZUN BİR DAĞ ETEĞİNDE

Yaz girişi,

Kuru yapraklar

Nasıl havalanmışsa

Sonra,

Upuzun dağın eteğindeki

Pınarın suyunu aramak.

ve;

Bir kuş gibi uçmak

Denizin üstündeki boşluğa;

Sessizlik çıkacak

Ve belki unutacak

Kendi boşluğunu da gökyüzü.

Neleri aradık

Pınar suyunda; üstümüze yuvarlanan

Upuzun dağın gölgesinde

Ve

Bu gölgeden kaçırırcasına

Kendimi, gözlerimin önünde

O kuş, uzaklaşan uçtukça.

Haziran,2013

Lefkoşa

ANLAYAMADIKLARIM

2015 yılında arazi fiyatlarının patlayacağı ilan edilmiş. Anlayamadım yahu bu mal satmaya meraklıların

spekülasyonu olmasın sakın.