Geldim, buradayım…
31/08/2015
Hüseyin Ekmekci
Türkiye’de 11 gün geçirdim.
Haliyle ülke gündeminden koparak, biraz kafayı rahatlatma, olabildiği kadar dinlenmekti amaç…
Ama Türkiye öyle bir noktada ki…
Bir yanda her gün gelen ölüm haberleri…
Diğer yanda Avrupa umudu ile yola çıkıp Türkiye kıyılarında boğulan yüzlerce insan…
“Bir oğlumu dağda, bir oğlumu askerde kaybettim” diye ağlayan anneler…
“Neden ölüyoruz?” diye son derece mantıklı soru soranlara yapılan zülüm, linç kampanyaları…
Türkiye’de her taraf acı, kan ve gözyaşı…
Ölen gençler…
Ağlayan analar…
“Ölün ne var?” diye pişkin pişkin dayatan siyasetçiler…
Her gün bolca gazete okudum…
Afferim Kıbrıs gündeminden koptum…
Dert sahibi olup geldim.
Türkiye yanı başımızda.
Birçok sevicimiz, birçok acımız ortak.
Bütünü seviyorum Türkiye’nin…
Tıpkı ülkemin bütününü sevdiğim gibi…
Türkiye’nin istikrarı da ezgisi de hepimi yakından ilgilendiriyor.
Maalesef iyiye bir gidiş yok.
Türkiye, kendi insanına acı veriyor.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ
- “Yarın ola hayrola” magazinciliği adalete katkı sağlamıyor
- Bize emanet çocuklar bir bir ölüyor, ağır yaralanıyor…
- Cihan bize emanetti kaldırımda yürürken öldü… Büşra ağır yaralı…
- Siyasetin zibidileri kendini çok önemsemesin, hesabını vereceksiniz
- Ülkeyi yönetenler her şeyi biliyor, susuyor…
- Siyasetteki çıkar ilişkileri nedeniyle çürük elmaların temizlenmesi mümkün değildir
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız