Gündemsizliğin gündemi

ads ads ads ads
13/09/2017

ads

Başaran Düzgün Başaran Düzgün


Radyomuza geri döndük ve boğucu geçen yaz sonrası bile hareketlenmeye niyeti olmayan siyasi gündemi yorumladık sevgili Mete Tümerkan ve Sevgili Hüseyin Ekmekçi ile birlikte.

Radyo Havadis’in yeni yayın dönemi başladı.

Devletin değil ilgisi  haberinin bile olmadığı bir sektördür radyoculuk.

Yayın Yüksek Kurulu’nun izin vermesi  ve kayıt tutmasının dışında hükümet edenler memlekette kaç tane radyo kanalı olduğunun farkında bile değillerdir.

Ve ne enteresandır ki zor koşullarda ve henüz ticari bir sektöre dönüşecek reklam potansiyeli oluşmamasına rağmen hızla yeni radyolar yayına başlamaktadır.

Özellikle genç insanların bu alana özel bir ilgisi oluştu.

Çoğunluğu müzik ve eğlence ağırlıklı yeni müzik kanalları kuruluyor ve yaşama savaşı veriyorlar.

Gazetelerin ve televizyonların ciddi sıkıntılar  yaşadığı bu günlerde radyo yayıncılığına dikkat etmek ve daha kaliteli daha uzun ömürlü olmaları için teşvik etmek gerekir.

***

Meclis tatilde olmasından dolayı memleketin gündemini muhalefet belirleyemiyor.

Zaten meclis toplantılarına endeksli bir muhalefetten muzdarip memlekette memur ve öğretmen sendikaları da konuşmasa dibelik siyasi çöle dönüşecek.

Tabii muhalefet  partilerinin bazılarının yaşadığı iç sorunlar da işin cabası.

Aylarla ifade edilen çok yakın bir gelecekte seçim yapılacağı ayan beyan ortadayken muhalefet  partilerinin iç sorun yaşama lüksünü kendilerine nerden bulduklarını doğrusu anlamakta zorlanıyorum.

“Kendi kendini tahrip etmeye” programlanmış bir yapı adeta.

Hükümet partileri ile mücadele etme dururken kendi kendilerini imha etmek için adeta yarışıyorlar.

***

Hükümet partileri yaklaşan seçimler nedeniyle iç sorunlarını erteleyerek aslında önemli bir avantaj elde ettiler.

Vatandaşın özel taleplerine yönelik icraatlara yönelip de oy devşirme peşinde koşturuyorlar.

Özel talepler bazen o kadar abartılıyor ki haklı tepkilere neden oluyor.

Sayıştay konusu da bunlardan birisidir.

Hükümet yanlış bir adım atarak kendi kendine zarar verdi.

Döndü cumhurbaşkanını suçlayarak zararını katmerledi.

Ama en kötüsü Sayıştay Başkanı’nın cumhurbaşkanı ile polemiğe girme girişimiydi.

Bağımsızlığı anayasa tarafından tescillenen ve böylesi dönemlerde önemli icraatlar yapması beklenen Sayıştay kendi güvenilirliğini sorgulatır duruma düştü.

Sayıştay gibi bir kuruma bunun yapılmaması gerekirdi.

13/09/2017 12:51
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: başaran düzgün
MANŞETLER

HK Başaran Düzgün

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.