Güney’i AB’ye üye yapmakla çözümü yaktılar!

ads ads ads ads
30/10/2014

ads

Eşref Çetinel Eşref Çetinel


Çözümü olumsuz etkileyen en büyük siyasi unsur “Güney’i çok zamansız ve yanlış bir kararla AB üye yazmalarıdır!” Şimdi adamlar bu imtiyazı tepe tepe kullanırken bakın hem barışa, hem çözüme hem de Türkiye’ye nasıl büyük zararlar veriyorlar!

Bir: Rum AB üyeliği silahını kullanarak Kuzey’e yönelik ambargoyu devam ettiriyor!      İki: Müzakerelerde AB üyesi oluşunun imtiyazını kullanarak sadece kendi çözüm önerilerinin kabul edilmesini dayatıyor!

Üç: AB’yi de masaya müdahil taraf olarak oturtmaya çalışıyor dolayısıyla dengesiz güç yaratıp isteklerini kabul ettirme stratejisi uyguluyor!

Dört: Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin ilerleme başlıklarını veto ediyor!

Beş: Tek taraflı uluslararası anlaşmalar yapıyor, Akdeniz’de münhasır bölgeler oluşturuyor!

Beş: Türkiye ile ilişkileri şaibeli olan İsrail ve Mısır’la hidrokarbon yataklarının çalıştırılması için ortaklıklar kuruyor, Amerika’nın desteğini arkasına alıyor!

Altı: AB üyesi olması nedeniyle siyasi kulis faaliyetlerini rahatlıkla sürdürüp Türkiye aleyhine raporlar çıkarttırıyor!

Yedi: Tanınmış devlet olmasının tüm avantajlarını kullanırken dünyadaki Rum-Yunan lobilerini Kıbrıs siyasal sorunu konusunda etkin propaganda mekanizmaları haline getiriyor!

Sekiz: “Ortodoks Hıristiyan” kimliğini papazları ile pazarlayarak Kıbrıs sorununu bu dini yönüyle de “tüm Hristiyan ülkelerine” bir “Haçlı Ruhu” ile dikte ettirip Güney’e destek haline sokuyor!

Dokuz: Akdeniz’de askeri tatbikatlar yapıyor, İsrail Mısır ile birleşip ateşle oynuyor!

FAKAT İLLE DE RUSYA! İşte anlamadığım konu! Rusya dünya ile dalaşır, kendi bölgesini kan revan içinde bırakır, ABD’nin rakibi olur, borularla AB’ye sevk ettiği gazla oynar, ikide birde bu gazı azaltma ve kesme tehditleri savurur, ayni AB’ye gıda ambargosu koyup ithalâtı durdururken!... Güney’le olan aşna fişneliğine zerre kadar halel gelmemekte, “Off Shore bankalarından üslerine” kadar Güney’in içinde olmaktadır! Üstelik Rum Yönetimi Rusya’ya sürekli kucak açmakta, tek taraflı siyasi tasarruflarla siyasi sorunu iyice bulandırmaktadır! Nitekim son haber şudur:

“Rusya’nın Güney’deki büyükelçisi Osadchiy, Güney Kıbrıs ile askeri savunma anlaşması yapmaya hazır olduğunu açıkladı! Osadchiy Rusyanın Doğu Akdenizde’ki rolünün önemli hale geldiğini Güney’le ilişkileri geliştirmek istediklerini hatta bölgeye bir firkateyn göndermek istediklerini söyledi! Simerini haberi verirken Rusya ile savunma anlaşması hazırdır” dedi!...

BU HABERE ELLEDİĞİMDE İRKİLDİM: Çünkü bölge zaten ateş çemberinde! Suriye, Irak yanıyor. Ötesi tüm ülkeler patlamaya hazır! Rusya’nın Suriye’de üsleri var!

Ve Güney Rum Yönetimi bu barut fıçısına fitil olmak için Rusya ile askeri ittifak kurmaya hazırlanıyor! Rusya bir firkateynini Akdeniz’e indirip muhtemelen Barbaros sismik gemisinin karşısına dikecek! Ya maazallah bir çangar çıkarsa! Savaş oyunları da askeri ittifaklar da çocuk oyuncağı değil ki! Ne var ki AB’nin “cücesi” Güney Rum Yönetimi, siyaset şarlatanlığı yapa yapa, koca ülkelerle oynuyor! Savaş davetiyeleri çıkartıyor! Ne diyelim? Rum’u üye yapan AB ile Rum’dan yana tavır koyan ABD kına yaksınlar!           

**********        

KKTC ancak bu kadar! (Yamalama hükümet yalama olmaktan kurtulamaz!)


“Yamalama” bir koalisyon hükümeti sonunda “yalama” olur! Bir kere hükümeti oluşturan siyasi partiler netameli! Mesela “CTP”nin başaklı amblemi “iktidar” olmasına yetmediğinde ucuna “Birleşik Güçler”i iliştirdi. İliştirdi ama hiç tek başına iktidar olamadı! Alnına yazılmış kader gibi “koalisyon”lardan kurtulamadı!

DP’nin kaderi daha acıklı! Sanki gökten düşen ayet gibi ve vazgeçilmez kaderle kederde “ille de sen CTP’ye koltuk değneği olacaksın” mı dendi ne, yıllardır bu görevi ve bihakkın yerine getiriyor!

Ne var ki bu siyasi patilerin hem “kuyrukları” büyüdü hem “kaderleri” değişti. Nitekim şimdilerde bakın nasıl anılıyorlar:

“Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler + Demokrat Parti-Ulusal Güçler…” Sanırsınız Kızılderili adı!” Kaldı ki “sanal” olan CTP’nin “Birleşik Güçlerine” karşın, UBP’den kopup DP’nin Ulusal Güçlerini oluşturan “kuyruk” da “sığınmacı!” Öte yandan Hükümetin iki başı var: Biri Yorgancıoğlu, diğeri S.Denktaş!    FAKAT BİTMEDİ: Tam bir troyka! CTP arabayı Sola çeken at’sa, DP’ de Sağ’a çeken at olmakta! Bir zamanlar Ahmet Kaşif’in başını çektiğini sandığımız UG iki arada bir derede kalmışlığı ve de artık Eroğlu’ndan yana destek ve bağlılık açıklamaları ile başı önde, sürüklenip gitmekte!

Eee insaf yani! Bu kadar çarpıklıkla tatsızlığı ayni “hükümet” içinde taşımak kolay değildir! Pekala ne olacak? Kılıçlar kından çoktan çıktı! Dün de yazdık: Daha Eroğlu aday olup olmayacağı belli değilken hem Taçoy’dan hem de Kaşif’ten destek aldı! Bu ne “bağlılık ne sadakat mı diyelim; yoksa bu ne işgüzarlık mı diyelim?”

Kaldı ki “vardır bu işin içinde bir iş” demedik! Çünkü bir “koalisyon hükümeti” de olsa dolayısıyla ortaklar kendi partisel karakterleriyle kendi siyasi iradelerinin egemeni de olsalar, kör gözüne parmağım ne bu kadar demokrasi olur ne de bu kadar dobrasından destek atışı! Bir kere ne ahlâkidir ne de adamıdır!”

BU OLAYLAR SADECE HÜKÜMETİN ZAFİYETİNİ AYNALAMAKTADIR: Artık partili CTP’lilerin de umutlarını kestiği bir hükümettir Yorgancıoğlu hükümeti! Başından beridir işler iyi gitmiyor! En basiti CTP patentli Anayasa değişikliğini bile kendi partililerine kabul ettiremeyen bir hükümettir bu!

İktidara geleli beridir ne köylü çiftçinin bitmiştir eylemleri ne hayvancı ile narenciyecinin! Ötesi tüm sorunlar da belediyelerden ADS’lere, özelleştirmelerden trafiğe, eğitimden sağlığa kadar falan… Sorunlar çözümsüzlüklerini sürdürerek devam ediyorlar!

ÇÜNKÜ: Birbirimizi kandırmayalım: Özkan Yorgancıoğlu “ilkeli” bir başbakan olabilir. KKTC’yi yüceltmek hedefinde fedakârca çalışabilir… Zaten öyle olması gerekir… Fakat eğer bir hükümet “kadro hareketi” yaratamaz, Başbakan’la Parti kurmaylarının ilkeli tutumları ile fedakârlıkları devleti ayağa kaldırma mefkûresinde buluşmazsa… Ve de tam tersi tutumlarda hükümet üyeleri “öyle geldi böyle gider” statükosunu sırf kendi kişisel ve partisel “çıkarları” uğruna kırmak istemeyen bir “politika” güderlerse; mal ortadadır, KKTC bu hükümetle ancak bu kadar olur!          
**********       

Kısaca takıldığım: (Salgın hastalıklara açık KKTC!)


Bir yanda eskiden “Gannavuri,” sonraları “Hint keneviri” dediğimiz şimdilerde sentetik olarak üretilen Bonzai belası; öte yandan MERS virüsü korkusu nedeniyle yaşanan panik!

İnternetten baktım bu MERS Virüsü dedikleri “Middle East Respiratory Syndrome” yani “Orta doğu Solunum Sendromu” imiş. 2012’de Suudi Arabistan’da görülmüş. Zaten yüzün üzerinde en çok canı da bu ülkeden almış!

BİZE GELİNCE: Tüm dünyayı ayağa kaldıran “beşeri” dediğimiz bu tip belalı sorunların çok da yabancısı değiliz. Aksine bir zamanlar bu ülke “gannavuri çekenlerin” cenneti idi çünkü hem üretir hem de sere serpe sigara gibi sarar içerlerdi!

Hastalıklarımız Kıbrıs tarihi kadar eskidirler: İşte bir kaçı: Sıtma, verem, tifo, frengi, trahom, Akdeniz anemisi, ekinoks…

Ve büyük derdimiz: Kanser! Kısaca Kıbrıs “korkunç” kelimesi ile ifade edeceğimiz uyuşturucu madde ve öldürücü hastalıklarla sarmalanmıştır! Buna karşılık hemen her insanın başucunda var olan bu hastalıklarla gençlerimize musallat olacak uyuşturucu maddeler sorunlarını ne kadar ciddiye aldığımız konusunda kesin bir yargıda bulunamıyoruz.          Çünkü, tüm hastalıkları şaşırtıp bayram ettirecek kadar çevre pisliğimiz vardır!

Çünkü artık uyuşturucu maddeler ortaokullara kadar inmiştir!

Çünkü: Bir zamanlar Kıbrıs’ta ekinoksta dünya şampiyonuyduk! Şimdi Kuzey bir baştan bir başa sahipsiz sokak köpekleri tarafından istila edilmişler hastalıklara davetiye çıkartmaktadırlar!

Çünkü: Kanser vakalarına karşın hâlâ gıdalarımız tarımsal ilaçlarlardan arındırılmış değillerdir!

KISACA: Tüm hastalıklara yakalanma rizikoları ile iç içe yaşıyoruz ve fecaatin farkında değiliz! Ya Allah göstermesin şu MERS virüsü sarsa bizi! “Olmaz” demeyin çünkü artık hemen her ülkeden turist ve öğrenciler KKTC’ye geliyorlar! Aman diyoruz! Tedbir, yine tedbir!
 
30/10/2014 12:25
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: eşref çetinel
MANŞETLER

HK Eşref Çetinel

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.