Haklı kim, anlamını yitiriyor

ads ads ads ads
17/02/2017

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


Mustafa Akıncı, masanın "soytarısı" değildir...

"Türk tarafının hassasiyetini anlayın" diyen BM temsilcisine öfkelenip, kapı vurup, çıkacaksın...

45 dakikada yatışacaksın...

Akıncı da "yüzüne kapı vurarak çıktığın odada" seni bekleyecek.

Sonra da "ben geldiydim sen yoksun..."

Herkesin bir süre düşünmesinde fayda var...

Attığı her adımda "Akıncı suçlu, Anastasiadis haklı" öyle mi?

Bu ülkede çözüme inanan biri olarak söylüyorum...

Akıncı'ya güveniyorum, zira süreci başından beri takip eden biriyim...

Kimse Akıncı’yı, “masanın bozulmasını isteyen lider olarak” lanse edemez…

Zira…

Akıncı ne merhum Denktaş, ne de halen daha “masadan kalk” diye çağrılar yapan sayın Eroğlu değildir.

Çözüm yönünde bir çizgisi vardır…

Buna devam ediyor.

Bu nedenle ben diyorum ki:

“Akıncı bu masada isyan ediyorsa, bir ne yaşandığına bakalım…”

Toprak sende, hani eşitlik?

Rum tarafının istediği "sadece toprak", vereceği ise "siyasi eşitlik..."

Akıncı toprak verilmesi için harita sundu, 29.2...

Halen masada siyasi eşitlik yok...

Şimdi ne düşünelim?

"Akıncı neden yüzde 25'e inmedi... Neden siyasi eşitlik ister..." diye Akıncı'ya sallamak en iyisi...

O zaman herkes mutlu olur...

Mustafa Akıncı, masada “geleceği pozisyona” geldi zaten.

Bu noktadan sonra, “ne verecek…”

Mustafa Akıncı’ya en büyük eleştiri nedir?

“Siyasi eşitliği almadan, neden harita sundun?”

Bu pozisyonu gördüğüm için zaten, “Daha ne yapacak Akıncı?” diye soruyorum…

Anastasiadis neden adım atmıyor…?

Aslında, bu soruya cevap aramamız gerekiyor.

Hem Türkiye hem de kuzeyde; Akıncı hedef tahtasında…

Anastasiadis’ten beklenen, “siyasi eşitlik konusunda” adım atması ve sürecin önünün açılması.

Ötesi değildir.

ENOSIS kararına zsahip çıkar bir pozisyonda olması ise, 20 aylık emeğine zarar verecek noktadadır…

Hep berber kaybediyoruz…

Özetle…

Aslında hepimiz kaybediyoruz.

Bu öyle bir kaybediş ki…

Barış dilinin yerini nefret dili alıyor.

“Karşılıklı” suçlamalar artıyor.

Müzakere masası gerildikçe…

Toplumlar da çözüm istencinden uzaklaşıyor.

Bunun görülmesi gerekiyor…

Ya liderler, “bir süre bir araya gelmeyecek ve sakinleşecek…”

Ya da bir araya gelerek gündemi değiştirecek…

Liderler dünü dünde bırakacak ortak bir formül bulmalı…

BM buna fırsat yaratmalı…

Evet, bu süreçte haksızlığa uğrayan Kıbrıs Türk tarafı…

Evet, sayın Akıncı “yüzüne kapı çarpıp çıkan” Anastasiadis tarafından kaba bir davranışa maruz kaldı…

Evet, Anastasiadis, siyasi eşitlik noktasında adım atmadığı için süreç tıkanıyor…

Ama, bir süre sonra kim haklı, kim haksız önemini de yitiriyor.

Şu ya da bu gerekçeyle…

Çözümsüzlük Kıbrıslı Türklere büyük acılar yaşatıyor…

Hayatın her alanında sorunlar yaratıyor…

“Akıncı çözüm istemeyen bir lider” değil…

Ancak, “onu bile çıldırtan” bir aşamaya gelindiyse…

Çözüm mücadelesinden asla sapmadan, “sürecin önünü açacak sihirliği değneği” yaratmak da…

Galiba sayın Akıncı’ya düşüyor…

İşe, “derin derin nefes alarak” başlayabilir…

Bir “innallahımminessabirin” çekerek…

“Bu çözüm sürecini dağıtmamamız gerekiyor. 20 aylık emek çöpe gitmemeli” diyerek, yeniden yola koyulmalı…

Bizim ihtiyacımız budur…

 

17/02/2017 08:42
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.