Hep aynı ''Çifte Standart!''

ads ads ads ads
17/02/2015

ads

Ozan Ceyhun Ozan Ceyhun


Akdeniz’de Avrupa Birliği ülkelerinin kıyılarında insanlar bu soğuk kış günlerinde çocuk, genç ya da yaşlı fark etmeksizin lastik botlarla ölüme yolculuk yapmaktalar. Binlerce insan dalgalar arasında can verdi bugüne kadar. AB ülkeleri sınırlarında mülteci dramları yaşanmakta. AB hala ortak bir „Mülteciler ve Göçmenler Politikası’na“ sahip değil.

AB ülkelerinde İslamofobi ve ırkçılık her geçen gün daha da tehlikeli hale gelmekte. Camilere, müslümanların derneklerine ve sokakta insanlara sadece „müslüman“ oldukları için saldırılar yapılmakta.

Yunanistan ve Güney Kıbrıs, AB üyesi olmalarına rağmen bir çok alanda artık AB Politikaları’nı uygulamamaktalar.

Ukrayna Krizi son AB Zirvesi’nde yapılan açıklamalara rağmen henüz „çözüleceğe“ benzemiyor.

„DEAŞ“ terör örgütü ve diğer irili, ufaklı benzeri terör örgütleri AB için büyük bir tehlike olarak varlıklarını sürdürmekteler.

Bu listeyi daha da başka örneklerle uzatabilirim.

Kısacası AB’nin onca çözüm bekleyen sorunu varken Avrupa Parlamentosu’nun „ana sorunu“ nedense „Türkiye“.

„1998 ve 2004 yılları“ arasında benim de üyesi olduğum AP’de milletvekilleri içinde bir grup sabah, akşam „bugün ne yapsam da Türkiye’ye sataşsam“ amacı dışında bir meşguliyete sahip değil. Özellikle bu yılki AP Türkiye Raporu neredeyse sadece ve sadece bu amaç için „istismar“ edilmeye çalışılmakta. Raporun içine „Türkiye’yi kötülemek“ amaçlı asılsız iddiaları sokabilmek için yarışanların tek hedefi „suni Türkiye sorununu“ sürekli kılmak. Türkiye’nin „eleştirilmekle“ bir sorunu yok. Ancak eleştiriler „adil“ olmayınca Türkiye kamuoyu da AB ve AP’den her geçen gün daha fazla soğumakta. AP’de bir grup milletvekilinin amacı da bu olsa gerek! Bu milletvekilleri için Türkiye’nin AB üyeliğini engellemek amacıyla her şey mubah! Politika için en önemli kavramlardan biri „etik“ bile bu uğurda ayaklar altında çiğnenmekte.

Türkiye’de basın özgürlüğü „yok“ diyenler kendilerine sunduğumuz uluslararası STK raporlarını bile okumuyorlar. Hapishanelerde „tek bir gazetecinin“ olmadığı gerçeği belgeleniyor ama AP’de bunu „görmezden gelenler“ Türkiye Raporu’na yönelik „asılsız iddialarıyla“ dolu „degişiklik önergelerini“ geri çekmiyorlar.

„Türkiye düşmanlığı“ bazlarının öylesine „gözünü karartmışki“ kendilerini „gülünç“ duruma düşüren taleplerini bile fark edemiyorlar. „Türkiye ile müzakerelerin“ durdurulmasını talep eden AP milletvekilleri acaba „Mars“ ya da „Neptün“ milletvekili mi? Çünkü böyle bir „saçmalığı“ talep etmek için dünyadan çok uzak olmak gerekir. Türkiye ile yürütülmeyen müzakereler „nasıl durdurulmalı“ acaba?

Türkiye söz konusu olduğunda özellikle AP’de tam bir „Çifte Standart“ söz konusu.

İşte size son örneği. Bu hafta Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nun (KPK) 76. Toplantısı 18 ve 19 Şubat 2015 günleri İstanbul’da yapılacaktı. Ancak bu toplantı 19-20 Mart tarihlerine ertelendi.

Buraya kadar her şey normal! Ancak Avrupa Parlamentosu’ndan bir milletvekili bir „yalanı“ yayıverdi. Onu destekleyen başka milletvekilleri kapalı kapılar ardında aynı dedikoduyu yaydılar ve medyada hemen 76. KPK Toplantısı’nın AP Türkiye Raporuna verilen değişiklik önergeleri nedeniyle Türkiye tarafından tek taraflı iptal edildiği haberleri yayıldı. Oysa hepsi „yalan“! Bu „yalan“ haberleri sırf Türkiye’ye karşı olduğu için hiç araştırmadan fırsat olarak değerlendirmeye kalkanlar özünde „Türkiye’ye karşı Çifte Standart’ı da“ bir kez daha kanıtladılar.

Başka her ülke ile ilgili böyle bir iddia olduğunda „bir dakika araştıralım ve bir de onlara soralım“ diyenler nedense buna ihtiyaç duymadılar.

Güzel bir Türk atasözünde olduğu gibi „bir deli kuyuya taş attı ve bin kişi çıkarmak için uğraştı“.

„Suni Türkiye krizleri“ AP’de işte böyle yaratılıyor.

Oysa AP’de de bir çok miletvekili ile sohbetlerimde kendisine çok saygı duyduklarını belirttikleri ve benimde çok değer verdiğim bir şahsiyet olan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı, Siirt Milletvekili Afif Demirkıran hemen bu konuda açıklama yaptı ve bu açıklama tüm AP milletvekillerine de iletildi. Sayın Demirkıran açıklamasında „Son günlerde bazı basın organında Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nun 76. Toplantısının AP Türkiye raporuna verilen değişiklik önergeleri nedeniyle tek taraflı iptal edildiği haberleri yer almıştır. Kamuoyunda yer alan haberlerin aksine 76. KPK Toplantısı iptal edilmemiştir. 18-19 Şubat tarihlerinde İstanbul’da yapılması öngörülen toplantı, söz konusu tarihlerde TBMM Genel Kurulu çalışmalarının yoğunluğu nedeniyle birçok KPK üyesi milletvekilinin toplantıya iştirak edemeyecek olmasından dolayı, AP kanadı ile de müzakere edilerek 19-20 Mart tarihlerine ertelenmiştir…Herkesin malumudur ki AP tarafından hazırlanan Türkiye İlerleme Raporlarına her sene yüzlerce değişiklik önergesi verilmektedir. Bugüne değin Türkiye İlerleme Raporuna verilen değişiklik önergeleriyle ilişkin muhataplarımıza dolaylı yoldan diplomatik mesajlar verme yoluna gitmedik, kendileriyle hep doğrudan görüşmeler yaptık, değişiklik önergeleriyle ilgili sorunları açıkça kendilerine ifade ettik, bundan sonra da parlamenterler olarak aynı şekilde diyalogumuzu sürdüreceğiz. AP’den bir arkadaşımızın, zannediyorum ki konunun detaylarına vakıf olmadan yaptığı yorumdan yola çıkılarak yapılan bu haberler hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.“ diyerek durumu izah etti.

Ancak bu açıklamaya rağmen „toplantının protesto amaçlı iptali“ yalanı hala yayılmaya devam etmekte.

Üstelik „Çifte Standart“ bununla da kalmıyor.

Türkiye-AB Karma Parlamenter Komisyonu (KPK) Brüksel’de toplandığında toplantılar hep AP binasında yapılmakta ve AP milletvekilleri gerektiğinde toplantılara katılmanın yanı sıra diğer parlamenter görevlerini de yerine getirebilmektler. Ancak Türkiye’de toplantı yapılacağı vakit nedense „turistik“ talepler ağır basmakta ve toplantılar TBMM’nin olduğu başkent Ankara’da değil İstanbul’da yapılmak istenmekte. Bu durum parlamento çalışmalarını zorlaştırıyor olsa da Türk milletvekilleri kibar davranıp Avrupalı meslektaşlarının birazda „turistik

beklentilerinin“ karşılanabilmesi için İstanbul’a geliyorlar. Fakat bu sefer Sayın Demirkıran’ın da belirttiği gibi TBMM’de çok önemli kanun tasarıları tartışıldığından ve oylamalara katılmak gerektiğinden Ankara’da olmaları gerekiyordu. Onlar da AP tarafına toplantıyı Ankara’da yapmayı önerdiler. AP milletvekilleri bunu istemediği için toplantı Mart ayına tehir edildi.

Oysa eğer „Çifte Standart“ yoksa toplantının Ankara’da yapılmasından daha doğal bir durum olamazdı. Ancak Ankara, İstanbul ile karşılaştırıldığında kent olarak çok cazip değil.

Hiç değilse bu konuda dürüst olunsa çok iyi olacak.

Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olmak herkesin hakkı ama bunu engellemek amacıyla her yola başvurmak ve „yalanlar“ yaymak hiç etik değil.

Bu gerçekleri kamuoyunun bilmesinde yarar var! 

17/02/2015 09:30
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ozan ceyhun
MANŞETLER

HK Ozan Ceyhun

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.