Hepsini ''üst akıl'' yapmadı

ads ads ads ads
24/08/2016

ads

Cenk Uzunoğlu Cenk Uzunoğlu


15 Temmuz’a giden süreçte hükümetin en büyük hatası cemaatin kurumlara yayılmasını hızlandırmasına yol vermiş olması değildir.

15 yıla varan hükümet dönemindeki en büyük hata devletin temel taşları olan tarihini, kurucu liderler kadrosunu ve varlığının temelinde harcı olan kurumlarını demokrasi adına tartışmaya açtırmış olmasıdır.

Tartışmanın sebep olacağıdış ve iç algı göz ardı edilmiş,AB tutkusu adına bu sürece girildiği görüntüsü yaratılmıştır. Bunun sonucunda toplumsal refleksin çimentosu olan ordu, ulusal bilinç, tarih, dil ve benlikler sorgulanır oldu.

AB kriterlerine uyum çerçevesinde, tüm bunların yapılmasına alkış tutup destek verenler de bu ‘’üst aklın’’ AB içindeki elebaşları değil miydi?

Her şeyden önce AB, devletlerin egemenliklerini merkezi bir ‘’üst akla’’ devretmelerini hedefleyen bir ‘’üst akıl’’ deneme projesi değil mi?

Bir ‘’üst akıl’’ projesi olan AB’ye girmek adına sonu olmayan bu tartışmanın milli reflekse yaptığı zarar çok büyük oldu. İçte ve dışta 15 Temmuz darbe girişimi için zafiyet ve cesaretlendirme için zemini oluşturdu.

Bundan dolayı 15 Temmuzu ‘’üst aklın’’ yalnızca ‘’düğmeye basmasıyla’’ ilişkilendirmek resmi eksik okumak olur.

Konu üst akılın yalnızca düğmeye basmasıyla ilgili değildir.

Uzun süre iktidarda olmanın verdiği kibrin etkisiyle gücü elinde tutanlarda oluşan ‘’öngörüsüzlük’’ ve ‘’sağırlık’’ ile ilgilidir.

Toplumun büyük bir kesimini ötekileştirme ve toplumda kutuplaşma yaratmakla ilişkilidir.

Bugün 15 Temmuz darbe girişiminden dolayı ‘’üst akıl düğmeye bastı’’



diyenler, son 15 yılda düğmenin ta kendisi oldukları olayların tümünü de düşünmelerinde fayda vardır. Cemaat ile ilgili geriye yönelik yaptıkları özeleştiriye,Kıbrıs dahil ekleyecekleri yeni konu başlıkları çıkacaktır.

Aslında o üst akılı en yakından bugün ondan şikâyet edenler görmüş, hissetmiş ama kendi lehlerine gelişmelere sebebiyet verdiğinde sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.

FETÖ’nün askerdeki örgütlenmesinin önü nasıl o günün şartlarında hükümetin de onayıyla ‘’meşru’’ bir şekilde açıldıysa, 2000’li yılların başından itibaren üst aklın yönlendirmesi ile siyasi ve ekonomik kumpasların sonucunda o günkü siyasi kurumların ve parti üst yönetimlerinin de ‘’meşru’’ tasfiyesi yapılmadı mı?

Bu siyasi tasfiyeninson 15 yılda nelerin olmasına zemin hazırladığınıtekrar yazmaya gerek var mı?

AKP’nin siyasete hızlı giriş ve yükselişinde ‘’üst akıl’’ zemin hazırlamadı mı?

‘’Üst akıl’’ adına bugün bile tüm oyunu bozan AKP siyasi hareketi olmadı.

Üst aklın akıl edemediği her ne sebepten olursa olsun Erdoğan’ın inatçılığı ve kitleler üzerinde hesap edilemeyen gücü oldu.

Bu resme bakıp Türkiye’nin ‘’üst akıl’’ ile önce çıkışlı sonra inişli ilişkisi onu 15 Temmuz’da uçurumun eşiğinden döndürmüştür denilebilir.Cümleyi bu şekilde bitirmek eksik olur ama.

Son bir aydır Türkiye aceleyle de olsa doğru yöne hareket etmek istese de hala daha geleceği pamuk ipliğine bağlı uçuruma yakın bir yerde durmaktadır.

Milli refleksin önemi anlaşılmıştır ama oluşan hasarın giderilmesi için bunun yeterli olup olmayacağıhala daha meçhuldür.

24/08/2016 16:00
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: cenk uzunoğlu
MANŞETLER

HK Cenk Uzunoğlu

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.