“Hiçel”de bisiklet sürmek ayağını boşa koymak

ads ads ads ads
29/05/2015

ads

Ahmet Okan Ahmet Okan


Yelkovan ile akrebe fazla anlam yüklemeye gerek yoktur.

Yerlerini değiştirdiğinizde, zamanda bir değişiklik olmuyor.

Dünya nasıl dönüyorsa, o biçim dönmektedir işte.

İyisi mi zamanı gölgelere göre ayarlamak.

Ya da yüzünüzdeki çizgilere göre.



Böylesine günlerdi.

Aylardan Mayıs.

Yetmişli yıllar.

Bulutlar bir gidip bir gelmekte.

Zaman zaman hava gürlemekte lakin yağmur nafile.

Okullar tatile hazır; Kanlı Dere’de durgunluk.

Talebeler imtihanlara hazırlanmakta.

Kız Lisesinin siyah üniformalı, beyaz yakalı kızları tedirgin.

Üst sınıfa geçecek olanlar neyse ne de,

Üniversiteye gidecek olanlarda bir telaş…



Hazırlık yapılacak, ilk kez yurt dışına çıkılacaktı.

Şimdiki gibi beşikten başlayarak yurt dışına gidip gelmeler yoktu.

Bu yüzden uzun sürerdi hazırlıklar.

Her şey tamam olmalıydı gurbet ellerde…



Belli ki o yıl yaz daha uzun geçecekti…



Karpuzcular böyle zamanlarda sokaklara çıkarlardı.

Karpuzlar köfün köfün.

Yarar yırtar da verirlerdi.

Kabak çıkarsa, gözünün önünde atardı koca karpuzu.

Ya kıpkırmızı, ya da hiç.

Sapına kadar dürüst ve namuslu…



Dondurmacı feylosofun hazırlıkları da tamamdı,

Bayrak Radyosunda Hüseyin Kanatlı’nın hazırlıkları da.

Ki, zamanın gençleri BFBS’ten top twenty’i de dinlerlerdi.

Lakin haberler iç açıcı değildi…



Sıcaklar bastığından Bisikletçi Kemal Köse, ekipmanını yola çıkarmaya gecikir, ikindi serinini beklerdi.

Ama bisiklet lastiklerini doldurmak için mevcut olan hava lastiği dışarıda hazır durur, gelen geçen lastiklerini birkaç kuruşa doldururdu,

Ki bunun için tenekeden bir kutuya para atılırdı…



Solex motosikletlerin yeni çıktığı yıllardı,

Onu kullanan gençler bayağı hava atarlar,

Köşeyi dönerken bir ayaklarını boşa koyarlardı!



Zaten ahali boşa yazılmıştı,

Ama kim bunun farkındaydı…



Yine Kıbrıs sorunu üzerine yazılar çıkardı gazetelerde.

Hatta ömrünü bu sorunu yazarak geçiren yazarlar vardı.

Ki onlar da müthiş bir telaş içindeydiler,

Ha bugün ha yarın diyerekten…



Henüz çan paça modası çıkmamış, dar paça modaydı.

Kemerler kalın.

Aşk dediğin, göz temasından ibaretti ve mektuplarda yaşanırdı.

Bu yüzden o neslin kalemleri edebiyata merak salmışlardı…



Böyle zamanlardı,

Ve hava adamakıllı sıcaktı.

Akıp giden zamanın hiçbir önemi yok gibiydi.

Bitmek bilmezdi günler.



Ayağını boşa koyan delikanlıların,

“Hiçel”de bisiklet süren çocukların,

Bir ömür boyu bir hiç uğruna boşa kürek çekeceklerini kim önceden kestirebilirdi?



Diyeceğim,

Zaman seni değil,

Sen zamanı idare edeceksin…

 

29/05/2015 12:28
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: “Hiçel”de bisiklet sürmek ayağını boşa koymak, ahmet okan
MANŞETLER

HK Ahmet Okan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.