Hükümet av izni verirken arazilerin mülkiyet durumunu dikkate almalı

ads ads ads ads
02/11/2016

ads

Orhan Aydeniz Orhan Aydeniz


Hükümetin mülkiyet hakkını dikkate almadan, harita üzerinde avlanacak bölgeleri göstermesinin doğru olmadığı ve sakıncalı olduğu görüşündeyim.

Her şeyden önce, mal sahiplerinin kararının ne olduğu umursanmadan arazileri üzerinde başkalarının avlanması, demokratik hukuk devletinde normal değildir.

Ayrıca tarım arazilerine başkalarının girip avlanmak için dolaşması, zararlara sebep olması bakımından sakıncalıdır.

Bu yanlış ve yasalara aykırı uygulamadan vazgeçilmesi beklenirken, şimdi bir de turunçgil bahçelerinin de avlanma alanları olarak gösterilmesi isabetli bir karar değildir.

Dünyanın hiçbir demokratik hukuk devletinde, mal sahibinin bilgisi ve onayı olmadan yabancılar gelip bahçesinde dolaşamaz ve avlanamaz .

Turunçgil bahçelerinin avlanmaya açılması nedeniyle, ihraç edilen ülkelerde meyvelerde şaşma bulunursa, bundan sonra tek ihracat gelirimiz de kaybedilecek.

Ayrıca, içinde bulunduğumuz günlerde Akdeniz meyve sineği mücadelesi ve erkenci mandalina ile portakal hasat yapılmaktadır. Avcıların bahçede avlanması, üreticilerin güvenliği risk altına sokulmuş olmaktadır.

İngiliz ve Kıbrıs cumhuriyeti döneminde, köylüler boş tahıl arazilerinin sınırına bir kamış koydukları zaman, çobanlar buraya davarların sokulmasının istenmediğini anlar ve girmezdi.

Aksi hareket edenler mala tecavüz suçundan, Destebanlar tarafından rapor edilir ve para cezasına çarptırılırdı.

Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde hükümetler, arazi sahiplerinin görüşünü ve onayını almadan, mülkiyet hakkını dikkate almadan özel kişilerin mülkiyetinde avlanma izni vermez.

Batılı ülkelerde özel av çiftlikleri tesis edilmiş olup, av meraklıları bir miktar para ödeyerek burada avlanırlar.

Ülkemizde de artık böyle av çiftlikleri tesis edilmesi ve meraklıların bedelini ödeyerek istediği zaman burada avlanması her bakımdan isabetli olacaktır.

Hükümet, avcılar birliği veya bu konuda faaliyet göstermek isteyen özel kişilere belirli miktarda tarım dışı hazine arazisi tahsis etmeli. İşletmeci burayı ağaçlandırarak etrafını tellemeli ve içine av hayvanları salıvermeli.

Bu uygulama sayesinde av meraklıları istediği zaman bedelini ödeyerek burada avlanma olanağına sahip olacak .Ayrıca doğal alanlara ve özel arazilere zarar verilmeyecek.

Avlanmanın çağdaş ülkelerdeki gibi sadece av çiftliklerinde yapılmasının sağlanması durumunda, kuraklık ve barınacak doğal alanların çok kısıtlı olması nedeniyle, tükenme noktasında olan av hayvanlarının varlıklarını sürdürmesine yardımcı olunacak.

Doğal yaşam alanlarındaki kuş ve tavşanlar öldürülmeyeceği için biyolojik çeşitlilik korunup gelişecek ve buna bağlı olarak da doğal denge oluşacak.

Doğal dengenin oluşması, insanların da yararınadır. Örneğin yılanların artması harup ağaçlarını tahrip eden sıçanların baskı altına alınmasına yardımcı olacak.

Kuşlar avlanıp yok edilmeyeceği için, tarım ürünlerine musallat olan zararlı böcek popülasyonları da baskı altına alınacak ve tarımsal üretimde daha az pestisit kullanılacak.

Böylece doğa daha az kirletilecek ve kanser hastalıklarına zemin hazırlayan pestisit zararları azalacak.

Sonuç olarak, hükümet özel kişilere ait arazi ve bahçelerde avlanma izni vermekten vazgeçmeli. Av meraklısı olanların doğal alanlar yerine, oluşturulacak av çiftliklerinde ve atıcılık poligonlarında bu hobilerini tatmin etmeleri daha isabetli olacaktır.

02/11/2016 10:16
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: orhan aydeniz
MANŞETLER

HK Orhan Aydeniz

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.