Bireysel olarak hepimiz bazı standartlara bağlı yaşarız.

Neden?

Hayat kalitemiz elbette.

Gücü olan, içtiği suyu…

Yediği ekmeği…

Yumurtayı…

Tavuğu…

Evini…

Arabasını…

Aklınıza ne gelirse en iyisinden seçiyor…

Parasına göre…

Elbette hep daha pahalısı ve daha iyisi vardır.

Yaşadığımız coğrafyada “satandart” nedir?

Yolun mesela…

Şu genişlikte olacak…

Kaldırım olacak…

Bisiklet yolu olacak.

Şöyle boyanacak…

Peki ya yediklerimizin standardı…

Her bahçede başka bir yöntemle yetişiyor meyve- sebze…

Trafikteki araçlar?

Bir de tersten bakalım olaya…

Standartlara uymayan Ne bedel ödüyor…

Hiç…

İş hiç “18 yaşından küçük çocuğa içki sattı” diye kapanan bir mekan gördünüz mü?

Üretimden men edilen bir bahçe sahibi?

Kapanan bir hastane?

Yok.

Göremezsiniz.

Çünkü bu sistem, başka türlü çalışıyor…

Düzensizlik düzen oldu

Maalesef gerçek bu…

Kimse “düzenden” yana değil.

Düzensizlik düzen oldu.

Her kafadan bir ses çıkıyor.

Her düzensizliğin bir bahanesi var.

Düzeltilmesi için adım atılan olaylarda da hemen statükocular devreye giriyor.

Dibine kadar düzensizliğe sahip çıkıyor adam.

Çünkü düzensizlik düzen oldu.

Kuralları umursayan mı var?

Düzeni sağlayacak olan nedir?

Elbette kurallar…

Kuralların uygulanmasını sağlayacak olan nedir?

Denetimler…

Kurallara uyumu sağlayacak olan nedir?

“Bir daha hata yapamama korkusu…”

Şimdi durum ne?

Adam hata yapıyor, hayat aynen devam ediyor…

Örnek mesela…

“Gece kulüpleri kadın pazarı…”

Herkes biliyor.

Bir tane kapanan gece kulübü var mı?

Yok.

Yazıyorlar üç- beş kuruş ceza.

Cezayı ödeyen, pezevekliğe devam ediyor.

Devlet kendi kurallarına uymuyor?

Vatandaş neden uysun?

Standartlar yaşam kalitesini yükseltir 

Bizim süratle, yaşamın her alanında standartlara ihtiyacımız var.

Çevreyi de yaşamı da güzel kılacak standartlar…

Hayatın akışını siyasilere bırakmayacak standartlara…

Çevre kalitesini artıracak…

İnsan hayatına dokunacak standartlara…

Siyasetin aklıyla değil, bilimin işaret ettiği standartlara…

Aksi zulümdür.

Bu güzel adada yaşadıklarımıza bakın…

Bir de dünyada olup bitenlere…

Kötüyü örnek almak zorunda değiliz…

kendi insanımız için her zaman en iyisi vardır.

Standartlarınızı belirleyelim…

Denetleyelim…

Yeter..