Avrupa Birliği üyesi bazı ülkeler geçtiğimiz hafta „Ermenileri“keşfettiler!

En başta Almanya! Eğer Almanya için Ermeniler gerçekten bir önem taşıyor olsaydı „soykırım“ kelimesini kullanmak için 2015 yılını beklemezlerdi. Eğer Alman politikacıların iddia ettiği gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermeniler „soykırıma“maruz kaldılarsa bunu en iyi bilen de Almanlar olurdu. Osmanlı İmparatorluğu’nu Enver Paşa’yı etkileyerek savaşa sokan Almanya, Rus Cephesi’nden neler olduğundan da çok iyi haberdardı.

Osmanlı Ordusu üniformaları ve silahları ile Rus saflarına katılan Ermeni isyancılardan ve onların Türklere yönelik katliamlarından da haberdar oldukları şüphesiz.

Alman Arşivleri’ndeki belgeler çok ilginç olsa gerek!

Nedense Türkiye’ye arşivleriniz açın çağrısı yapanlar kendi arşivlerini açmamaya özen göstermekteler. Oysa Alman, İngiliz ve Fransız arşivleri bu konuda oldukça önemli belgelere sahip olsalar gerek. Özellikle Almanya, Fransa ve İngiltere’nin oynadıkları rol ortaya çıkardı ve biz de bilirdik. Ancak bu arşivlerin kamuoyu ile paylaşılmasına engel olan konular olsa gerek. Nedense ne Almanya ne Fransa ne de İngiltere o yıllara ait sırlarını kamuoyu ile paylaşamamaya çok özen göstermekteler.

Türkiye en azından on yıldır „arşivlerini açmaya“ hazır. Türkiye sürekli Ermenistan Cumhuriyeti’ne „gelin tarihçilerimiz ortak araştırmalar yapsın“ çağrısı yapmakta.

Ancak nedense Ermenistan bu çağrıyı duymazdan gelmekte.

Arşivler açıldığında Taşnak çetecilerinin katliamları ve Asala terör örgütünün de belki de almış olduğu devlet desteği ortaya çıkacak.

Türkiye „askeri arşivlerini“ bile açmaya hazır olduğunu açıklarken, Türkiye’ye buna rağmen „arşivlerini aç“ çağrısı yapanların kendi arşivlerinden hiç bahsetmemesini acaba AB ülkelerinin kamuoyu hiç sorguladı mı?

Hele Alman kamuoyu eğer Osmanli İmparatorluğu döneminde bir „soykırım“ oldu ise müttefik Almanya’nın bu konuda oynadığı rolü niye sorgulamamakta?

Türkiye demokratikleştikçe ve o oranda geliştikçe ve de ekonomik olarak rakip oldukça AB üyesi bazı ülkeler kendi tarihlerini unutuverip Türkiye’ye „asılsız“ iddialarla saldırılarının dozajını da arttırıyorlar.

Kimse Türkiye’deki Ermenilerle konuşmuyor. Ama her şeyi „Ermenilerden daha iyi bildikleri“ iddiasındalar. Çünkü dertleri Ermeniler değil. Kendilerine tehdit olarak gördükleri modern, sosyal, demokratik ve güçlü Yeni Türkiye!

Ancak Türkiye’ye laf eden ülkeler ilk önce kendi ülkelerinde yaşamakta olan müslümanların ve Türklerin can ve mal güvenliğini sağlamayı başarabileseler belki o zaman Türkiye insanı da onları ciddiye alırdı.

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck „Ermeniler’i“ düşündüğü kadar ülkesinde yaşamakta ve çoğu da vatandaşı olan Türkleri de düşünebilseydi keşke.

Almanya İçişleri Bakanlığı’nın açıklamalarına göre 2015 yılının Ocak ve Şubat aylarında Almanya’da 445 yabancı düşmanı suç işlenmiş. Bunların 60’ı aşırı şiddet içermekteymiş ve 46 kişi yaralanmış. 228 zanlıdan sadece 9’u göz altına alınmış ve de sadece biri tutuklanmış! Yani ilginç bir şekilde zanlılar Türklerin ve müslümanların olduğu yerlerde serbestçe gezebilmekteler!

2014 yılında da durum farklı değilmiş!

Toplam 2207 yabancı düşmanı saldırıdan 316’sı aşırı şiddet içerip 272 yaralıya neden olmuş.1544 zanlıdan sadece 32’si gözaltına alınmış ve 3’ü tutuklanmış! Üstelik Almanya genelinde suç takibinde yüzde elli oranında suçlular yakalanırken yabancı düşmanlığı içeren suçlarda bu oran sadece yüzde on!

İlginç bir şekidle Almanya’da neonazi saldırılarına uğrayan insanlar genellikle müslüman sığınmacılar.

Yine son aylarda müslüman sığınmacıların çoğunlukta olduğu sığınmacı yurtlarını içinde insanlar bulunurken yakarak kundaklama girişimlerinin sayısı artmış durumda.

Kısacası Stern Dergisi yazarı Hans-Ulrich Jörges’in dediği gibi NSU çetesi her yerde! Hatta kendisi „Ku-Klux-Klan“ üyesi Alman polisler olduğunu iddia etmekte.

İşte sadece bir tek AB üyesi ülke Almanya’da durumu ele aldığımızda vaziyetin müslümanlar açısından ne kadar vahim olduğunu da görmekteyiz.

Kendi ülkesinde yaşamakta olan müslümanlar ve Türkler can ve mal güvenliği konusunda haklı kaygılara sahiplerken ülkenin Cumhurbaşkanı’nın doğruluğu bile tartışılan bir iddia ile ortaya çıkıp üç milyonun üzerinde Almanyalı Türkün anavatanı Türkiye’ye yönelik „çirkin“ bir iddiada bulunması ve bizzat vatandaşı Türkleri „rencide“ etmesi Almanya’da yaşamakta olan Türkiye kökenli tüm insanlar için çok acı.

Fransa ya da Avusturya’da da durum farklı değil!

Kendi ülkelerindeki müslümanları koruyamayanların ve de kendi geçmilşleri ile hesaplaşmayı başaramamış olanların Türkiye’den ve Türklerden hesap sormaya kalkması hiç samimi değil!

Dürüst olsalar ve „Ermenileri“ bahane etmeyip „biz Yeni Türkiye’den rahatsızız ve çekiniyoruz“ deseler saygı bile duyabiliriz!