Kıbrıslı Türk Ekonomist Mete Feridun, çalıştığı İngiltere Merkez Bankası’nda yapısal reformun uygulanmasından sorumlu üst düzey göreve getirildi

Doğu Akdeniz Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Mete Feridun, İngiltere Merkez Bankasında “Retail Banking Ring-Fencing” adı verilen yapısal reformun uygulanmasından sorumlu üst düzey göreve getirildi. İngiltere Merkez Bankası Bank of England’da görev yapmakta olan Doç. Dr. Mete Feridun, küresel bankacılık sistemini derinden etkilemesi beklenen ve Brexit süreci ile önemi daha da artan yapısal bankacılık reformlarının uygulanmasından sorumlu göreve getirildi.

İngiltere Merkez Bankasındaki görevi kapsamında sistemik öneme sahip olan uluslararası bankaların İngilteredeki faaliyetlerinin düzenlenmesinden ve denetlenmesinden sorumlu olarak İngiltere bankacılık denetleme ve düzenleme kurumu Prudential Regulation Authority (PRA)’de görev yapmakta olan Feridun, Brexit sureci ile küresel bankacılık sektörü açısından büyük önem kazanan “Retail Banking Ring-Fencing” adı verilen yapısal reformun uygulanmasından sorumlu üst düzey göreve getirildi. 2019 yılına kadar tamamlanması öngörülen söz konusu yapısal reform, İngiltere’nin sistemik öneme sahip olan Barclays, HSBC, Royal Bank of Scotland, Lloyds gibi önde gelen bankalarına, temel mevduat bankacılığı faaliyetlerini riskli yatırım bankacılığı faaliyetlerinden ayırma zorunluluğu getiriyor.

İngiltere Merkez Bankasındaki görevinin yanısıra aynı zamanda Doğu Akdeniz Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü Öğretim üyesi olan Feridun, yeni görevi kapsamında Ocak 2017’den itibaren İngiltere’nin finansal piyasaları düzenleme ve denetlemeden sorumlu kurumu olan Financial Conduct Authority (FCA)’de görev alacak. Feridun, İngiltere’nin Avrupa Birliğin’den ayrılmasını öngören Brexit süreci ile aynı zamana denk gelmesinden dolayi uluslararasi finans piyasaları açısından önemi daha da artan söz konusu reformun uygulanmasından ve yeni düzenlemelerin İngiltere bankacılık ve finans sektörü üzerindeki olası olumsuz etkilerini önlemeye yönelik politikaların geliştirilmesinden sorumlu olacak ve özellikle Brexit sürecinde İngiltere bankacılık sektörünün istikrarını korumaya yonelik önemli bir görev üstlenecek.

İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılma süreci ile aynı zamana denk gelmesi ile bankacılık sektörü açısından daha da karmaşık hale gelen sözkonusu reform, 2008’de yaşanan küresel krizin ardından uluslararasi bankacılık sektöründe gerçekleştirilen en önemli yapısal düzenlemelerden biri olarak kabul ediliyor. 2011 yılından beri üzerinde tartışılmakta olan ve sadece İngiltere bankacılık sektörünü değil tüm küresel bankacılık ve finans sektörünü derinden etkileyecek olan sözkonusu düzenleme, sistemik öneme sahip olan ve mevduat büyüklükleri 25 milyar Sterlin’in üzerinde olan en büyük altı bankanın bireysel bankacılık operasyonlarını yatırım bankacılığı faaliyetlerinden bağımsız olarak farklı bir tüzel kişilik altında yürütmesini öngörürken, reform kapsamındaki bankaların uyması gereken sermaye yeterliliği şartlarını agırlaştırdığı için özellikle Brexit sürecinde İngiltere ekonomisi üzerinde olumsuz bir etki yaratmasından endişe ediliyor.

Sadece İngiltere’de değil, ABD ve Avrupa Birliğinde de gündemde olan benzer düzenlemeler, küresel finans sistemindendeki yapısal riskleri azaltmayı ve bankaların riskli spekülatif işlemlerinden doğan zararların kamu kaynakları ile karşılanmasının önüne geçmeyi hedefliyor.