İnsanlar sahip olduklarının değerini kaybettikten sonra anlar

ads ads ads ads
29/09/2016

ads

Orhan Aydeniz Orhan Aydeniz


Bazı kişiler; ülkemizdeki sorunların çözümlenmemesi, siyasilerin hatalı, umursamaz, popülist yönetim anlayışı ve özellikle hak hukuk olmamasından şikayet ederek, bir çözüm olsun da nasıl olursa olsun görüşünü savunmaktadır.

Doğruyu belirtmek gerekirse İngiliz ve Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde hak-hukuk sorunu yoktu. İnsanlar kanunsuzluktan, adaletsizlikten asayiş sorunlarından şikayetçi değildi.

Çünkü kırsal alanlarda Destebanlar (kır koruyucusu) sayesinde, kimse başkasının malına zarar yapamazdı. Polisler sürekli devriye görevi yaptığı için, suç işlemek kolay değildi. Yasalar ciddiyetle uygulanır ve yargı sistemi çok iyi çalıştırılırdı. Şimdi ise herkes bozuk yönetimden şikayetçidir.

Fakat yaşanan dönemdeki bozuk yönetimden, seçilenler kadar, onları iş başına getiren seçmenler de sorumludur. Çünkü ülkemizde seçmenlerin büyük bir kısmı, genellikle niteliklerini umursamadan futbol takımı gibi tuttukları siyasi partilere oy verir.

Bazı kişiler, hayali beklentiler ile Rumlar ile birleşmeyi sağlayacak bir çözümden sonra, tüm sorunlarımızdan kurtulacağımızı, huzura ve refaha kavuşacağımızı ileri sürerek, her ne pahasına olursa olsun Rumlar ile birleşik bir çözümü savunmakta ve bunun için de yoğun çaba harcamaktadır.

Ayrıca, ideolojik nedenlerle Türklerin Kıbrıslılık kimliği altında Rum çoğunlukla birleşmesini ve eriyip kaybolmasını isteyenler de,KKTC den yana olanları çözüm karşıtlığı ile suçlayarak susturmaya çalışıyor.

Ancak, halkımızın yanıltılmaması, geri dönüşümsüz felakete sürüklenmemesi ve hayal kırıklığı ile karşılaşmaması için, birleşik dönemi bilen bir kişi olarak, gerçekleri ortaya koymayı halkıma karşı bir görev kabul ederim.

Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde anayasaya göre devlette 7 Rum’a karşı 3 Türk atanması gerekirdi. Buna rağmen, çeşitli bahanelerle Türkler ’in devlette istihdamı engellenirdi. Bu nedenle birleşik dönemdeki Türk memur ve öğretmenlerin sayısı şimdiki ile kıyaslanmayacak kadar azdı.

Ticaret, sanayi ve turizm sektörlerinde, Rum girişimciler ile rekabet ederek başarılı olmak, kolay değildi. Rumlar Türklerle işbirliği yapmaması bir yana, rakip olarak görüp piyasadan saf dışı etmeye çalışırdı.

Rumların Türklerden taşınmaz mal almasının teşvik edilmesine karşın, Türklerin Rumlardan taşınmaz alması şiddet ve baskılarla engellenirdi.

1960-63 birleşik dönemde, üniversitelerden mezun olup adaya gelen bir çok Türk, iş bulamadığı için Türkiye’ye göç ederek mesleğini orada icra etti. İngiltere ,ve Avustralya’ya göç eden bazı Üniversite mezunu arkadaşlarımız orada Türkiye Üniversitelerinin diplomalarının tanınmaması nedeniyle işçi olarak çalışmak zorunda kaldı.

Bazılarının şimdi cennet olarak gösterdiği birleşik yönetim döneminde adada, tek bir Türk oteli, tüccar, sanayi tesisi yoktu. Özel sektörde geçimini sağlayan Türkler çok azdı. Tarımda ise Türkler daha çok hayvancılık, bağcılık ve tahıl yetiştiriciliği yapardı. Sulu tarımla uğraşan Türklerin oranı dikkate alınmayacak derecede azdı.

Halen malum kesimin ‘mandra’ diyerek aşağıladığı KKTC döneminde üniversitelerimiz, sanayi tesislerimiz, büyük alış veriş merkezlerimiz, modern büyük baş hayvan çiftliklerimiz otellerimiz vardır.

Bazı kişilerin ‘sahte’ diyerek aşağıladığı KKTC devletinde Türkler öğretmen, memur, müdür, müsteşar bakan, Başbakan ve cumhurbaşkanı olabilmektedirler.

Kimseyi hedef almak ve küçümsemek niyetinde değilim. Fakat kişisel görüşüme göre 1960-63 birleşik yönetim döneminde geçim kaynağına sahip olamayacak bir çok kişi, KKTC döneminde müdür, Müsteşar, millet vekili, Bakan olabilmektedir.

Cennet olarak gösterilen birleşik yönetim döneminde modern evlerde yaşayan Türklerin sayısı ada çapında sayılabilecek kadar azdı. Dış ülkelerde tatil yapmayı hiçbir Türk hayal bile etmezdi. Küçük salon bir arabası olan Türkler, parmakla gösterilirdi.

Yaşanan dönemde bazı uyanıklar, KKTC’ye sahip çıkılmasını isteyen ve birleşmenin cennet olduğu yalanını ortaya koyanları çözüm ve barış düşmanı olarak suçlayarak susturmaya çalışır.

Fakat devletimizden vazgeçmemiz ve Anastasiadis’in açıkladığı koşullardaki bir çözümü kabul etmemiz durumunda, halen Leymosun ve batı Trakya’da yaşayan Türklerin kad 

29/09/2016 10:41
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: orhan aydeniz
MANŞETLER

HK Orhan Aydeniz

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.