Kıbrıs sorununun çözümüne dönük devam etmekte olan müzakere süreci İsviçre’ye taşınıyor.

Süreç sekteye uğramadan bazı dönemlerde sıkıntılar ve krizler yaşansa da her şeye rağmen çökmeden devam ediyor.

Rum tarafı son dönemde müzakere sürecinin dayanıklılığını iyice bir test etti.

Müzakerelerin İsviçre’ye taşınmaması, taşınsa da orada çok fazla bir şey yapılamaması için uğraş verdi.

Ama sonuçta önceki akşam yapılan liderler görüşmesinde İsviçre’ye gidilmesi ve 2016 yılı bitmeden çözüm hedefine ulaşılması için müzakere edilmesi kararı çıktı.

İsviçre’de taraflar Kıbrıs’ta bugüne kadar görüştükleri ilk dört konu başlığında hala yakınlaşma sağlayamadıkları konuları ele alacaklar, bu arada geriye kalan iki başlıkla ilgili de görüşüp, fikir eksersizlerinde bulunacaklar.

Yani İsviçre’de bütün başlıklar birbirleriyle bağlantılı olarak yoğun bir şekilde müzakere edilecek.

BM Genel Sekreteri Ban ki Moon da görüşmelerin ilk gününde İsviçre’de liderlerin yanında olacak.

Liderler yapacakları görüşmelerde 2016 yılı bitmeden Kıbrıs sorununa çözüm bulma amacı ile çalışacaklar.

Önceki akşam liderlerin vardıkları mutabakatta bunun da yer almış olması önemli.

Şu bir gerçek ki İsviçre’deki görüşme müzakerelerle ilgili son aşama olmayacak.

Keşke Rum tarafı biraz cesaret gösterebilse ve İsviçre’de son oyuna geçilebilseydi.

O zaman garantörler de orada bir yerlerde olacak, Kıbrıslı Liderler geriye kalan konuları tartışırken, onlar da Güvenlik ve Garantilerle ilgili ne yapılabileceği konusunda mesai harcayacaktı.

Böylece tüm konular üzerinde top yekün al-ver’in yapılabileceği, müzakere sürecini sonuca götürebilecek gerçekçi bir zemin oluşacaktı.

Ama anlaşılan Rum tarafındaki bazı korku ve endişeler buna fırsat vermedi.

Olsun, İsviçre son safha olmayacak ama süreci son safhaya taşıyabilecek yolu açabilecek gelişmelerin yaşanmasına fırsat yaratacaktır.

Müzakere süreci için önemli bir aşamanın yaşanacağı yer olacaktır.

Eğer İsviçre’de işler yolunda giderse son safhaya geçilebilecek kapı açılacak, garantörlerin de yer alacağı toplantı ile birlikte Kıbrıs meselesinde bir çözüme gidilip gidilemeyeceği konusu netleşecektir.

Bunun için önümüzde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dediği gibi 45 günlük bir süre kalmıştır.

Liderler 2016 yılı sonunu bir hedef olarak koyduklarına göre artık daha fazla zaman kaybedilmesi de söz konusu olmayacaktır.

İsviçre’de liderleri çok zor ve gergin tartışmaların bekleyeceğini söylemek yanlış olmaz.

İsviçre’deki süreç müzakerelerdeki son safhaolmamakla birlikte son safhaya geçişi sağlayacak önemli ve kritik kararların verileceği yer olacağından liderler çok zorlanacaktır.

Orada liderler bugüne kadar sağladıkları yakınlaşmalara yenilerini eklerken bugüne kadarki pozisyonlarını terk etmek zorunda kalacakları için işleri kolay olmayacaktır.

Bunun için de bu dönem hem cesaret hem de siyasi liderlik gösterilmesini gerektirecek bir dönem olacaktır.

Umarım liderler İsviçre sınavını başarı ile verirler.