Kamu, vatandaşına ne veriyor
03/09/2015
Hüseyin Ekmekci
Kızan kızsın…
Söven sövsün…
Ama iki elinizi başınızın arasına alıp da bir düşünün…
Dün, bir arkadaşımız isyan etti…
“Vergi borcu yoktur…”
Alacağı yazı bu…
8 oda gezip, 11 memur ile muhatap oldu…
Tam iki saat…
Böyle bir işlem için daireye bile gitmiyor “dünya” vatandaşları.
Ama “üçüncü dünya ülkesi” olduğumuz için…
Bizde normal.
“Ne gördün” dedim…
“Bir dairede onlarca genç… Hepsi şıklık yarışında… Ellerinde birer telefon… Hepsi içine gömülü…”
Kamuda işe girmek için kıyasıya bir kavga var.
Ama ne kavgalar…
Örgütler devrede…
Torpiller havada uçuşuyor.
Neden?
“Kamuda işe girmek için…”
Nedir kamu?
Kamuda ne iş yapacan?
Ne için kamu çalışanı olacan?
Şu anda kamudan maaş çekenlerin yüzde 90’ı bunun farklında değil.
Vatandaşa asık surat…
Bir afra tafra…
Sanırsın, “lütfedip kamu çalışanı” oldular.
Halbuki, görev halka hizmet.
Güler yüzle ve en hızlı şekilde…
Kimse bu vatandaşa bedavaya hizmet vermiyor.
“Ben Göç Yasası’ndan girdim maaşım düşük” diyen genç arkadaşlarımız da bu maaşı alacaklarını bilerek girdiler.
Girmek için de bin kişinin hakkını yediler.
Vatandaş oda oda dolaşırken, “odacı” oturuyor.
Mesela…
Sadece “yazdır” tuşuna basmak için bekleyen memur var.
İşinin sorumluluğunu bilenden yana şikayetim yok ama…
Öğretmeni daha fazla ders vermesin diye kavga eder, işi ders vermek…
Doktoru daha fazla hasta bakmamak için kavga eder, işi hasta bakmak…
Memur, vatandaşın işini “lütfen” yapar, işi vatandaşa hizmet etmek…
Polisi olaylardan kaçar, işi olayları çözmek…
Yargısı yavaş ilerler, işi adaleti hızlı sağlamak…
Maalesef durumumuz budur.
Herkes, bir sendikanın arkasına saklanmış gidiyor…
Bir siyasetçinin arkasına saklanmış, gidiyor.
Bu vatandaşa yazık değil mi?..
Kamusu vatandaşına “yardımcı” değil, azap veriyor.
Ama sorsanız, herkes az para alıp çok iş yapıyor kamuda…
“Lütfedip” çalışıyor…
Tam da bu arada, Ali Bizden’in sosyal medya üzerinden şu isyanını okuyorum:
“İki cümlelik resmi bir yazı 9 farklı odadaki 9 memur ve bir kamu işçisi, toplam 10 kamu çalışanı tarafından veriliyor. 8 oda ve 8 memur arasındaki evrak dolaştırmak da vatandaşın görevi. Üstelik tüm bilgiler elektronik ortamda yer alıyor ve bilgisayar ekranından kamu görevlileri tarafından kontrol ediliyor. Vatandaşın oturduğu yerden bu işlemleri kendi bilgisayarından yapabilmesini veya evrakı talep eden kamu kurumunun bu bilgilere diğer dairenin sisteminden görebilmesini geçtim, tek odadaki tek memur tüm bilgileri kontrol etse ve bir yetkili de imzalayıp onaylasa iyi olur. Onca server, bilgisayar, network, güvenlik yazılımı ve daha bir sürü para harcanan onca donanıma rağmen KKTC'de bu bile neden olamıyor bilemiyorum.”
Yazının devamı için tıklayınız...
- “Yarın ola hayrola” magazinciliği adalete katkı sağlamıyor
- Bize emanet çocuklar bir bir ölüyor, ağır yaralanıyor…
- Cihan bize emanetti kaldırımda yürürken öldü… Büşra ağır yaralı…
- Siyasetin zibidileri kendini çok önemsemesin, hesabını vereceksiniz
- Ülkeyi yönetenler her şeyi biliyor, susuyor…
- Siyasetteki çıkar ilişkileri nedeniyle çürük elmaların temizlenmesi mümkün değildir
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız