Kıbrıs'ın Eiffel Kulesi!

"Kırmızı Liman!"

ads ads ads ads
25/11/2012
Poli - Hasan Karlıtaş!

ads
Kıbrıs'ın Eiffel Kulesi!

Konumundan dolayı, Kıbrıs adası antik çağdan beridir limanları ile bilinmektedir. Özellikle Salamis ve Soli gibi şehirlerde yer alan antik liman kalıntıları bunun en önemli destekleyicisidir. Kuzey Kıbrıs’taki limanlar içerisinde, Mağusa Limanı (Famagusta Port) ve Gemikonağı Limanı (Karavostasi Port ) uluslararası tanınmışlığı olmasından ötürü ayrıca büyük öneme sahiptir. Çünkü gelecek yüzyılın yükselen ekonomik ve ticari değeri, limanlardır. Ancak ne yazık ki, her iki değeri de yeterince kullanamıyoruz…
LEFKE Sahil Şeridi’nde ise yakın tarihin tanıklığını yapan iki eski liman bulunmaktadır. Kırmızı Liman (Mangli’nin Limanı) ve Gemikonağı (Xero - Karavostasi ) Limanı…

Gemikonağı ve Yedidalga köyü arasında yer alan liman, halk arasında, renginden dolayı “Kırmızı Liman” olarak anılmakta birlikte, “Mangli’nin Limanı veya Hellenic Company’e” ait liman olarak da biliniyor… Avukat Vehit Nekipzade’den öğrendiğime göre, Yunanlı iş adamı Mangli, Türk malı olan bu araziyi satın alarak, 1955-56’lı yıllarda liman işletmeciliği ve madencilik faaliyetlerine başlar... Liman, döneminin en çağdaş olanakları ve Band Kayış sistemi ile modern bir anlayışla 1980’li yılların ortalarına kadar faaliyet yürütür...

Kırmızı Liman...
Krom, bakır ve portakal ihracatına dolayısı ile Kıbrıs’ın ve Lefke’nin zenginliklerine tanıklık etmiş bir yer…
Kırmızı Liman...
Lefke bölgesinin en önde gelen simgelerinden… Kıbrıs’ın Eiffel Kulesi…
Kırmızı Liman...
Geçmişte yüzlerce kişinin çalışıp hayatının idame ettirdiği yer...
Kırmızı Liman
Etrafındaki okaliptüs ağaçları ve diğer ağaçlar ile her sene binlerce göçmen kuşa ev sahipliği yapan bir nokta…
Kırmızı Liman…
Güneş’in batışının en güzel izlenebileceği yerlerden birisi..

Kırmızı Liman, Lefke bölgesinin hemen hemen her noktasından görülebilen önemli bir simge. Sadece deniz içerisindeki uzunluğu 500 metre olup, her bir direk arası mesafe 50 metredir. Liman iskelesinin, toplam uzunluğu ise yaklaşık bir kilometre olarak hesaplanmıştır.

1974 öncesi bakır madeni ve krom, 74 sonrasında ise yığın olarak kalan krom ve deniz kenarından portakal ihraç edildiği o hareketli günleri yaşayanlar tarafından anlatılmaktadır. CMC, bakır çıkarma faaliyetleri sona erdiği zaman, yaklaşık 110 ton siyanür atığı ve tonlarca bakır rezervini bırakarak adayı terk etmişti. 1974 sonrasında, Mangli’nin Limanı ve Gemikonağı Limanları kamulaştırılmıştı. Faaliyetlerine bir süre daha devam eden, Kırmızı Liman, 1986 senesinde kaçınılmaz sona yenilir ve İtalyan işletmecileri tarafından kapatılır. Ardından Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’ne devredilir. Günümüzdeki atıl ve dağınık durumu insanı derinden etkilemektedir.

2000’li yılların ortalarında, ABD’nin Kuzey Kıbrıs’ta deniz üssü kurma girişiminde bulunduğu iddiası KKTC’de tartışma yaratmıştı... Geçmişte Amerikan maden şirketi CMC’nin işlettiği Gemikonağı’ndaki Mangli’nin Limanı’nın, Amerikan şirketi Moty Industries’e 49 yıllığına kiraladığı ve buranın Akdeniz’de dolaşan ABD savaş gemilerinin bakım ve onarımı için hizmet vereceğini, bunun 150 milyon dolarlık bir yatırım olduğunu iddia edilmişti... Bunun bir diğer önemli sebebinin, Bakü-Ceyhan petrol boru hattının güvenliği açısından, KKTC’nin en yakın ve güvenli noktalardan biri olduğu vurgulanmıştı. Lakin, böyle bir durum gerçekleşmemişti. Ardından, burasının ismi hep farklı şekillerde anıldı; “tersane, petrol dolum tesisi, akaryakıt, madeni yağ tesisi, konteyner limanı ve yat limanı.” Bugüne kadar hiçbiri gerçeğe dönüşmedi. Öte yandan, buradaki tonlarca demir bazı çevrelerin iştahını kabartmaktadır. Çünkü, dünya piyasasında demirin değeri her geçen gün yükselmektedir… Benim temennim, Lefke bölgesinin geleceğinin, çevre ve insan dostu yatırımlarla şekillendirilmesidir.

Limanlar ile ilgili bazı önemli noktalar

Adanın en eski limanlarından olan Karavostasi ya da Gemikonağı Limanı, 1930’lu yıllardan beridir, ağırlıklı bakır cevheri olmak üzere, ihracat yapılan bir konuma sahipti. Ne yazık ki, şu anda burası yıkılmak üzere olan iskelesi, kaderine terk edilmiş TID 154 London Römorkörü ile derin çaresizliğini ve yalnızlığını yaşamaktadır. Karşısında yer alan Kıbrıs Maden Şirketi (CMC)’ne ait alan, Akdeniz’in en önemli çevre sorunlarından biri olarak nitelendirilmektedir, “CMC Atıklarının Temizlenmesi” Portisbi Şirketi’nin çabaları ile eskiye nazaran çok daha iyi bir seviyeye getirilmiştir.

Araştırmacı yazar Nazım Beratlı’nın, liman ile ilgili vurguladığı bazı noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum. “Antik dönemde, söylenceye göre Atina Prensi Domephon tarafından kurulan ve görevi Atina ordusunun silah ihtiyacı için bakır sağlamak olan Aepea antik kenti zamanından beri, limanın aktif olduğunu biliyoruz. Bilindiği gibi gönderme yapılan tarih, Truva Savaşı’nın hemen ertesidir, zira prens adaya savaştan sonra gelmiştir. Büyük bilge Solon’un, Mısır’a giderken adaya uğrayıp da öğrencisi, Aepea Kralı Filokipros’a, bir çeşit askeri koloni olan Aepea’nın yerine, ticarete yönelik bir başka şehir kurmasını önermesinin ardından, filozofun adına izafeten Soli diye isimlendirilen şehir kuruldu. Altı yüzyıldan uzun bir süre bölgenin parlayan merkezi olan Soli, adını taşıdığı düşünürün ismini, içinde bulunduğu vadiye de verdi: Solya Vadisi… Kent, vadinin denize bakan ucunda idi malum… Limanı da bugünkü büyük iskelenin bulunduğu kesimdeydi… Mangli’nin Limanı dediğimiz yerde… Latin döneminde, adanın Ortodoks piskoposu, Soli’de yaşardı. Bunların en önemlisi olan St. Xsiphitos’un adı, o dönemde hafiften gelişmeye başlayan, hemen doğudaki koya verildi. Xsiphitos Limanı, giderek halk ağzında Xeros Limanı biçiminde söylenmeye başlandı. Soli’nin hemen yanı başındaki koyda ise Karavostasi vardı! Gemikonağı…” (Nazım Beratlı)

Bazı kaynaklarda, Kıbrıs’taki inanç turizmi açısından en önemli isimlerden biri olan, Joeseph Levi’nin yani Aziz Barnabas’ın, Salamis’teki iç karışıklıktan sonra bu limandan kaçtığı belirtilmektedir. Latin döneminde, Kıbrıs Kralı II. John ile evlenmek üzere adaya gelen, Bizans İmparatoru’nun kızı Helena Paleologos’un, Kıbrıs’a yine bu limandan çıktığı biliniyor. Osmanlı döneminde, 18. yüzyılda adada çıkmış bir isyanın elebaşları olan bazı leventlerin de adaya buradan çıktıklarına dair, kayıt bulunmakta. Yine CMC döneminde bazı ünlü isimlerin bu limandan adaya geldiği vurgulanmaktadır.

Antik Çağ’dan beridir, Lefke Limanı ve ticari zenginliği ile anılmaktadır. Hem konumu hem de, deniz derinliği bunun için oldukça müsaittir. Kırmızı Liman ve Gemikonağı Limanı Kıbrıs’ın iki önemli değeri olup, şu anki berbat ve bakımsız halleri üzüntü vericidir. Sevgili arkadaşım Atilla Karaderi’nin, “Kıbrıs’ın EIFFEL KULESİ” tanımını yaptığı, Kırmızı Liman bir dönemin parlayan yıldızıydı. Şu anda hem LEFKE hem de limanlar geçmişin parlak günlerini arıyorlar. Lefke bölgesindeki İKİ eski limana, çevre etki ve değerlendirme ve diğer teknik raporlardan sonra, yeşil alan, simgesel bir yapı veya Liman olarak yeniden yapılandırılarak, ihtiyaç doğrultusunda fonksiyon kazandırılması şarttır.

25/11/2012 10:20
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: gemi konağı, kırmızı liman, hasan karlıtaş
MANŞETLER

HK KÜLTÜR SANAT

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.